Akşehir belediye başkanı sıfatıyla oturacağınız makamda, yaklaşık 100 bin kişinin vebalini ve sorumluluğunu almış olacaksınız.

Belediye başkanı olarak şehrin ihtiyacı hizmetleri sunarken, huzur ve yaşam kalitesini artırmalı, artırırken de kolaylaştırmalısınız.

Yaptığınız işleri bir lütuf gibi sunmak yerine, yapmak zorunda olduğunuzu bilmelisiniz. Çünkü bu işleri yapmak için, halka söz verdiğinizden yetki aldığınızı unutmayınız!

Belediyelerin şehrin temizliğinden kanalizasyona, yollarından kaldırımlarına, musluktan akan sudan yemyeşil çiçeklere, sokakta yaşayan köpeklerden evsiz kalmış insanlara kadar, sınırsız bir hizmet hinterlanttı olduğu bilincinde olmalısınız. Ve şehirde mukim olanları oy verenler değil, şehrin sahipleri olarak görmelisiniz.

Belediyeler kişilerin doğumlarından ölümlerine kadar, hizmet veren kurumların başında gelir. Belediyecilik millete hizmet adına, sürekli koşulan koşu bandı gibidir. Gecesi gündüzü yoktur ve şehirde yaşayanların, iyi ve kötü zamanlarındaki başvurdukları/başvuracakları ilk ve tek adrestir.

Bu bilinçle, belediye başkanlığına sizden öncekiler gibi atlama taşı olarak kullanmak için aday olmayın!

Akşehir’imize başka şehirlerden paraşütle atılmayan, fantezi olsun diye parti parti gezmeyen, seçim varsa aday benim diye ortaya çıkmayan, vefalı ve özü sözü bir olan, siyasetten, ticaretten, esnaf ve tüccarların halinden, insan psikolojisinden anlayan, şehrimizin sokak ve caddelerinde kaybolmadan yürüyebilen, lider vasıflı liyakat sahibi babayiğitler mutlaka çıkacaktır/çıkmalıdır diye, temenni ediyorum.

Şahıslara hizmet eden ya da tam tersi şahısların işyerleriyle uğraşan başkan olmak yerine, Akşehir’in köylerinden neredeyse üç çeyrek asır yıl önce gelerek yerleşenleri aşağıdan, yukarıdan, ortadan diyerek ayrımcılık yapmadan, kişilere değil insana hizmeti şiar edinen, Akşehir’i çok daha yukarılara taşımak adına fedakarca çalışmayı hedefleyen, belediye başkan adayları aranıyor.

Sayın aday adayları, Akşehir seçmeninin her ortamda dile getirdiği bazı konuları aktararak sizlere kopya veriyorum.

Öncelikle şehrimizin azalan nüfusunun kalıcı olarak artırılması adına, yepyeni çözümler üretmelisiniz.

Haliyle nüfusun doğal yollardan artırılması için de, şehrimizden yeni yatırımcılar bulmak veyahut dışarıdan getirmek için seferber olmalısınız.

Tarım, hayvancılık, meyve ve sebze üretimi yapanların, çok daha büyük işletmeler kurmalarına yardımcı olmalısınız. Köylülerimizin ürünlerini daha iyi değerlendirmeleri için, belediye iştirakiyle kooperatiflerin kurulmasına öncülük etmelisiniz.

Türkiye’nin doğusuyla batısı arasında köprü olan en önemli yollardan birine sahip olmamıza rağmen, Akşehir adına rant sağlayamadık. Bu yolla ilgili çalışmalar da yapmalısınız.

Kültür bakanlığı ve Konya büyükşehir belediyesi tarafından, eski tarihi binaların tadilatlarının yapılmış olmasına rağmen, o binaların kalıcı değerlendirilmesi için turizm amaçlı çalışmalara hız vermelisiniz. Yüzlerce yıllık tarihi birikimi olan beldemizin, turistlerin uğrak yeri olmasını sağlamalısınız.

Artık Akşehir’imizin emekli ve memur şehri olarak anılmasına son vermelisiniz. Akşehir’in üreten ve ihraç eden ekonomiye sahip olma zamanı çoktan geldi de, geçiyor bile!

Şehrimizin en ivedi ihtiyaçlarından biri de, doğal ve geniş piknik alanlarının oluşturulmasıdır.

Ailelerin keyifle dinlenebilecekleri, içlerinde her türlü sosyal alanların olacağı yeşil alanların hem de bir değil, birkaç tane oluşturulma zarureti ivedilikle vardır.

Belediye tarafından yapılması gereken bazı hizmetleri aktarırken, halkımıza şu bilgiyi de vereyim.

Belediyeler diğer devlet kurumlarından harcama ve bütçe oluşturma bakımından farklıdır. Belediye meclisini istediği tarihte toplantıya çağırma yetkisine sahip olan başkan, yapmak istediği projeleri meclise sunar ve aldığı yetkiyle hemen ertesi gün çalışmaya başlama lüksü vardır.

Belediye başkanlarının yetkileri sınırsız değil ama ucu bucağı gözükmeyecek kadar da yetkisi vardır.

90 yılların fark oluşturan Milli Görüş belediyeciliğinin öncüsü, sn. Halil Ürün olmuştu. Sonrasında ise İstanbul belediye başkanı seçilen Sn. Recep Tayyip Erdoğan belediyecilik hizmetlerini zirveye taşımıştı. Belediyeciliğin Nirvana’sı olan bu çalışmaları örnek alan bazı belediye başkanları, taklit ettikleri çalışmalarla peşpeşe seçilme imkanı buldular.

Ak Parti genel başkanı sn. Erdoğan “AK Parti’nin belediye başkan adayları, yük olan değil yük alan adaylar olmalı ve daha önemlisi, onun bunun adamı değil halkın adamı kimliği taşımalı” sözünü, aday tespitlerinde diğer partilerin de mihenk taşı olarak baz almalarında yarar olacağı kanaatindeyim.

Sayın aday adayları öncelikle kendinize şunu sormalısınız? Ben bu kriterlere uyuyor muyum?

Samimiyetle uyduğunuza inanıyor ve cebinizde kitapçık değil, gerçek projeler taşıyorsanız hadi buyurun, “Halep oradaysa arşın burada” hodri meydan!

Başarılar diliyorum…