Haber/Yorum : Ümit Aykut Şener
Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya’nın Twitter reklamlarından sonra başka tanıtım organizasyonlarına da tüm Akşehirliler olarak şahit olduk ve de çok sevindik.
Halk arasında ‘Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü’ diye bir deyim vardır. Kurban Bayramını fırsat bilen belediye başkanı Akkaya, halk deyiminin kendisine yakıştırılmasına fırsat vermemek için bu defa da üç ayrı koldan vatandaşı “Bayram Kutlama Mesajı” bombardımanına tutmuş.
Bu kutlamalar; Cep Telefonları, Türk Telekom’dan Ev ve İşyeri telefonlarına gönderilen mesajlar ve Billboardlara verilen Akşehir Belediye Başkanı Yük. Müh. Dr. Salih Akkaya resimli bayram kutlamaları. Başkan Akkaya’nın bu üç koldan bayram kutlama mesajları göndermesinin halk arasındaki yankıları hala sürüyor. Çünkü bayram mesajı olması nedeniyle ‘başkan bizi niye öptü’ diye kimse birbirine takılamayacak.
Başkan Salih Akkaya’nın, her fırsatta belediyenin acil paraya ihtiyaç duyduğunu hem halkla hem de Akşehir’e ziyarete gelen bakanlara yakındığını bilmeyen kalmadı. ‘Aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz’ diye bir atasözümüz vardır. Hem parasızlıktan bahsedeceksiniz hem de elinize geçen ilk fırsatta parayı ‘har vurup harman savuracaksınız’ sonra da ağlayacaksınız.
Akşehir’de de böyle davrananlara kısaca; Veteeeeee! Derler.
Öncelikle bu üç kutlamanın ödemesi belediyenin kasasından mı, yoksa başkan Salih Akkaya’nın kendi cebinden mi yapılmıştır? Belediye Meclisi Üyelerinin bu konuda yazılı bir soru önergesi verirler ve de gelen cevabı kamuoyu ile paylaşırlarsa ancak o zaman öğrenebiliriz. Ya da başkanı mahkemeye vererek!
Diğer taraftan; Danıştay 8’nci Dairesinin aldığı ve emsal niteliği taşıyan kararında şöyle deniliyor: "Dosyanın ve davaya konu ilanların incelenmesinden, davalı belediye başkanlığının hizmetlerinin yanı sıra, başkanın isim ve fotoğraflarının yer aldığı ilanların muhtelif panolarda yer aldığı, çöp toplama aracında başkanın fotoğrafının yer aldığı, ticari reklamlar için ayrılmış alanlarda belediye ve başkanın tanıtımının yapıldığı, bu ilanların kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine, bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesi’nce, belediyenin ve başkanın tanıtım yapma yetkisinin bulunduğundan bahisle, ilanlarda ve bu ilanların kaldırılmasına yönelik başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de; Belediyenin mahalli- müşterek ihtiyaçları karşılamayı teminen kurulmuş tüzel kişilik olduğu, yapılacak ilanlarda mahalli- müşterek olma hususuna riayet edilmesi gerektiği ve İçişleri Bakanlığı genelgesi dikkate alındığında mevzuatta ifadesini bulan ’tanıtımın’ sadece beldenin tanıtılması, hizmetlerin (rutin olmayan) tanıtılması gibi hususları içermesi gerektiği, belediye başkanının tanıtımının yapılmaması gerektiği anlaşılmakla, davaya konu ilanların bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiği görülmektedir.
Olayda, davaya konu tanıtım ve temsil hizmeti olarak değerlendirilen ilanların, ticari amaçlı ilanlar için ayrılan alanlarda yer almasının ücret mukabilinde olup olmadığı, belediye bütçesinden ayrılan temsil gideri kalemiyle örtüşüp örtüşmediği, Sayıştay Genel Kurulu ve Temyiz Kurulu kararında bu tür harcamalar için yapılan denetimlerde verilen karar bulunup bulunmadığı, kamu kaynaklarının israf edilip edilmediği, bu yönüyle kamu yararı ve hizmet gereklerine uygunluğunun araştırılmamış olduğu açıktır. Bu durumda, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir."
Anlaşılan, Belediye Başkanının reklam kokan bu atağının arkasında halkın kendisini yeterince tanımadığı gerçeği yatıyor olsa gerek ki, bir yerlerden tavsiye aldığı belli oluyor. Ama yanlış yönlendirildiğini ve oyuna getirildiğini sanırım bu yazımızdan sonra anlamış olacak. “Bin bilsen de, bir bilene danış”
Bizim de siyasetçilerimize de bir çift lafımız var o zaman; “Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu da cebinde taşır.”
Sayın Başkan, siz hala kendinizin halk tarafından tanınmadığınızdan mı şüphe ediyorsunuz, Allah Aşkına! Bu Mübarek Kurban Bayramında parayı telefon mesajlarına ve billboardlara ayırana kadar ‘Bir dirhem et, bin ayıp örter’ Atasözünden yola çıkmayı düşünseydiniz daha hayırlı bir iş yapmış olurdunuz ve de ihtiyaç sahiplerinden bol bol hayır duası alırdınız.
Ne diyelim; Çabuk parlayan çabuk söner. Haydi Başkanım, PAMUK ELLER CEBE !