Önceleri zaman hakkında düşünceye dalınca aklıma gelen ilk şey sonsuzluk olurdu. Evet, geçmişten Dünya’nın büyük patlama ile yaratılmasından geldiğimiz zamana kadar kocaman bir sonsuzluk. Şimdilerde ise kendi yaşadığımız  21. yüzyılın ilk çeyreğinin tüm dünya tarihine oranla ne kadar anlamsız hatta yok denilebilecek kadar küçük bir zaman dilimi olduğunu kavradım. Düşüncenize 4.54 milyar yaşında olan dünyanın en fazla 80-100 yıllık diliminde yaşama imkanına sahibiz. Öte yandan içinde yaşadığımız galaksinin yani Samanyolu’nun 13.51 milyar yaşında olduğunu göz önünde bulundurursak tüm zaman dilimlerinde bir hiç olduğumuzu göreceğiz.İnsanlık tarihinin bilinen ilk çağlarından günümüze kadar yaşananlar sadece bizim bildiklerimiz. Bilime göre düşünme kabiliyeti olan ilk insan 100.000 yıl önce yaşamış “Homo Sapiens” olarak adlandırılan varlıktır. Şöyle bir soru geliyor aklıma: Bu belirtilen yıl 1 milyar bile değilken dünya tarihinde 4.54 milyar yıl boyunca neler oldu?Bunu öğrenmenin tek yolu zamanda yolculuğun bulunması olur ki ona da şu an için erişmiş değiliz. Peki zamanda yolculuk gerçekten mümkün olabilir mi? Bu sorunun zihnimde daha fazla yer kaplaması izlediğim en iyi bilim kurgu filmlerinden olan “Interstellar” (Yıldızlararası) filminden sonradır. Filmde uzayda açılan kara delikler aracılığı ile yolculuk yapılmaktaydı. Filmdeki karakterler yolculuk esnasında bazı aksilikler çıktığı için bir çıkış yolu ararlar. Gargantua adında büyük bir kara deliğe sahip en yakın gezegeni seçiyorlar. Gezegende tek bir saat, Gargantua'nın büyük yer çekimi nedeniyle Dünya’da yedi yıldan fazlaya denk gelmektedir. Film bir hayli detaylı ancak beni etkileyen sahneler uzayda geçen zamanın Dünya’da geçen zamana oranı ve kara delikler sayesinde yapılan yolculuklardı.Bilim insanlarına göre ise uzayda var olan kara deliklere şu an ki teknoloji ile girmek imkansız. Ancak aya ilk çıkılan tarihten yani 1969’dan önce imparatorluklar, krallıklar döneminde yaşayan bir insana göre de aya çıkmak imkansız değil miydi?Bu manada zamanda yolculuk neden imkansız olsun? Einstein’ın Rölativite Teorisine göre uzayda geçen zaman Dünya’dan daha yavaş geçmektedir. Yani uzayda eğer ışık hızını yakalarsak geride bıraktığımız insanlara göre daha az zaman geçirmiş oluruz. Bir örnek ile açıklamak gerekirse diyelim ki ben 20 yaşında bir astronot olarak ışık hızına %99 oranında yaklaşmış bir hızla seyreden uzay gemisinin içindeyim. Bu uzay gemisinin içindeki normal saate göre 5 yıl yaşlanıyorum ve 25 yaşında iken Dünya’ya dönüyorum. Dünya’ya döndüğümde benimle aynı yaşta iken bıraktığım insanların 70 yaşında olduğunu, akrabalarımın, arkadaşlarımın bir çoğunun öldüğünü göreceğim. Çünkü uzayda ışık hızıyla gittiğim için zaman benim için daha yavaş Dünya’dakiler için daha hızlı geçti.Yani bu yolculuğa 2018 de başlamış olsaydım 2068 yılını görmek için uzayda sadece 5 yıl seyahat etmek yeterli olacaktı. Einstein, bu bilgiyi yani uzay ve zaman hakkındaki