Son 4 gündür yerli ve yabancı ajanslarda Amerika'nın Suriye'ye müdahalesi ihtimali konuşuluyor. Gerekçe ise Suriye rejiminin Duma ve Doğu Guta'da kimyasal silah kullandığının iddia edilmesi. Esad rejimi ise bunu yalanlıyor. Bir önceki kimyasal silah iddiasında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump, Suriye’nin denizden füzelerse vurulması emrini vermişti. Denizden atılan füzelerle Suriye'nin Şayrat hava üssü bombalanmıştı. Açıkçası o saldırı tamamen göstermelikti. Amerika, ikinci bir seçenek olarak Suriye'yi işgal edebileceği gözdağını vermişti. Bu eylemiyle  ABD, Türkiye'ye: “Bak sen Rusya ile yakınlaşıyorsun ama Rusya daha kendi müttefiki Suriye'yi bile koruyamıyor” mesajını vermişti. Ek olarak Amerika Birleşik Devletleri, Esad’ı Türkiye'nin de istemediğini bildiği için “Esad’ı devirmek için biz buradayız” mesajını da veriyordu.

Zaten Suriye savaşı başladığından beridir Esad, Türkiye tarafından şeytan ilan edilmişti. Son 3 aydır Anadolu Ajansı Esad'ın kimyasal silah kullandığını haber yapmakta. Ana akım medya da öyle.. Bu yönüyle aslında ABD’nin Esad'a müdahalesi için dua edenler dahi var. Özellikle kendini İslamcı olarak tanımlayan kesimin ABD müdahalesini umması gerçekten ibretliktir.

Birleşmiş Milletler’e getirilen öneri Rusya tarafından Veto edilince ABD’nin Suriye'ye müdahalesi ihtimali kaçınılmaz oldu. Zira 4 gündür çok güçlü sinyaller veriyor. Uçak gemilerini Akdeniz'e gönderiyor. Asıl soru müdahalenin nasıl olacağı. Bir önceki gibi bir denizden müdahale ihtimaline karşı, dün akşam Rusya tavrını çok net açıkladı: “Vururuz!.” Uçaklar ile hava saldırısını da zayıf bir ihtimal olarak görüyorum. Rusya'nın Suriye'ye yerleştirdiği hava savunma ve radar sistemleri bu saldırıyı da bertaraf edecektir. Üçüncü ve son seçenek kara müdahalesi gibi duruyor. ABD'nin İsrail ile ortak olarak Suriye'nin güneyinden bir çıkartma yapması ihtimali. Bence en güçlü ihtimal bu. Zira zaten İsrail’de son 2 aydır Suriye'nin askeri stratejik noktalarına saldırılar düzenliyordu.

Üçüncü bir faktör ise Suudi Arabistan. Amerika'nın azat kabul etmez köleleri Suudlar, Amerika ve İsrail için her şeyi göze almış durumdalar. Daha 2 gün önce gölge kral, veliaht prens “Amerika Birleşik Devletleri Suriye'ye girerse yanlarında oluruz” açıklamasında bulundu. Suudlar bu açıklama ile İran'a mesaj veriyorlardı aslında. Zaten Amerika'nın en büyük isteği İran ile Suudileri savaştırmak. Ancak bunu ülkeler sınırları içerisinde değil Suriye sınırları içerisinde yapmak istiyor. Amerika böylece İran destekli Hizbullah, Şii milisler ve Esad’dan aynı anda kurtulmak istiyor. Tabi benim tavrını en çok merak ettiğim ülke Çin. İlerleyen günlerde Çin’in tavrı da belli olacaktır.

Olası bir ABD- Rusya çatışmasında daha şimdiden Amerika'nın Suriye'ye müdahalesini isteyen Türkiye’nin pozisyonu ne olur? Rusya-İran-Türkiye üçlüsünün aylardır çözüm için çabaları ve göstermelik de olsa ittifakı suya mı düşecek? Olası bir Dünya Savaşı’nın ayak sesleri mi tüm bu yaşananlar?  Kahinlere inanmasam da 1996’da ölmüş Bulgar bir kadın kahin “Baba Vanga”’nın  şu sözleri aklımda: “2011 çok özel bir yıl olacak. İnsanlar değişecek ve tüm dünya değişecek… Baharda ortadoğu ülkelerinden birinde savaş çıkacak. Bu savaş 3. dünya savaşının başlangıcı olacak. Kıyamet gerçekleşecek ama buna daha zaman var. Çünkü henüz Suriye düşmedi!”

Ben de bugünkü gelişmelere bakınca olası bir 3. Dünya Savaşı'nın Suriye’de başlayabileceğini tahmin ediyorum. Bakalım ilerleyen günler bize ne gösterecek..Kahin bahar ayı vurgusu yapıyordu. Acaba savaşın çıkacağı bahar bu bahar mı? Bir NATO üyesi olan Türkiye nasıl bir yol izleyecek? Hepsini göreceğiz. Tabi ki Suriye düşmeden..