Akşehir ve civarının güzide insanlarından ehli tarik bir insanı, Mahmut Hoca (Abit)’yı nam-ı diğer Uçar Hoca’yı belki de sağ iken en çok kullandığı kelime olan Ahiret’e uğurladık. Bir başka deyişle âşıkın maşukla buluşması gibi (yine dilinden hiç düşürmediği) kendisini yaratanına Allah’a havale ettik Allah gani gani rahmet eylesin.

Hem hemşehrim olması, hem kıymete haiz çocuklarının arkadaşım olması, hem de akrabam olması hasebiyle diyebilirim ki aklım erdiğinden beri tanırım Hocaefendiyi. Çocukluk ve gençlik yıllarımda hem korkar, hem çekinir hem de çok sayar ve severdim. Hocaefendiyle zaman zaman şahsen görüşerek de kıymetli nasihatlerinden ve bilgilerinden istifade etmeye çalışırdım.

Ne mutlu ki O’na, O muhterem zat, amel defteri kapanmayacaklar arasına ilhak oldu. İlhak oldu diyorum; çünkü görünen köy kılavuz istemez misali bıraktıkları ortada. Faydalanılacak bir ilim, hayırlı evlat ve sadaka-i cariye. Rahatsızlığı sırasında bir evladın atasına nasıl davranması, nasıl bakması gerekirse öyle bakan ve çeken evladı iyalini tek tek tebrik ediyor; özellikle Muhammed, Selman ve Fatih’i kucaklıyor; Allah onlardan razı olsun diyorum.

Hocaefendinin hangi şart ve durumlarda ilim aldığını, hangi zorluklarla kendisini yetiştirdiğini anlatmaya kalksak zaten bir makale değil bir kitap yazmak gerekir. O’nun vaazlarından verdiği mesajlardan ve sohbetlerinden söz etmek ise ancak ciltler doldurur kanatindeyim.

25-30 yaş üstü olup da O'nun vaaz-ı nasihatlerinden müstefid olmayan yoktur sanırım. Kendine has üslubuyla kulaklarımızda hala O muhteremin sesi çınlıyor. Dini ilimlerin neredeyse tamamına vakıf olan bu zat-ı alinin sohbetinden istifade temeyenler eminim ki çok şeyler kaçırmış, kaybetmiştir.

Hocaefendinin değişik nasihatleri arasında benim en çok dikkatimi çeken sözü, insanların Kur'an ehli, hadis ehli olmaya çağrılmasının önemini vurgulayan sözüdür. Aslında tüm ümmetin buluşma zemini Kur'an ve sünnetin ortaya koyduğu gerçeklerdir. Bu açıdan onun hatırasının yaşatılmasının da Kur'an ve sünnete bağlı kalınması konusunda gösterilecek duyarlılıkla olacağını düşünüyorum. Bu tutum aynı zamanda Müslümanlar arasındaki ekolleşme, gruplaşma meselesini de çözecektir. Tüm Müslümanların buna dikkat etmesi, başkalarını kendi ekollerine çağırmak yerine ümmetin üzerinde ittifak ettiği buluşma zemini olan Kur'an ve sünnete çağırmaları gerekir.

Allah O'na gani gani rahmet eylesin, çocuklarına ve sevenlerine sağlıklı ömürler versin. Ahiret'te bizleri O'na komşu eylesin inşallah.