2022 yılının son gecesinde, Anadolu Gençlik Derneği'nin tüm yurtta organize ettiği etkinlikler kapsamında, ’’Mekke’nin Fethi’’ AKM’de okunan Kur'an-ı Kerim ve fethin anlamıyla birlikte, manevi sıkıntıların dile getirildiği konuşmalar ve yapılan dualarla kutlandı.

Kureyşlilerin idaresinde bulunan Mekke, İslam peygamberi Hz. Muhammed komutasındaki ordu tarafından, 11 Ocak 630 tarihinde fethedilmiş olmasına rağmen, yılbaşı akşamlarına muhalif olmak için uzun bir süredir 10 gün önceye çekilerek programlar düzenleniyor.

2023 yılının ilk sabahında ise, ''sabah namazında buluşuyoruz'' temasıyla Akşehir müftülüğünün hazırlamış olduğu program, iplikçi camisinde Cuma namazı kalabalığından daha az olmayan bir cemaatle icra edildi.

Akşehir Cihannüma temsilciliği olarak bizlerin ve diğer STK mensuplarının da dahil olduğu programa, Kur'an-ı kerimin okunmasıyla başlandı. Yapılan tesbihatlar, okunan ilahiler, sohbet, dua ve cemaate ikram edilen sabah çorbasıyla, son buldu.

Akşehir müftüsü Ahmet Müjdeci’nin yaptığı sohbette, vermeye çalıştığı mesajlardan çıkarttığım manaları ise sizler için yorumladım.

1400 yıldır olduğu gibi bundan sonra da dünyanın her yerinde hakkın, hakikatin ve iyiliklerin yayılması adına, zulmün, hırsızlığın, adaletsizliğin ve haksızlıkların ortadan kaldırılması için iman sahiplerinin verdikleri ve sonsuza kadar vermeye devam edecekleri o kutsal mücadelenin adı, İ’LÂ-Yİ KELİMETULLAHTIR” tır.

Mümin; Allah’ın haram kıldığı günahlardan sakınmalı, ibadetlerini aksatmamalı, içinde bulunduğu topluma, insan ve insanlığa faydalı olacak hayırlı ameller işlemelidir.

Mümin; her fırsatta yaşamış olduğu ömrün muhasebesini yapmalı, var olan hatalarından tövbe etmeli ve yaptığı yanlışlara tekrar düşmemek inancıyla, daha iyi daha güzel bir insan olmaya çabalamalıdır.

Mümin; Allah’la buluşabilmek için şuurlu namaz kılmalı, camiye gelmeli, cemaate dahil olmalı ve çevresindeki insanları iyi seçmelidir.

İslam dini; bir kenara çekilerek ömür boyu tek başına inzivada yaşamayı değil, toplum içinde olmayı, aile sorumluluğu almayı, geçim sağlayacak bir işi yapmayı, tüm bunları yaparken de haramlardan sakınarak farz olan ibadetleri aksatmadan yapmayı emreder.

Hak ve batıl savaşının askerleri olarak müminler, insan ve insanlığın hayrına olan her doğru işe ve iyiliklerin kimden geldiğine bakmadan destek olmalı, bunun karşısında olan her türlü kötülüğe takoz olmayı, kendilerine vazife bilerek, Hak’kın rızasını kazanmalıdırlar.

Mümin’in her işin ve davranışının başında mutlaka besmele, ortasında hamd ve sonunda şükür olmalıdır. Eğer ki; bunları söyleyemeyecek bir durum zuhur ediyorsa, o işte hayr yoktur, o iş İslam’a uymuyor demektir.

Mümin'in dilinden, elinden, gözünden ne insanlar nede hayvanlar zarar görmezler. Çünkü mümin Allah’a iman etmiş, onun emir ve yasakları çerçevesinde yaşamaya söz vermiş kişidir.

Allah’ı dilden ve gönülden zikrettikçe göreceksiniz ki, bir süre sonra artık eliniz kötülükten, gözünüz haramlardan ve aklınız her türlü gayri ahlakilikten vazgeçecektir.

İnsanlar, sizin vasıtanızla İslam'ı tercih etmeliler. Maazallah aksi durumda, hem kendinizi hem de o kişinin günahlarının vebalini taşırsınız.

Müminler için yılbaşı; Miladi takvimin bir yıl daha eskimesinden ibarettir. Bugüne özel kutlamalar yapmak, İslam inancına, Türk örf ve geleneklerine uygun olmayan davranışlardır.

Sakın ha!

Sapmış ve bozulmuş kavimlere, topluluklara benzemeye çalışmayın.

İçimizden bazıları, ''kazanmasını biliyorsan yemesini de bileceksin'' gafletine düşerek, yılbaşı gecesinde eğlenceler düzenliyor olabilir. 

Tabii ki biz kimsenin ahlakını, inancını sorgulayacak mercii değiliz.  Lakin hatırlatmak isterim ki, kişinin helalden kazandığı helal işlere, haramdan kazandığı haram işlere gider.

Yılbaşı ya da başka günlerde gayri İslami davranışlarla, kaybedenler olmanızdan üzüntü duyarız.

Yeri gelmişken, Bukowski’nin bir sözünü nakledeyim.

"Nice mutlu yıllara demeyeceğim, çünkü değişen bir şey olmayacak. Günler aynı, insanlar aynı, yalanlar aynı, dekorlar aynı, sahneler aynı, kandırılanlar aynı. Yine sahte kahkahalar, sıra dışı böğürmeler ve sonunda iyi kusmalar".

2023 yılının Türk devletlerinin birlik ve beraberliklerinin arttığı, teknolojik ve ekonomik olarak yükseldikleri, ABD ve Rusya’nın hegemonyasından kurtuldukları, kendi bekalarını kurtarmakla birlikte, dünya mazlumlarına sahip çıkabilecek askeri güce ulaştıkları, dolayısıyla maddi ve manevi güzelliklerin yaşanacağı, bereketli ve huzurlu bir yıl olmasını, temenni ediyorum.