AK Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yıldırım’ın kardeşi Adem Yıldırım’ın Akşehir Öğretmenevi Müdür Yardımcılığı görevinden alınmasına parti yönetimi sesiz kaldı.

Haber/Yorum: Ümit Aykut Şener

Konya’da başlayan siyasi gerginlik etkisini Akşehir’de de göstermeye başladı. Konya genelinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşkilatlarda tespit ettiği ‘Metal Yorgunluğu’ nu açıklamasından ardından tüm dikkatler AK Parti İl ve İlçe teşkilatlarına çevrilmiş ancak bu çağrıya bir elin parmağıyla gösterilecek kadar dirayetli teşkilatlar cevap vererek istifalarını sunmuşlardı.

Konya İl ve İlçe Teşkilatlarında henüz ‘istifa’ haberleri gelmezken, Akşehir siyasetinde ise taşları yerinden oynatacak bir başka gelişme yaşandı.

Akşehir AK Parti İlçe Yönetiminde Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yıldırım’ın kardeşi öğretmen Adem Yıldırım’ın, Akşehir Öğretmenevi Müdür Yardımcılığı görevinden alınarak yerine aynı puana sahip İbrahim Han’ın getirileceği dedikoduları sonunda gerçeğe dönüştü. Adem Yıldırım’ın Coşkun Karabulut İmam Hatip Ortaokulunda görevlendirildiği öğrenildi. Akşehir Eğitim Bir-Sen ile AK Parti İlçe Yönetiminin arasının açık olduğu eğitim camiası ve partililer tarafından uzun bir süredir biliniyordu ama okul idarecilerinin istifalarının arkasında da bizzat parti yönetiminin olduğu iddiaları gündeme bomba gibi düştü.  

Çünkü parti yönetimindekilerin kendi çıkarlarını ön planda tutmaları, başarısızlıklarını ve basiretsizliklerini görmezden gelmeleri üstüne de suni gündemle kamuoyunun dikkatini kendi istek doğrultularında yönlendirmeye çalışmalarında da başarısızlığa uğradıkları görülüyor.

Zira, Sendikanın fendi siyasetçiyi yendi

Ayrıca, Akşehir İlçe Milli Eğitim Yönetim kadrolarında da değişiklik olma ihtimali de kaçınılmaz gibi duruyor.

Diğer taraftan parti başkanının sağ kolunun kardeşine sahip çıkmakta bu ilçe yönetiminin DİK duramadığı ya da gücünün yetmediği gibi bir durum ortaya çıkıyor. Ancak puanı yetersiz olan idarecileri de MÜDÜR yapmakta usta olan parti yönetimi bu atamaya neden sessiz kaldı bilinmiyor. Akşehir’de siyasi dengelerin değişeceğinin sinyali bu tayinle kaçınılmaz duruyor. ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diye boşuna dememiz Atalarımız…

Öte yandan etkin ve yetkin bir siyasetçimiz çaresizlik içinde olup-biteni seyrederken, durumu fırsat bilerek kendi yanında çalışan işçisinin eşini de yüksek maaşlı bir başka kurumda görevlendiriveriyor. Bir başka deyişle; sağ kolunun kardeşine sahip çıkamayan başkan kendi işçisinin eşine sahip çıkmış, vardır herhalde bir bildiği ama açıklasa da kamuoyu da öğrense…

Sizin dava adamlığınızın sorgulanmayacağınızı mı zannediyorsunuz? Akşehir’de siyasetin arkasına saklanarak döndürülen dolapların bilinmediğini ya da duyulmadığını mı düşünüyorsunuz? Hadi çıkın kamuoyunun ve basının karşısına, sıkıyorsa bu yazılanların hepsi YALAN diyerek savunun kendinizi! Siz bugüne kadar hangi yazılarıma aksini de kanıtlayan belgelerle cevap verebildiniz ki?

İsmi Lazım Değil İtirafçının birisi çıkmış “Akşehir Belediye Başkanını ben belirledim” diyebiliyor ama sizin gıkınız çıkmıyor!

Adam Akşehir ve Akşehirlinin üstüne KÂBUS gibi çökmüş siz de film gibi seyretmişsiniz! Başka kimleri seçti? Açıklasanız da kamuoyu da basın da öğrense bari…

FETÖ/PDY sanıklarının ifadelerinde bazı kurumlarla ilgili o kadar ciddi iddialar ithamlar var ki neden idari olarak gereğinin yerine getirilmesine öncülük etmiyorsunuz?

Mesela doğrudan temin yoluyla (ihaleden kaçarak) kim/kimler açıktan zengin ediliyor? Bu ülke için 'canımı bile veririm' diyebilen bir babayiğit çıkmaz mı aranızdan?

Eğer tüm bu veya buna benzer iddialara cevap vermeyecekseniz o koltuklarda oturmayı hala nasıl içinize sindirebiliyorsunuz?

Artık kapalı kapılar ardında gizli tabir edilen hiçbir şey kalmayacak! Kimlere kıyak çekilerek ilgili mevzuata açıkça aykırı yerlere çalışma ruhsatları verilmiş, bunun karşılığında kimler kendi menfaatini maddi açıdan halkın önünde tutmuş, hepsini zamanı gelince belgeleriyle tek tek açıklayacağız.

Pervasız belgelere dayalı habercilik ilkesiyle hareket eder -ki saygınlığımız ve haklılığımız, sosyal medyadaki takipçi sayımızdan da açıkça görülmektedir-

Kişiler görevlerinde tartışılır olmaya başladıklarında İSTİFA etmenin de onurlu bir davranış biçimi olduğunu acaba ne zaman anlayacaklar? Doğrusu merak ediyoruz.

Zorla güzellik olmaz!..