Birisi çıkıp size: Kur'an'ın Allah tarafından yazıldığının kanıtını ve bugüne kadar nasıl değiştirilmeden geldiğini sorarsa, ona verecek bir cevabınız var mı?

Bilindiği üzere Müslümanlar, İncil ve Tevrat'ın tahrif edildiğine (değiştirildiğine) inanırlar. Kur'an da bunu bize söylüyor. Peki; Kur'an'ı Kerim, koruyucu bir matematiksel sistem sayesinde günümüze kadar değiştirilmeden gelmiş olabilir mi?

Cevap: Evet; Kur'an, 19 kodlu matematik sistem sayesinde günümüze kadar değiştirilmeden gelmiştir. Bu mucizevi sistem, Kur'an'ın Allah'tan geldiğine ve bir insan eliyle yazılamayacak kadar detaylı ve çelişkisiz olduğuna şahitlik ettiği gibi dinde Kur'an'dan ve Allah'tan başka bir otoritenin olmayacağına da şahitlik ediyor. Allah ile aramızda hiçbir aracının olmadığını da Müslümanlara söylüyor. Aslında Kur'an'ın ana mesajlarından birisini: Dini sadece Allah'a has kılmamızı hatırlatıyor.

Kuran’ın “büyüklerden biri” olarak tanımladığı mucizenin kısa bir özetini sunalım: Öncelikle Kur'an'ın "19 kodlaması" ile korunduğunu 74. surenin 30. ayetinden anlıyoruz:

74:30- Üzerinde on dokuz vardır:

Bu ayet, 1974 yılına kadar Müslüman din adamları tarafından çözülememişti. Ancak 1974 yılında Reşat Halife, Kur'an'ı bilgisayara aktararak bu sayının Kur'an'da matematik sistem oluşturduğunu keşfetti. Şimdi, 19 sisteminin Kur'an'daki bazı önemli verilerine bakalım:

  • Kuran’ın ilk ayeti Besmele 19 harftir.
  • Kuran 114 (19×6) sureden oluşur. Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • Allah ismi 2698 kere geçer. (19 x 142) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • Rahman ismi 57 kere geçer. (19 x 3) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • Rahim ismi 114 kere geçer. (19 x 6) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • "Allah" kelimesinin geçtiği tüm ayetlerin numarasını tekrarsız olarak toplarsanız, toplam: 118123 (19×6217) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • Kuran’da geçen tüm tam sayılar tekrarsız olarak toplandığı zaman 162146 sayısı bulunur. (19×8534) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • 36. sure Y ve S harfleriyle başlar ve bu iki harfin bu suredeki toplam tekrar sayısı 285’tir. (19×15) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • N (Nun) harfi sadece 68. surenin başında bulunur. Bu suredeki N’lerin sayısı 133'tür. (19×7) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • 50. Sure "Kaf" harfiyle başlar ve bu surede 57 kez "Kaf" harfi geçer. (19×3) Bu sayı 19'un tam katıdır.
  • 2. Sure "Elif, Lam, Mim" harfleriyle başlar ve bu üç harf 9899 kez geçer. (19×521) Bu sayı 19'un tam katıdır.

Yukarıdaki örnekler sadece bir kısmı. Tüm örnekler için Reşat Halife'nin araştırmasını inceleyebilirsiniz. 74:31 ayeti, 19 sayısının amacını şöyle belirler:

  • İnkarcılar için bir ceza ve fitne
  • Daha önce kitap alan topluluklara (Yahudiler, Hristiyanlar v.s.) Kuran’ın Allah kelamı olduğunu kanıtlamak.
  • Müminlerin imanını güçlendirmek.
  • Kuran’ın korunmuşluğu konusundaki tüm kuşkuları gidermek.
  • Kafirleri ve ikiyüzlüleri (münafıkları) ortaya çıkarmak.

Ancak günümüzde bazı din adamları bu mucizeyi kabul etmiyorlar. Bu kodun gerekli olmadığını söylüyorlar. Bu sayı hakkında "efsane" diyen din adamları da var. Bu mucizeye şahit olmak için din adamı olmak gerekmiyor. Ancak Kur'an'ın Allah tarafından korunduğuna dair önemli bir kanıt sayılan bu sistemi, araştırmadan reddetmek de bir din adamına yakışır mı?

Kur'an'ın Allah tarafından indirildiği ve mükemmel bir sistemle korunduğuna inanıyorsak Allah ile aramızda aracı olmadığına ve İslam'da ruhban sınıfının da bulunamayacağını kabul etmemiz gerekmez mi? Allah ile aramıza aracı koymak peygamber zamanındaki müşrikleri örnek almak değil midir? Kur'an'dan başka hangi kaynağın günümüze kadar değiştirilmeden geldiğine inanabiliriz? Eğer böyle bir inancımız varsa bu başka kaynakları, otoriteleri Kur'an'a ortak koşmamız anlamına gelmiyor mu?

Müşriklerin de Allah inancı vardı ancak müşriklerin Allah inancı peygamberimizin getirdiği tebliğ ile uyuşmuyordu. Onlar, tıpkı bugünkü tarikat ve cemaat öğretilerini takip edenlerin yaptıkları gibi Allah ile aralarına aracı koymak peşinde idiler. Onlara göre putları, Allah ile aralarında aracı ve onları cennete götürecek bir araçtı. Peygamberin getirdiği mesajda ise Allah ile aramızda aracı yoktu. O, bize şah damarımızdan daha yakındı. Bunu yüce Allah, Kaf süresinin 16. ayetinde bize söylüyor.

19 mucizesi, aynı zamanda Kur'an'ın Allah tarafından korunduğuna ve detaylandırıldığına da şahitlik yapan bir mucizedir. Allah, Hud suresi 1. ayetinde derki: ...(Bu) öyle bir kitaptır ki, bilge ve her şeyden haberdar biri tarafından ayetleri sağlamlaştırılmış ve sonra da açıklanıp detaylanmıştır. "Bu ayet, Kur'an'ın detaylı ve açıklanmış olduğunu Kur'an'ın kulların açıklamasına muhtaç olmadığını gösteriyor. Yani Kur'an'ı Allah açıklar. Kur'an'ın öğretmeni Allah'tır.

Ayrıca bu sistem bana Allah'tan başka övülecek bir otoritenin olmadığını ve Allah ile aramızda "şeyh, hoca, gavs, evliya, mürşit vs." gibi aracıların olamayacağını da söylüyor. Çünkü Allah, Kur'an'ı kendisi açıklamış ve kendisine ortak kabul etmemiştir. Bunlar başka bir konuya girdiği için burada detaylarına inmeyeceğim.

Sonuç olarak 19 sistemi sayesinde Allah Kur'an'ı korumuştur. Bu sistem, Allah'ın izni ile 1974 yılında Reşat Halife tarafından Kur'an'ın bilgisayara yüklenmesi ile ortaya çıkarılmıştır. Sistem bize Allah'tan başka bir otoritenin olamayacağını ve bir beşerin bu sisteme benzer bir sistem oluşturamayacağını dolayısıyla Kur'an'ın insan kaynaklı değil ilahi kaynaklı bir kitap olduğu belirtmiştir. Kur'an, dinin tek kaynağıdır. Ayrıca Allah ile aramızda aracı yoktur. Kur'an detaylıdır ve Allah tarafından açıklanmıştır. Yazıyı Zümer suresi 3. ayet ile bitirmek istiyorum: "Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, "Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz." (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.