28 Şubat döneminde Erzurum Jandarma Bölge Komutanı olan Tuğgeneral Osman Özbek, T.C. Başbakanı Necmettin Erbakan'a, Hac ziyareti nedeniyle olduğu iddia edilen ve küfür içeren söylemlerde bulunmuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'nın Çubuk ilçesi Akkuzu mahallesinde katıldığı şehit cenazesinde, fiziki ve sözlü saldırıya maruz kalmasını, nasıl görmezden gelebilirsiniz?

TV'de yayınlanan programda konuşmacı Murat Alan’ın; “O hizaya gelmeyen apoletli generalleriniz, hepsi oynaya oynaya ….. gibi saf tutacaklar'' demesinin kime ne yararı var?

CHP’nin İstanbul Belediye Başkanı Adayı olan Ekrem İmamoğlu’nun, bayram ziyaretleri için geldiği Ordu-Giresun Havaalanı VIP salonunu kullanmak istemesi, bu duruma izin vermeyen polis memurlarına mukavemet etmesi ve eğer ağzından çıkmışsa söylediği isnat edilen sözler üzerine, İstanbul gibi dünyanın incisi bir şehre nasıl Belediye Başkanı olacağını varın siz düşünün.

Bir televizyon programında İmamoğlu'nun davranış ve sözlerinde hakaret var yok tartışması yapan, sıfatı yüksek konuşmacıların, birbirlerine hakaret etmeleri ve bunun üzerine bir konuşmacının yayını terk etmesi; toplum ahlakının, saygısızlıkta geldiği noktayı gözler önüne sermektedir.

Maalesef ve ne hazindir ki; yukarıdaki benzeri söz, tutum ve davranışlara çok sayıda örnekler verebiliriz. Bazıları oturdukları koltuğun hakkını vermek için çalışmak, daha çok üreterek çalışmak yerine, karşıt düşüncedekilere hakaret ederek mesailerini harcıyorlar. Acı olan gerçek de bu tür davranış sergileyenlerin, toplum nazarında pirim yapmalarıdır.

''İğneyi Kendine Çuvaldızını Başkasına Batır'' atasözünde olduğu gibi, insanların kendi mağduriyetlerinde verdikleri ya da verilmesini istedikleri tepkileri, itidalli olarak mahcup olmayacakları davranış ve sözlerle başkaları için de vermeleri gerekmektedir.
Millet olarak eşitlik, adalet, saygı ve hoşgörü konularını herkesin adına savunmayı öğrenemedik. Adalet’in herkes için ihtiyaç olduğunu düşünebilsek, birçok meselemizin de hal yoluna girdiğini görmüş olacağız.

Toplum olarak hakaret edilen ya da haksızlığa uğrayan biz olduk mu dağların devrilmesini isteyip, karşı taraf olduğunda ise, ne var bunda o kadar olur demekten vazgeçmeliyiz.

Artık yeter deyin, ''HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR.''

Arkadaşım, kardeşim, dostum; ben senin, sen de benim hakkımı, hatta kişisel olarak zarar görme uğruna, savunmayı göze almalısın ki toplum ahlakı düzelsin.

İNSAN OLMANIN DA, DEMOKRAT OLMANIN DA, MÜSLÜMAN OLMANIN DA HÜKMÜ BUDUR.