Kasım ayı geldi, bir günlüğüne herkes öğretmenleri hatırlıyor. Çiçekler veriliyor, mesajlar atılıyor, sosyal medyada “öğretmenlerimiz bir harikadır” paylaşımları yapılıyor. Ama ertesi gün… öğrenci hâlâ sınavdan şikâyetçi, veli hâlâ “hocam çocuğumun notu?” diyor, siyasetçi hâlâ anlamadığı konulara burnunu sokuyor.
Öğretmenler mi? Onlar hâlâ yorgun, kırgın ve biraz da mutsuz… Üstelik cebimizdeki delik paralarla kahvemizi soğutmadan içmeye çalışıyoruz, fotokopi makinesi yine bozuluyor, öğrenciler hâlâ unutuyor… Ama yine de sınıfta duruyoruz. Çünkü öğretmenlik, bir günle değil, her gün yapılan küçük mucizelerle ölçülüyor.
Sevgili okur: Öğretmenleri sadece bir gün hatırlamayın. Onların değerini her gün bilin, yoksa tiyatro sahnesinde tek rolü oynayan biz kalırız; alkışları eksik, dekorları yanlış ve cebinde para olmadığı hâlde sahneyi terk etmeyen öğretmenlerle…