(Akşehir’in ilk faytoncularından Faytoncu Sabri Ağa’nın Anısına)

 

 

            Çocukluğumun Cumhuriyet İlkokulu hala yerinde duruyor.

            Çocukluğumun Hıdırlığındaki ulu çınar ağacı da hale yerinde, Hasan Paşa (İmaret Camii) çınar ağacı gibi.

            Benim tanıdığım, çocuklarımın tanımayacağı hayatlar olacak. Çocukluğumun serüvenleri… Akşehir ‘in yıldızlı geceleri… atlı arabaları… faytonları… yaylıları…

            Ben geçmişimle, geçmişim benimle kimleri alıp götürecek..

            Geçmişimle neler getireceğim yaşanılan şu an’a, ya da yaşanılan şu an hangi geleceğin rotasına götürecek beni?

            Akşehir’in İbre Çeşmesi, Uzun Irmağı yine öylesine akacak, Akşehir’in Çay’ı yine öylesine…

            Rüzgarın savurduğu yapraklar, ince hayatlar gibi gelecekte kaç kişi hatırlayacak, kaş kişi Faytoncu Sabri Ağa’yı, kaç kişi..

            Elli yıl öncesinin hatırlananları, elli yıl sonrasının unutulanları olacak… Bizim unuttuğumuz, sizin unuttuğunuz olacak…

            Yalan mı?

            Güldü soldu, Sümbül’dü koptu, Bülbül idi uçtu, postacılar bile unuttu gitti…

            Ama unutulmayan ne oldu biliyor musunuz?

            Unutulmayan neydi?

            Unutulmayanlar: ŞİRVANCI idi, DOĞANCI idi, KAYTANCI idi ve sokaklarına verilen isimlerdi, ŞİRVANCI SOKAĞI, DOĞANCI SOKAĞI, KAYTANCI SOKAĞI…

           Bunları asla Akşehirliler unutmadı… Bu isimleri asla ve asla Akşehirliler gibi postacılar da unutmadı… Akşehir’e büyük hizmetleri dokunmuş insanlardı bu insanlar…

            Yine unutulmayan İBRE ÇEŞMESİ, UZUN IRMAK, AKŞEHİR ÇAYI, KİLECİ MAHALLESİ… ÇAY MAHALLESİ…

            Bu isimleri değiştiremezsiniz…

            Haydi, Şirvancı Sokağı ismini değiştirin

            Haydi, Doğancı Sokağı ismini değiştirin,

            Haydi, Kaytancı Sokağı ismini değiştirin…

            Ne kadar değiştirirseniz değiştirin, YENİ BİR PANTOLON ÜZERİNE YAPIŞTIRILMIŞ BİR YAMA GİBİ DURUR. EĞRETİ DURUR… KOMİK DURUR GÜLÜNÇ DURUR…

            Çay Mahallesi ismini değiştirin…

            Komik olur değil mi?

            Ya da İbre Çeşmesi Adını,

            Uzun Irmak adını…

            Gülünç olur…

            Geçmişi yaşayan insanlar geçmişi, geçmişin güzelliklerini geçmişin tanınmış şahsiyetlerini iyi bilir…

            FAYTONCU SABRİ ‘yi de AKŞEHİR BİLİR…

            Bugün 40 yaşındakiler bilmez…

            45 yaşındakiler bilmez…

            Daha üst yaş grupları bilir ki… Sadece AKŞEHİR BİLMEZ… YUNAK BİLİR- ILGIN BİLİR- ÇELTİK BİLİR- DOĞANHİSAR BİLİR…İÇ ANADOLU BÖLGESİ BİLİR…

            Geçmişin Akşehir’in ilk faytoncularındandır…

            O zamanlar nerede taksi, nerede araba?

            Varsa yoksa bir fayton, bir de Faytoncu Sabri..

            Şu an geçmişe bir bakıyoruz, bir gün gelecek bize de, size de “geçmiş” diyecekler…Unutulanlar listesine hemen  ekleyiverecekler…El sallayıp boş ver diyecekler..

            Oysa geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremeyendir…

            Sinemaların yerini televizyonlar, televizyonların yerine bilgisayarlar, bilgisayarların yerini bilmem nelerin alacağı bir çağda unuttura unuttura bizi de bizden sonrakiler unutturacak, bizim Faytoncu Sabri’yi unuttuğumuz gibi…

            Bu şehrin yollarında yolumuzu çizerken, hangi sokaktan sapıp, günün karanlıklarından geçerken, Akşehir’de gecenin hangi yıldızını koparıp yolumuzu göreceğiz?

            Onlar saygın insanlardı…

            Onlar geçmişte yaşayanlar, günümüze ışık olan aydınlık olanlardı…

            Onlar unutulsa da unutulmayanlardı…

            Sokak başlarında isimleriyle gönüllerimize taht kuranlardı…

            İşte Doğancı Sokağı, Şirvancı Sokağı…

            …..biri gelir, biri gider…

            Yaşarlarken unutmadık…

            Yarım asır geçti yine unutmadık..

            Rahmetle andık, saygıyla andık…

            Kimisini sokak başlarında isimleriyle andık…

            Ölüm neydi ki?

            Unutulmak mı?

            Böyle GÜZEL ŞAHSİYETLER UNUTULMUYORDU…

            Oysa, kimleri gördük biz…

            Kendini ne yüce görenleri…

            Ağaları, beyleri…

            Yalan dünya…

            Ne de çabuk unutuldular..

            Bir hatırlayın siz de böylelerini…

 

            ****

 

            Sevenlerin unutmayacaktır, kırk yıl sonra bile, Faytoncu Sabri Ağa seni….

            Sen unutulmadın, unutulmayacaksın…

            Mekânın cennet olsun… Kabrin nur ile dolsun…

            Rahat uyu…