“Biz neysek oyuz çünkü biz neysek o olduk.” Sigmund FREUD

Yeni bir eğitim-öğretim yılına başladık. Yaklaşık 19 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 öğretmen kadrosuyla bir ordu gibiyiz.

Ülkemiz gelişmekte olan bir ülke ve aileler evlatlarına güzel yarınlar hazırlamaya çalışıyorlar ve eğitim, ekonomik anlamda alt tabakada yaşayan insanlarımızın bir üst tabakaya geçebilmeleri için büyük bir fırsat. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek isteyen ebeveynler ve öğrenciler büyük bir çabanın içine giriyorlar.Ek kaynaklar, dershaneler,hafta sonu okul kursları,özel öğretmenler,okul formaları,defter,kalen vb. Ekonomik anlamda bu durum maalesef aileleri zorlamakta.

Okulun ilk haftaları veli ve öğrencilerimizden birçok soru alıyoruz. Nasıl çalışma planı yapılır? Motivasyon nasıl artırılabilir? Düzenli ders çalışmanın ilkeleri var mıdır? Dikkat eksikliğim var. Nasıl aşabilirim? Kendimi sürekli yorgun hissediyorum,  bir türlü uykumu alamıyorum. Bir çözümü yok mu? Bana uygun meslek nedir? Meslek ve alan seçiminde çok kararsızım. Zeka türümü ve seviyemi merak ediyorum. Bu sorulara benzer onlarca soru….

Bundan sonraki yazılarımı öğrenci ve velilerimizin bu problemlerine yönelik olmasını istedim. Öncelikle şunu belirteyim; ben 24 yıldır MEB’de görev yapan Felsefe Grubu (Felsefe,Psikoloji.Sosyoloji, Mantık) Öğretmeniyim.Bu konularda elbette yetkinliğim var fakat profesyonel anlamda uzmanlığım yok.Okurlarımdan isteğim; yazdıklarımı okuyun, önemseyin ama asla yeterli görmeyin,araştırın öğrenin, bu konularla ilgili bir çok kitap,makale, video ve internet siteleri var.Onları da takip edin.Bilgilerinizi sürekli güncel tutun, yeni bilgiler öğrenin ve en önemlisi öğrendiklerinizi yaşantınızda uygulayın. Schopenhauer’in dediği gibi;” Filozof, tüm müzik aletlerini çalabilen müzisyen gibidir fakat hiç birinde uzman değildir.”

Psikoloji bilimine karşı farkındalığınız olsun, bu bilimin hayatımızdaki birçok problemin çözümü noktasında faydalı olabileceğini asla aklınızdan çıkarmayın. Maalesef Avrupa da her yerde olan, bizde ise işlevi sadece zeka testi olarak algılanan bilimin adıdır Psikoloji.Avrupa psikoloji biliminden hayatının her alanında faydalanır oldu, bizde ise deli doktoru olarak algılanmakta.

Toplumumuz, boşanma, bunalım, cinnet, cinayet tecavüz, uyuşturucu, suç çeteleri gibi psiko-sosyal anlamda adeta kırılır durumda. Psikoloji, ormanlık alanda, ağaçların içinde yolunu kaybeden bir insan için pusula görevi görür aslında.

Psikoloji biliminin kavram ve süreçlerini bilen kişiler, kendi ve karşısındaki kişilerin davranışları üzerinde daha düzeyli ve bilinçli gözlemler yapabilirler, kendi davranışlarına ön yargılar, kalıplaşmış gelenekler çerçevesinde değil, bilimsel yaklaşım içinde bakabilirler. Bu sayede empati yeteneğini geliştiren bireyler, toplumla iletişim becerilerini arttırabilirler.

Hayatta kaçınılmaz olarak stresler ve zorluklara maruz kalıyoruz. Yaşantımızda stres ve zorluklarla nasıl baş ettiğimiz ise büyük oranda ebeveynlerimiz tarafından nasıl yetiştirildiğimize bağlı. Bu anlamda Psikoloji biliminin kavram ve süreçlerini bilmek, biz anne ve babalar için çok önemli.Evlatlarımıza mutlu ve güzel bir gelecek hazırlamak istiyorsak psikolojik anlamda kendimizi geliştirmeliyiz.

Bahsettiğimiz problemlerle ilgili olarak soru, görüş ya da bir isteğiniz olursa email adresimden bana ulaşabilirsiniz.

Kalın sağlıcakla

Görüş ve eleştirileriniz benim için önemli; [email protected]