Sosyal medya insanların bol kepçeden dağıttığı yada salladığı alan olmaya devam ediyor.

Ortaya atılan bir konuda, olur olmaz, ya da kişiler hakkında bilir bilmez, herkez birşeyler döktürüyor.

Bazıları abartarak, küfürlü yazışmalar hatta meydan okumalara varan kafa tutmalara kadar gidiyor.

Aslında yazdıklarının maddi manevi, bir karşılığı olduğunun pek çoğu farkında dahi değil.

Birilerine hakaret ederken, yasal olarak suç işlediğinin ya da günahkar birinin övülmesine destek verirken, vebale girdiğini düşünmüyor.

Karınca ağzına aldığı bir damla su ile zalim Nemrud'un İbrahim peygamberi atmak için yaktığı ateşe su taşıyormuş.

Bunu gören diğer karıncalar, sen ne yapıyorsun diye sormuşlar.

''Ben elimden geleni yapmaya çalışıyorum, ateşi söndürmek için su taşıyorum'' demiş. Bu cevaba kahkaha ile gülen diğer karıncalar ise, ''senin bir damla getirdiğin suyla bu devasa ateş söner mi'' demişler.

''Sönmeyeceğini bende biliyorum ama, tarafım belli olsun diye su taşıyorum'' diyerek kendini ifade etmiş.

Bu misalde de anlatıldığı gibi, inandığınız ve bildiğiniz konularda tarafınızı göstermeniz gerekir.

Aslında tarafsızım demekte taraf olmaktır.

Tarafınızı belirtirken, aşırı tepkilerden kaçınarak ama doğru bilgi ve belgelerle hareket etmelisiniz .

Kişileri savunmak yerine, inandığınız dava'yı savunmayı tercih edin, çünkü insandır hata yapar. Kuru kuruya kulaktan dolma bilğilerle savunmaya geçerek hataya düşmeyin.

Sahâbeden Sevbân (r.a) bir gün peygamber (s.a.v.) efendimize dalgın dalgın bakması, Âlemlerin Efendisi’nin dikkatini çekmiş.

“Yâ Sevbân, nedir bu hâlin” diye sormuş.
Peygamber âşığı Sevbân (r.a) ise;
“Anam, babam ve canım sana fedâ olsun yâ Rasûlâllah.

Sen’in hasretin beni öyle yakıp kavuruyor ki, nûrundan ayrı geçirdiğim her an, bana ayrı bir hicran olmaktadır.

Dünyada böyle olunca âhirette halim nice olur diye dertleniyorum.

Siz ahirette peygamberlerle beraber olacaksınız. Benim ne olacağım ve nerede bulunacağım belli değil, üstelik Cennetʼe giremezsem, sizʼi görmekten tamamen mahrum kalacağım.

Bu hâl beni yakıp kavuruyor ey Allâh’ın Rasûlü” der.

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.)

“Kişi sevdiği ile beraberdir” müjdesini verdiler. (Buhârî, Edeb, 96)

İnsanlarla itişip münakaşa edeceğinize, kim kimi savunuyorsa, ahirette sevdiğine kavuştursun, Allah seni sevdiğinle haşretsin deyip, yolunuza devam edin.

Ne siz ne de bir başkası, gerçek manada hiç kimsenin kalbini, takvasını hatta düşüncelerini bilme imkanınız olmayacaktır.

Ayrıca hesap sorucuda olamazsınız, zamanı geldiğinde yüce yaradan, herkesi yaptıklarından hesaba çekecektir.

Sizler hiç meraklanmayın, sadece hak yolunda olduğuna inandıklarınıza gücünüz nispetinde destek verin.