Geçtiğimiz haftanın başında Irak'ta bulunan ABD elçiliğine, İran'a bağlı milis kuvveti olan Haşti Şabi taraftarlarınca protesto eylemi düzenlenmişti. Misilleme olarak daha hafta bitmeden, İran'ın ikinci adamı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi taşıyan konvoya, Irak topraklarında ABD’ye ait dron’lar tarafından suikast saldırısı düzenlendi ve saldırı sonucunda 7 İranlının öldüğü açıklandı.

Daha önce de olduğu gibi ABD’nin işlediği bu cinayet sonrasında de zaten gergin olan Ortadoğu’da yakılan ateş daha da harlasın diye, üzerine uçak benzini dökülmüş oldu. İranlılar ABD'nin de kışkırtmasıyla, hükümetin yaptığı zamları protesto etme bahanesiyle zaten meydanlardaydı. İran'ın dış politikasını yönlendiren en etkili kişi olan Süleymani'nin öldürülmesi, halkı bir anda tekrar et tırnak gibi bir araya getiriverdi. Milyonlarca İranlı, ABD’ye karşı sloganlar atarak, intikamı simgeleyen kızıl bayraklarını gönderlerine çektiler.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan bu konuyla ilgili görüşlerini açıklarken; “Bu kadar önemli bir komutanın öldürülmesi cevapsız kalamaz” şeklinde, dikkat çeken bir cümle kullandı. Bu cümleden; beynelmilel davranışlar içerisine giren ABD'ye mutlaka cevap verilmesi gerektiğini ve çok da rahat bırakılmaması, en azından huzursuz edilmesi gerektiği manasını çıkartabiliriz.

ABD’nin yaptığı bu eylemin sonunda; Ortadoğu’da düşman gözükmelerine rağmen aslında menfaatleri çerçevesinde gizli olarak beraber hareket ettikleri ve bölgede çok etkili pozisyon sahibi olan üst düzey bir komutanı öldürerek Trump, kendi yaşadığı azil sürecinde ve seçim öncesinde daha rahat bir duruma yükselmiş oldu.

İran'da ise artık hiç bir şekilde protesto eylemleri yapılamaz duruma geldi ve ülkenin tamamı dini liderlerinin yanında sözde şeytan ABD'ye karşı yeniden birleştiler.

Rusya bu saldırıların sonunda, az da olsa yükselen petrol fiyatlarından olumlu yönde etkilenmenin ve İran'ın ABD'den gelebilecek başka saldırılardan korunmak için kendisine daha fazla yaklaşacak olmasının keyfini çıkaracaktır.

Irak bu suikastın hemen ardından Meclisinde, ABD'nin Irak topraklarından çıkmasını isteyen bir karar aldı.

İran'da 4 gün süren cenaze törenlerinin sonunda 50 kişi çıkan izdihamda öldü. Bu arada cenazenin defnedildiği gece, Ukrayna Havayollarına ait, içinde 11 Ukrayna, 82 İran ve 63 Kanada vatandaşı olmak üzere 176 yolcusu olan uçak, şimdilik sebebi belli olmayan bir şekilde düştü ve içindekilerin hepsi öldü. Yine cenazenin defni sırasında Irak’ta bulunan 2 ABD üssüne, İran tarafından füze saldırısı yapıldı ve İran'ın yaptığı açıklamaya göre sözde 80 ABD askeri öldü.

ABD başkanı Trump, yaptığı açıklamada; alınan istihbarat neticesinde saldırı yapılan üslerde, askerlerinin sığınaklara girmesi sonucunda zarar görmediklerini bildirdi. Ayrıca Trump, İran misillemesinin kabul edilebilir düzeyde olduğunu söyleyerek, İran’la ön koşulsuz görüşebileceklerini ifade etti.

İki ülke yetkililerinin ortamı yumuşatan açıklamaları sonrasında, altın ve döviz kurları aşağı yönde hareketlenmeye başladı.

Sonuç itibariyle; bu yaşananlar Müslümanları cephede buluşturmasa dahi, büyük ve gerçek şeytan ABD'ye karşı, dualarda buluşturmuş oldu.