“YKS'de Beklenmeyen Sonuçlar” adlı yazımda branşların katsayı dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle karşılaşılan sonuçları yazmıştım. Bugün de YKS branş ortalamalarına bakalım:

TYT:
Matematik 40 soruda- 5.6
Fen 20 soruda- 2.2
Sosyal 20 soruda- 4.6
Türkçe 40 soruda- 14.6

AYT:
Matematik 40 soruda- 4.7
Fizik 14 soruda- 1
Kimya 13 soruda- 0.9
Biyoloji 13 soruda- 1.3
Edebiyat 24 soruda- 4.9
Felsefe 12 soruda- 2.4

Sonuçların bir hayli kötü olduğunu söylemeliyim. Eğitim gibi bir ülkenin en önemli sorununun üstünde durmamak, yeterince ilgilenmemek bir ülkeyi ancak felakete hazırlar. Bu sonuçlara göre her kurumun ve her bireyin bir iç muhasebe yapması ve açıklama yapması zaruridir.

Bu sonuçların alınmasında tek suçlu öğrenciler mi, sınav sistemi mi, yoksa eğitim kurumları mıdır? Bu sorunun cevabı kapsamlı bir değerlendirmeden sonra verilebilir. Ve bu raporlara göre yeni bir yol haritası çıkarılmalıdır.

Son yıllarda açık liseye rağbet neden çoğaldı? Bir öğrenciye; “Niye açık liseye geçiyorsun?” diye sorduğumda: "Okul benim ders çalışmama engel oluyor, vakit kaybı. Bu yüzden açık liseye geçiyorum" diyor. Bu cevap bir utançtır ve yüz kızartıcı bir cevaptır eğitim kurumlarımız adına. Eğitim kurumlarının ders çalışmada engel teşkil ediyormuş gibi görülmesi acı ve ders çıkarılması gereken bir durum. Sınıfların seviyelerinin düşüklüğü, öğretmenlerin istisnası var ancak çoğu yaşlı öğretmenin, yeni öğretim-yöntem ve tekniklerine ayak uyduramaması, geleneksel eğitim anlayışından kopamaması, YKS branş ortalamalarının düşük olmasına neden olmuş olabilir mi?

Biraz örnek verelim. Meslek liselerinin son 10 yıldır inanılmaz derecede bir itibar ve prestij kaybettiği çok açık. Artık bu okullara profili düşük öğrencilerin gittiği okullar olarak bakılmakta. Öğretmenler bu okulda çalışmak istememekte. Bu söylediklerimi kafamdan sallamıyorum. İsterseniz Akşehir'in göbeğinde bir anket yapalım, sonuçların benim dediğim gibi çıkacağını göreceksiniz. Yine son 5 yılda düz liselerin Anadolu Lisesi haline getirilmesi ve artık puan ile alımın bitirilmesi, köklü Anadolu liselerinin önemini yitirmesine neden oldu. Fen liseleri ise kalitesini korudu. Kesinlikle devam da etmeli. Barınma, beslenme ve tüm yardımların artarak devam etmesi gerekir. Ancak Fen Liselerinin yerine başka okulların arttırılması ve o okullara öncelik verilmesi ne yazık ki YKS'de bu düşük sonuçların gelmesine neden oldu.

İmam Hatip Liseleri ve Ortaokullarının varlığına karşı değilim. Elbette gitmek isteyen öğrenci gitmelidir. Ancak merkezi 40 bin olan bir ilçede bile 6-7 tane İmam Hatip açılmasını ve öğrencilerin bu okullara mecbur edilmesini anlayamam. Hutbede imamın "çocuklarınızı bu liselere kaydettirin" demesini anlayamam. Zira öğrenci gitmek istemiyor, velisi zorla yolluyor. Sonra öğrenci YKS'den düşük alıyor. Alır tabii ki. Bu düşük sonuç gayet beklenen bir sonuç.

Peki çocuk bu okullarda okumak istemiyor ve veli de çocuğunu bu okullara göndermek istemiyor ise ne yapacak. Önünde iki seçenek var; ya çocuğunu açık liseye kaydedecek yahut da gidip 8-10 bin ₺ para döküp çocuğunu özel okula kaydedecek. Böylece çocuğuna daha iyi, istediği üniversiteyi kazanabilmesi için eğitim imkanı sağlayabilecek. Peki dar gelirli ailenin çocuğu ne olacak? O, mecburen devlet okullarına yahut gitmek istemediği İmam Hatip Lisesine gidecek ve dolayısıyla YKS sonuçları istediği gibi gelmeyecektir. Yani beklenen olacaktır.

Sonuç olarak söyleyeceğim; eğitim sistemimizin Emar'ı (MR)'ı çekilmelidir. Hayır hayır direkt yoğun bakıma alınmalıdır. Her kurum, her okul, her öğretmen muhasebe yapmalıdır. Yapmalı ki gelecek sene ortalamalar sıfırı görmesin…