Timur, Altın Orda Devleti yöneticisi Toktamış Han’a karşı sefere giderken yanında götürdüğü ulemadan biri de Molla Nasreddin-i Akşehri idi.

             Altın Orda bir Türk-Moğol hanlığı idi. Cengiz Han oğlu Cuci Han’ın oğlu olan Orda Han tarafından Balkaş ve Aral gölleri arasında ve Seyhun ırmağının güneyindeki yerlerde kurulmuştur. Toktamış Han, 1380’de Timur’un desteği ile tahta çıkarak Altın Orda devletini güçlendirdi ve ülkenin topraklarını genişletti. Ancak Timur’a ait topraklara saldırınca Timur’la araları bozuldu ve Timur bu ülkeye iki sefer düzenledi. İlk sefer 1391 yılında yapıldı.

            1395’de yapılan ikinci seferde Terek Nehri üzerinde iki taraf yeniden çarpışmaya girdi. Çarpışmada galip gelen Timur ordusu, kuşatmaya devam ederek Altın Ordu’nun Saray, Astrahan, Azak v.b. önemli şehirlerini yağmaladı. Timur, Orda’nın Volga nehri yakınındaki topraklarını talan ederek kuzeye doğru ilerledi ve az sonra onun öncü birlikleri Rus sınırlarına vardılar.

            Timur’un askerleri, Rus ve Orda şehirleri arasında bir ayrım yapmadan yıktılar ve Ryazan Knezliği tarafındaki Yelets şehrini yaktılar. 

            Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde;

“Kafirsitan kavminin şehri olan Mujik vilayeti geçmiş zamanda Cengiz Han asrında Ulu Nogay, Yamanca Nogay, Urumbet Nogay ve nice yüz adet Nogay kavmi bu şehir içinde ve çevresi olan büyük Heyhat’ta yaşamışlardı.

Timur Han gelip burayı harap edip Moskova Kralını dahi hükmüne boyun eğmeye murat edindiğinde gördü ki burasının gecesi çok az,  iki saatten az bir zamanda sabah olup Hak Teâlâ’nın beş vakitten biri olarak farz eylediği yatsı namazına vakit yok.

 "-Bu diyârda ne kârım vardır" diyen Timur Han, Molla Nasreddin-i Akşehri ve diğer ulemalar ile belli bir konuda hüküm verme üzerine açık düşüncelerle tartışırken bir Tatar gelip

 “-Hân’ım İdil nehri bu gece dondu” diye haber getirdiğinde hemen Timur Han İdil nehri buzlarını aşıp üzerinden geçerek geriye döndü. Bu Mujik şehrinden içeri Moskova’ya girmedi. Döndü ve gitti. Amma Mujik şehri uzun zaman harabe halinde yattı ve daha sonraları Moskova krallarından Serbaniska isimli kral burasını iyi bir şekilde imar eder.”

            Nasreddin Hoca’nın Yıldırım Bayezid ve Timur devrinde yaşadığını iddia eden Evliya Çelebi, burada Nasreddin Hoca daha genç bir molla iken Timur’un uleması içesinde yer aldığını ve Akşehirli olduğunu belirtmektedir.  Ayrıca Evliya Çelebi, Nasreddin Hoca’nın düşüncelerini Timur ile açık açık tartıştığını yazmaktadır. Ancak o tarihlerde Anadolu’ya gelmeyen Timur ile Akşehirli Molla Nasreddin’in nasıl bir araya geldiği hakkında Evliya Çelebi herhangi bir bilgi vermez.

            Kaynaklar;

            Kotak İsmet Moskova Knezlığı’nın Bağımsızlığa Geçişinde Türk-Moğol Dünyasının Rolü http://mku.dergipark.gov.tr/download/article-file/173052

            Günümüz Türkçesi ile Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Yapı Kredi Yayınları