“Hayat bisiklet sürmek gibidir. Pedalları çevirmeyi sürdürdüğünüz sürece düşmezsiniz.” (Claude Pepper)

Modern çağın pek çok modern hastalıkları var; stres, uyku bozukluğu, obezite, diyabet, migren, depresyon, rahatsız bağırsak sendromu, bağışıklık düşüklüğü ve tembellik gibi. Bu yazımda modern hastalıklarımızdan birisi ya da modern hastalıkların en önemli nedenlerinden biri olan tembellik psikolojisinden bahsetmeye çalışacağım. İyi okumalar.

Tembellik, günümüzde bir alışkanlıktan öte bir ruh hastalığı olarak belirtilmiş, günümüz psikologlarının en önemli araştırma alanlarından biri olmaya başlamıştır.

Tembellik (ya da üşengeçlik); faaliyet yeteneğine sahip olunmasına rağmen harekete geçmede isteksizlik olarak tanımlanabilir.

Kendimizi zaman zaman tembel olarak hissedebiliyoruz; kitap okumanın faydalarından haberdarız ama üşeniyoruz, sağlığımız için spor yapmanın önemini biliyoruz ama hep öteliyoruz, derslerinde başarılı olmak isteyen pek çok öğrencim konfor alanının dışına çıkma noktasında kendinde yeterli motivasyonu göremiyor maalesef. Pazartesi sendromu yaşamaya başladık, bu sendrom Pazar gecesi uykularımızı kaçırır oldu. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Yapmamız gerekenlerin neler olduğu konusunda yeterli bilgiye sahibiz fakat eyleme dökme noktasında isteksiziz. Düşünmek kolaydır, yapmak zordur, en zor olanı da düşündüğünü yapmaktır diyen Tolstoy, tamda günümüz modern insanının psikolojik durumumuzu özetlemiş görünüyor.

Birçok psikolog, tembel olma belirtileri gösteren bu kişilerin erteledikleri her iş, zihinlerine yorgunluk olarak geri döndüğü ve bu psikolojik yorgunluk sonunda depresyon kaçınılmaz hale geldiği konusunda hem fikir. Tembellik nedenleri çoğu zaman kişinin çocukluğuna dayanır. Çocukluk döneminde kendisine sorumluluk verilmeyen kişiler yetişkin bir birey olduklarında da o sorumluluğu almak istemezler. Ayrıca teknolojinin bizlere sunduğu aşırı konfor da tembelliğin bir başka nedeni.

Günümüzde pek çok tembel insanda obezite, kalp ve damar hastalıkları gibi sağlık problemleri ortaya çıkarken, hem çocukların hem de yetişkinlerin hayatını olumsuz yönde etkilemeye başlamaktadır. Öte yandan yapılan araştırmalar, tembelliğin beyin hücrelerini yaşlandırmaya başladığını da ortaya koymaktadır. Beyinin üç büyük düşmanı varmış. Bunlar alkol, nikotin ve tembellikmiş ve beyin kendi haline bırakılınca durmaya başlıyor ve kuruyormuş. Beyni sağlıklı tutmanın en önemli yolu onu atıl bırakmamakmış. Psikologlar, her konuda kitap, dergi, gazete ne varsa okumanın ve matematik, bulmaca ve satrancın, beyin gelişimi için çok faydalı olduğunu söylüyorlar.

Dinlerde tembellik konusunda hem fikir. İslam, Hıristiyanlık ve Budizm gibi bir çok din tembelliğe karşı bir anlayış içindeler. İncil’de tembellik yedi büyük günahtan biri olarak belirtilmiştir. “Tembelin isteği onu ölüme götürür, çünkü elleri çalışmaktan kaçınır” (21:25); uykuyu sever: “Menteşeleri üzerinde dönen kapı gibi, tembel de yatağında döner durur” (26:14); mazeretler uydurur: “Tembel, ‘Yolda aslan var, sokaklarda aslan dolaşıyor’ der ” (26:13); zamanını ve enerjisini boşa harcar: “İşini savsaklayan kişi yıkıcıya kardeştir” (18:9); akıllı olduğunu sanır ama akılsızdır: “Tembel kendini, akıllıca yanıt veren yedi kişiden daha bilge sanır” (26:16).

Budizm’e gör tembellik; erdemli yaşam önünde en büyük engellerden bir tanesidir.

İslam dininde de tenkit edilen tembellik, insanların dünya ve ahireti için zararlı olan bir şeydir ve bu konuda birçok ayet ve hadis vardır: “Şüphesiz münafıklar, Allah’a oyun etmeye kalkışıyorlar. Halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman, üşenerek (tembelce) kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı da pek az hatıra getirdiler.” (en-Nisa, 4/142).

“Ya Rabbi, tembellikten sana sığınırım.” Hadisi Şerif

Filozoflar da tembellik konusunda benzer düşünceye sahipler. Birkaç örnek verelim ve yazımızı bitirelim:

“Ahlaksızlıkların anası, tembelliktir.” (Jean J. Rousseau)

“Tembellik bazen sabırla karıştırılır.” (Benjamin Franklin)

“Tembellik, yeteneklerin ölüm döşeğidir.” (Samuel Smiles)

“Can sıkıntısı, dünyaya tembellikle beraber gelmiştir.” (Jean de La Bruyere)

“Tembellik vücudun aptallığı, aptallık da zihnin tembelliğidir.” (Shakespeare)

“Tembellik iki çocuklu bir annedir; kızının adı açlık, oğlunun adı hırsızlıktır.” (Victor Hugo)

Bir sonraki yazımızda, tembellikten kurtulma yolları nelermiş bir bakalım.

Kalın sağlıcakla.

Görüş ve eleştirileriniz benim için önemli: [email protected]