teoriyi bize 1905 yılında verdi. Ancak geçmişe yönelik bir zaman yolculuğunun varlığından bahsetmemiş olması benim “4.54 milyar yıl boyunca Dünya'da ne oldu?” soruma yanıt alamayacağımı gösteriyor. Yanıt almam için Dünya tarihinin başında insanoğlunun ışık hızını yakalaması ve uzayda en azından 50 şer yıl vakit geçirip Dünya’ya tekrar dönmeleri gerekirdi ve bunu milyonlarca yıl tekrarlamaları. Bu da artık imkansız bir durum.Peki geçmişe zaman yolculuğu yapmak mümkün olsaydı hangi zamana gitmek isterdiniz? Benim ilk tercihim büyük patlamadan sonra dünyanın yaratıldığı zaman olurdu. Daha sonra ilk insanın ortaya çıktığı tarih. Adem peygamber, diğer medeniyetler, İnka, Maya, Mısır uygarlıkları. Platon’un zamanına, Roma İmparatorluğu, İsa peygamber, Hz. Muhammed dönemi, Fatih dönemi, Atatürk dönemi ve daha sayamadığım birçok zamanı yaşayamasam da gözlemlemek isterdim.İleri bir zamana gitmek ister miydim pek emin değilim. Zira yukarıdaki örnekte olduğu gibi geri geldiğimde birçok arkadaşımın, akrabamın yaşlandığını yahut öldüğünü görmek pek iç açıcı olmasa gerek. Zaten günümüzde insanlara ileri mi yoksa geçmiş zamanlara mı yolculuk yapmak istersiniz diye sorsanız birçoğu geçmiş zaman diye cevap verecektir. Ancak soruyu sormadan önce ileriye dönük zamanın dezavantajlarından da söz etmek koşuluyla.Zaten günümüz insanının sürekli olarak geçmişe özlem duyması, kültür, sanat, mimari de geçmişteki örnekleri yeniden canlandırmaya çalışması bunun bir göstergesidir. Ayrıca yaşamasak bile geçmişe dair bir bilgimiz vardır. Ancak bundan 200-300 yıl sonrası bir insanlık tarihinin nasıl olacağını, insanlığın olup olamayacağını bile kestirmek güç.Diğer bir konu son 150 yıldır insanların havada uçarken gördükleri yabancı cisimler ki insanlık olarak onları “UFO” olarak biliyoruz, içinde bulunduğumuz zamandan 200, 300, 1000 sene sonrasından gelip içimizdeki bazı insanlara gelecekten bilgiler sızdırıyor olabilirler mi? Bu gerçekse bu dünya dışı varlıklar bizi dünyada kolonileştirmiş ve hareketlerimizi gözlemleyen varlıklar olabilir. Bu biraz ürkütücü.Sonuca gelirsek 1905’te Albert Einstein’ın ortaya koyduğu Rölativite Teorisine göre geçmişe yolculuk yapmamız mümkün değil. Ancak geleceğe yolculuk yapmak mümkün. Çünkü Einstein'ın uzay-zaman teorisinde sadece uzayda ışık hızını yakalarsak zamanı yavaşlatmış oluruz. Ancak bunun geçmişe dönük olması mümkün değil. Bilim kurgu filmleri izlemeye devam edip en azından böyle bir şeyin gerçekleşebilecek olması yönündeki umutlarımı canlı tutmaya devam edebilirim. Ayrıca şu an elimizde bulunan teknoloji ile zamanda yolculuk yapmamızın imkansız olması bizden kıyamete kadar yaşayacak olan insanların da yapamayacağı anlamına gelmez. Kesin olarak bildiğim şey ise Einstein'ın uzayda geçen zamanın Dünyada geçen zamana göre daha yavaş olduğunu kanıtlaması yaşayacak olan insanların hayatını kökten değiştirebileceği. Bunu görmemiz olası olabilir. Tabi o zamana kadar ölmez de yaşarsak.