Senarist, şair ve romancı olan Türkali, 1944-1947 yılları arasında Akşehir’de yaşamış ve buradaki askeri lisede edebiyat öğretmenliği yapmıştır.

Asıl adı Abdulkadir Pirhasan olan Vedat Türkali, 1919’da Samsunda doğdu.  Liseyi Samsun Lisesi'nde okuduktan sonra 1942 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olmuştur. Aynı yıl eşi Merih Pirhasan'la evlenmiştir. İşte bu yıllarda Maltepe Askeri Lisesi’ne öğretmen olarak atanmıştır.

Maltepe Askeri Lisesi, 1928 yılında İstanbul’da öğrenime açılmış olup Kara Harp Okulu için lise düzeyinde öğrenci yetiştiren bir okuldu. Bu okul, 2. Dünya Savaşı’nda Alman ordusunun Bulgaristan-Türkiye sınırına gelmesinden sonra Akşehir´e nakledilmiştir ve eğitimine 1941 ile 1947 yılları arasında Akşehir´de devam etmiştir. 

Bu okula edebiyat öğretmeni olarak atanan yazar Vedat Türkali, 1944 yılı başlarında eşi Merih Pirhasan'la birlikte Akşehir’e gelir. İstasyon Caddesi üzerindeki Arabacı Tevfik Kavga'nın evini kiralarlar. Bu ev uzun istasyon yolunun kente girdiği, çevresi boş bir yerdeydi; gözlerden uzak sayılırdı.

Maltepe Askeri Lisesi’nde öğretmenliğe başlayan Vedat Türkali’nin eşi Merih’de Akşehir Ortaokulu’nda öğretmenliğine başlar. Eşiyle birlikte fırsat buldukça İstanbul’a gitmektedirler. Bu arada Vedat Türkali, kendini iyice siyasetin içinde bulmuştur. Sol fikirleri savunmaktadır. Sonunda eşi ile birlikte Türkiye Komünist Partisi’ne katılmaya karar verirler. Örgütle İstanbul’da bağlantı sağlanır ve nihayet Akşehir’e ilk kez partinin 15 sayfalık bir yayını ulaştırılır. Bundan sonra TKP’nin ‘Günün Meseleleri’ isimli bültenleri peyder pey Akşehir’e gelmeye başlayacaktır. İstanbul’da ciddi tutuklamalar başlayınca parti çalışmalarına ara verilir. Vedat Türkali, bütün zamanını öğrencilere verir, onlarla tiyatrolar hazırlar ve okuldaki öğrencileriyle Shakespeare’den Sofokles’e dek oyunlar sergilerler.

1944 yazında eşi ile birlikte İstanbul’a gelirler. Burada parti çalışmalarına hız verir. 1944 yılı yaz tatilinin sonunda Vedat Türkali, Akşehir’e dönerken, eşi doğum yapmak için İstanbul’da kalır. Akşehir’e yalnız giden Türkali burada Türk şiir tarihinin unutulmazları arasına girecek ve yıllar sonra Edip Akbayram tarafından bir şarkıya da dönüştürülecek olan "İstanbul" şiirini eşi Merih için yazar.

Vedat- Merih çiftinin 15 Kasım 1944 tarihinde Deniz isimli ilk çocukları dünyaya geldi. 26 Kasım 1944’de Kurban Bayramı tatili olduğu için Vadat Türkali, doğum yapan eşinin yanına kısa bir süreliğine İstanbul’a gitti. Yazarın Akşehir’e dönüşünde yeni bir dönem başlamıştır Akşehir'de. Fransızca öğretmeni Celal Çavaş'la birlikte edebiyat öğretmeni olarak yazar Yusuf Atılgan, Maltepe Askeri Lisesi'ne atanmıştı. Türkali’nin çok sevdiği, kendime çok yakın bulduğu arkadaşıdır Yusuf.  Ancak kısa bir zaman sonra yazar Yusuf Atılgan Akşehir’de tutuklanır.  ‘İlerici Gençlik’ davasından 6 ay hapis cezası almıştır. Arama yapılacağı duyumunu alan Vedat Türkali eşi Merih'le, kimi yazıları, kitapları yakıp ya da ortadan kaldırarak beklemeye başladılar. Ancak  kimse gelmedi.

1945 yılında Vedat Türkali’nin eşi Merih Hanım,  kızı Deniz’i annesine bırakıp, Akşehir’de askeri öğretmen olan eşinin yanına gitti. Akşehir Ortaokulu’ndaki öğretmenliğine devam etti. Yazar Akşehir'de o yıl çok ağır bir boğaz iltihabı geçirdi. Bir acemi doktorun, kaslardan yapılacak "prontozil" adlı iğneyi damardan yapmasıyla komaya girdi. Konya'daki Asker Hastanesi'ne kaldırıldığında, uzman doktor "Yaşamda kaldığına şükret!" dedi, olayı duyunca. İki ay hava değişimi verdiler. Ortaokul'da öğretmen olan eşi Merih'e de rapor uydurarak İstanbul'a geldiler.

1946 yılında yasal olarak Türkiye Sosyalist Köylü Emekçi Partisi kurulur. Vedat Türkali çok sevinir. Partiye gönülden bağlıdır. Yazar Türkali, Akşehir’e döner. Askeri öğretmenlikten atılmak istemektedir. Bu sebeple bir sürü parti gazetesiyle birlikte orduevine gidip okumaya başlar. Hesaplarına göre birilerinin şikâyeti üzerine 6 ay veya 1 yıllık bir ceza ile bu işten kurtulacaktır. Ancak bir hafta boyunca hiç kimse ona bir şey demeyecekti Tam da bu esnada, kurulan legal partinin, bazı sendikalarla birlikte kapatıldığı haberi gelir. O yıl Akşehir’de Vedat Türkali ve eşi öğretmenliğe devam ederler. Yazar ve eşi  kısa-uzun her tatilden yararlanıp kiminde borç harç, alıp kaçak olarak İstanbul'a gidiyorlardı.  Bu gidiş Maltepe Askeri Lisesi'ne atandığı Akşehir'de, yıllar yılı böyle sürdü; ellerine geçen birkaç kuruş yollara gitti.. Parti ile ilgili olayları ayrıntılarıyla izlemeğe çalıştığı o günlerde, bir kez partili Ermeni Haig Açıkgöz, Akşehir'e geldi gizlice. İki gece hiçbir yere çıkmaksızın evde kalıp geri döndü.

1947 yılında Maltepe Askeri Lisesi, Akşehir’den İstanbul Çengelköy’e taşınır. Öğretmen Vedat Türkali’de İstanbul’a geldi. Ancak Akşehir’de öğretmen olan eşinin ataması yapılmadı. Bütün uğraşlar sonuç vermeyince eşi Melih öğretmenlikten ayrılıp İstanbul’a geldi.

Yaklaşık dört yıl kaldığı Akşehir’de hareketli bir hayat süren  senarist, şair ve romancı Vedat Türkali, ünlü şiiri “İstanbul’u  Eylül 1944’de Akşehir’de yazdı. Çok uzun olan bu şiirin bir kısmı şöyledir:

İSTANBUL

“………….

Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniye’nle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yeni hayat satan
Tophane’nin karanlık sokaklarında
Koyun koyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanatını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın

Eylül 1944 Akşehir