Vefatının 18. Yılında rahmetle andığımız Türk basının duayenlerinden ve yerel basının öncülerinden birisi olan Gazeteci/Yazar Ahmet Şener’in arşivciliğini anlatmak istiyorum.

Hepimizin bildiği gibi Akşehir’de Ahmet Şener, 19 Mayıs 1953 tarihinde “Doğrulukta PERVASIZ” gazetesini yayınlamaya başladı. Düzenli, tertipli bir kişiliğe sahip olan Ahmet Şener, gazetesinde Akşehir’de yaşananları haber yapmanın yanı sıra sütunlarını Akşehir’de eli kalem tutan, iyi edebiyat yapan herkese açmıştı. Bu yazılarda tek şartı; haberde doğruluk, yorumda doğruluktu. Her alanda Akşehir ve Akşehirlinin hakkını savunmaktı. Gerek iktidar gerekse muhalefette asla birilerine yaranmak veya birilerinin görüşlerine göre hareket etmek Ahmet Şener’in kitabında yoktu.

1950’lerden itibaren Türkiye’de değişim yaşanıyordu. Tek partili yönetim sona ermiş, çok partili hayata geçilmişti. Yeni bir iktidar yeni bir heyecandı. Bu heyecanı duyanlardan biri de Ahmet Şener idi. Artık pervasız olmak yerine demokrat olmayı seçti ve gazetesinin adını “Demokrat Sultandağı” koymuştu. O, demokrasinin Sultandağı gibi herkese su, hava vereceğini, herkese yeşil bir manzara sunacağına inanıyordu. Hatta bu işte benim de katkım olsun diye Demokrat Parti’ye üye oldu. Ancak bir iki yıl içerisinde Akşehir için beklentileri (İl olması, lisenin açılması gibi) gerçekleşmemesi üzerine 1955’te Demokrat Parti’den istifa etti. O artık yanlış gördüğü her şeyi yazıyor, düzelmesi için emek veriyordu.

1960 yılına gelince Türkiye’de yeni bir değişim yaşanıyor ve ordu yönetime el koyuyordu. Artık demokrasi gitmişti. Dolayısıyla da Ahmet Şener’in gazetesi olan “Demokrat Sultandağı” adı tarih oluyor ve gazete adı tekrar “Pervasız” olarak yayın hayatına devam ediyordu. O tarihten beri PERVASIZ adını taşıyan yerel gazete Akşehir’de yayınlanmaktadır.

Rahmetli Ahmet Şener, büyük zorluklarla çıkardığı gazetesinin birer örneğini altın gibi korumuş ve saklamıştır. Günümüzde, yakın Akşehir tarihi için en iyi kaynak Pervasız Gazetesi Arşividir. Bu arşiv Ahmet Şener’in eseridir. O, günlük çıkarttığı gazetenin ilk sayısını koruma altına alırdı. Bunları 6 ay boyunca toplar, biriktirirdi. Altı ayın sonunda bütün gazeteler ciltçiye gönderilir, sert kapaklı olacak şekilde sağlam olarak ciltlenirdi. Böylece senede iki kocaman cilt Pervasız gazeteleri arşivi boylardı. Pervasız arşivi ehli olmayan hiç kimseye gösterilmez, bakmaya yetkili olanlar ancak arşiv odasında bakabilirlerdi. Kesinlikle dışarı çıkarılmazdı. Sayfalar düzgün şekilde açılır. Ciltlere kesinlikle zarar verilemezdi.

Rahmetli Ahmet Şener, Pervasız arşivini gözü gibi korurdu. Sadece Pervasız’ı değil, o Akşehir’de çıkan diğer gazeteleri de toplar, arşivlerdi. Diğer yerel gazetelerle kıyasıya rekabet ederken günlük olarak onları en ince ayrıntısına kadar inceler ve saklardı. Bazen de onları ciltlemesini yaptırırdı. Örneğin Nasreddin Hoca gazetesi hala ciltli olarak Pervasız arşivinde bulunmaktadır.

Akşehir’in yakın tarihini yazarken pek çok kez Pervasız arşivine başvurdum. Birçok ilde bile günü gününe düzenli tutulmuş, olayların yer aldığı bir arşiv yoktur. Akşehir bu yönden çok şanslıdır. Zaten Akşehir demek Pervasız, Pervasız demek Akşehir’dir. Ahmet Şener’in arşivciliği sayesinde Akşehir’in yakın tarihine Pervasız ışık tutuyor.

Artık Pervasız arşivinin dijital ortama aktarılması gerekir. Bu Akşehir tarihi için elzemdir. Bunun için kurumlar (Kaymakamlık, Belediye, Ticaret ve Sanayi Odası vb.) ellerini taşın altına koymalıdırlar. Dijital ortamdaki Pervasız arşivi, Akşehir’in yakın tarihindeki bilgilerine kolaylıkla ulaşılmasını sağlayacaktır. Böylece gelecek nesillere kalması için rahmetli Ahmet Şener amcamın arşivlediği gazeteler yıpranmadan kurtulacak, Ahmet Şener adı da sonsuza kadar yaşayacaktır.

Rahmetli Ahmet amcamı hasretle ve minnetle anıyorum.