Haber/Yorum: Ümit Aykut Şener

Bilindiği üzere, hükümetin uyguladığı erken emeklilik hükümleri kapsamında, bu hakkı elde eden çok sayıda çalışan emekliliğe müracaat etmişti. Ancak erken emeklilik zorunlu olmamasına rağmen bazı siyasilerin, çalışanlarına zorunlu emeklilik baskısı yapmaya başladıkları görüldü ki zaten bunun en yakın örneğini gazetemizde yaptığımız bir haberde Konya Büyükşehir Belediyesinde görmüştük.

Sonuçta; Çalışanlara zorunlu imzalatılan emeklilik dilekçeleri ile birçok çalışan istemeye istemeye emekli edilmişti. Doğru işleri örnek almak yerine kadrosunu şişirmeye devam eden Akşehir Belediyesinden de aynı şikayetlerin yükseldiğini duyuyoruz. Zira, çalışanlarının yıllık izine çıkartılıp ardından da emekliliklerini istedikleri iddia ediliyor. Üstelik bu kuruma yıllarca hizmet etmiş emekçilere mobbing uygulamanın suç olduğu bilinmesine rağmen!

Mevcutta taşeron olarak çalışan makam şoförü ve başkan sekreterini belediye kadrosuna, usuleten ilana çıkıp adrese teslim bir uygulamayla daimi işçi olarak alan belediyemiz, yıllarca kuruma ve Akşehir Halkına hizmet veren personellerini ise harcamaktan hiç çekinmiyor. Akşehir Belediyesi başka kurumlardan ithal ettiği atıl kişileri en yüksek makamlara getirmekten geri durmazken, diğer taraftan birilerinin de mobbingle işinden olmasına neden olduğuna şahit oluyoruz. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır? Hangi kanuna, hangi kitaba ya da vicdana sığmaktadır!

Hükümete yakınlığıyla bilinen Hak İş Sendikasının nasıl bir tutum sergileyeceği, konuyla ilgili olarak kamuoyuna bir basın açıklaması yapıp yapmayacağı bilinmemekle birlikte, sendika; işverenin mi yoksa işçinin mi yanında olacak, bekleyip göreceğiz.

Çiçeği burnunda "hacı" unvanını da alan İnsan Kaynaklarından sorumlu başkan yardımcısının ve yeni müdürün, bu haksızlıklar karşısında nasıl bir tavır alacağının da yakın takipçisi olacağız.

Bir Atasözümüz der ki; Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…