Devletlerin *PARA BASMA YETKİSİ ve *kendilerine ait bir Merkez BANKASI OLMASI, çok önemli! Vazgeçilmemesi gereken birincil avantajdır bunlar. Yetki deyimi hafif kaçtı. Buna Para basma gücü, hakkı ve salahiyeti demek gerekir. Hükümranlığın ve bağımsızlığın başlıca şartlarından biri budur.

Sen kendini bağımsız sanabilirsin fakat; ülkende başka devletlerin parası daha çok tutuluyor ve kullanılıyorsa; bağımsız değilsindir!

Para basma yetkisi DEVLETİN KENDİ VATANDAŞLARDAN VE O PARAYI KULLANANLARDAN İSTEDİĞİ GİBİ BAĞIŞ TOPLAMA(Haraç alma) hakkı gibi bir şeydir. *Yeni paralar basıldıkça, o parayı basan devlet, sömürgeci veya derebeyi zenginleşir. *O parayı kullananlar, başka ülkelerde otursalar bile, isimsiz vergi ödemiş olurlar.

Para basmak öyle önemlidir ki, bu yetkiyi kaybeden devlet çöker. Devlet olmaya çalışan her güç de, önce parasını basar. Osmanlı padişahlarının her biri, kendi tuğraları (Dini söylemler de içeren imzaları) bulunan para çıkarmayı, önemli bir şart saymışlardır.

Birçok yerde krallığa özenen derebeyleri de para basmış ve kendi parasının kullanılmasını titizlikle ve zorbalıkla sağlamışlardır.

Hepsi değilse de, çoğu Avrupa devletleri para basma yetkisinden vazgeçip bu işi Frankfurt’a bırakarak, yok oluş fermanlarını kendileri imzalamıştı. A.B. ye sol duran ve şüpheyle bakan İngiltere ise, Sterlinden hiç vazgeçmedi. İngiltere’deki bir krizden de, hiç bahsedilmedi.

İrlanda krizi duyuldu. Çünkü İrlanda kendini ayrı devlet saymasına karşın; para basamadı. İngiliz Sterlini ve kısmen de Euro kullandı.

Dikkat edin; kriz geçiren Avrupa ülkeleri, Euro kullananların bazılarıdır. Daha küçük ve önemsiz oldukları için, üvey sayılan ve Avro bölgesine alınmayan bazı Orta Avrupa devletleri zayıf bünyelerine rağmen kriz geçirmediler. Macaristan, Slovakya ve Çek Cumhuriyetinde büyük bir kriz duyulmadı. Oralara gittiğimde, ekonomileri kötü değildi. Başat A.B ve lider ülkelerine göre biraz daha cılızdılar. Fakat o sıradanlıkları, eskiden de vardı. Euro kullanan ve kendi paralarından vazgeçen ülkelerden çok daha iyi durumdaydılar. Halkları mutluydu. Daha kötü duruma düşmemelerinin nedeni de kendi paralarını kullanmalarıydı. Euro’yu da kullanmayı alışkanlık edinmeseler; belki daha iyi durumda olacaklardı.

Türk halkı, eskiden daha çok altına yönelikti. Osmanlı’nın parası da çöküş döneminde bile altındı. Sonraları Amerikan doları ve Ero merakı çıktı. Döviz biriktirme ve saklama hastalığına tutulduk. Ekonomik sıkıntılarımızın kaynağı, tasarrufların önemli bir kısmının dövizde tutulmasıdır. Çünkü her para devalüe oluyor ve değer kaybediyor. Zamanla gerçek değeri azalmayan(devalüe edilmeyen) para yoktur!  Döviz biriktirmekle onu basan devletlere bağış yapmış ve onları güçlendirmiş oluyoruz.

Bugün Avrupa ülkelerinin, Rusya kadar, Çin kadar, Brezilya kadar müreffeh ve geleceği parlak sayılmıyor artık! İspanya ve İtalya gibi eskiden çok zengin olan ve sömürgeler zapt eden çok önemli birinci sınıf devletlerin bile; batacağından söz ediliyor. Çünkü Avrupa lideri görüntüsüne bürünenler; Yunanistan’ı bize karşı güçlü bir şekilde ayakta tutabilmek için, olağanüstü servetleri boşa götürdüler. Sonunda Yunan halkını hazırdan yiyen, tufeyli ve savurgan bir kitle haline soktular. Çöküşten Sarkozy, Merkel ve onları izleyenler sorumludur.

 Çözüm Hitler’ci bir felsefeye dayanan A.B. nin ve Avro’nun son bulması ve her ülkenin kendi parasını basabilmesidir. Her ülkeye kendi işlerini yürütme ve PARASINI BASMA YETKİSİ VERİLİRSE, KRİZLER  YUMUŞAR VE ZAMANLA BİTER

[email protected]

www.nazifkurucu.com.tr

 

 

 

 

Talabani ve Barzani, bize ne kadar dost?

Her büyük kayıplar ve şehitler verilen saldırı,“Kuzey Iraktaki kamplardan gelen teröristler tarafından” diye yazılıyor gazetelere…

Kuzey Irak’ı terörü korur ve destekler hale kimler getirdi?

Bu eylem, Arap Baharı denen ve aslı tüm Müslüman ülkeleri sürekli çatışam parçalara bölme; amacı güden  plan ilk kez bize karşı işletilmiş ve Türkiye’ye karşı hareket orada başlatılarak korunmuştu.

Kuzey Iraktan kaynaklanan her saldırıda, dost sandığımız dünya jandarmasının ve Kuzey Irak’taki o iki kişinin payı büyüktür.