“Kaderinizi değiştirmek ister misiniz?” Bu soru kulağa iddialı gelir. Çünkü kader denince çoğumuzun aklına gökten inmiş, sabitlenmiş, değiştirilemez bir yazgı gelir. Oysa hem felsefe, hem din, hem de modern psikoloji bize şunu fısıldar: Kader, yaptığımız seçimler ve tekrarladığımız davranışlarla şekillenir.
Antik Yunan’da kader tanrıçaları “Moiralar” vardı. Biri ipliği eğirir, diğeri ölçer, sonuncusu keserdi. İnsan ömrü bu iplikle sembolize edilirdi. Ama aynı mitolojide Prometheus gibi, kaderine başkaldıran kahramanlar da çıkar. Mesaj şuydu: Bir yönüyle yazgı vardır, ama insanın iradesi de bu yazgının seyrini değiştirebilir.
İslâm düşüncesinde kader inancı, insanın tamamen edilgen olduğu anlamına gelmez. Kur’an’da defalarca “insana kendi yaptığının karşılığı verileceği” vurgulanır. Yani tohum bizden, yeşertmek Allah’tandır. Bizim tekrar ettiğimiz davranışlar, dualarımız, emeklerimiz o kaderin somut zeminini oluşturur.
Nörologların sıkça vurguladığı gibi, beynimiz tekrarın gücüne inanılmaz duyarlıdır. Her tekrar, sinir hücreleri arasında yeni bir yol açar, tıpkı ormanda yürüdükçe belirginleşen patika gibi.
Burada çok önemli bir bilimsel nokta var:
Beyin büyük hedefleri sevmez. Çünkü büyük hedefler belirsizlik taşır, risk yüksektir ve dopamin salgısını engeller. Beyin için anlamlı olan, küçük ve ulaşılabilir hedeflerdir. İşte bu yüzden büyük hedefleri küçük adımlara bölmek çok önemlidir.
Örneğin:
- “Bir yılda tüm konuları bitireceğim” yerine → “Bugün 20 soru çözeceğim.”
- “Çok başarılı bir öğrenci olacağım” yerine → “Her gün 15 dakika tekrar yapacağım.”
Beyin bu küçük adımlardan her seferinde dopamin salgılar ve motivasyonunuzu besler.
Günlük Yaşamdan Bir Öğrenci Örneği:
Diyelim ki bir öğrenci her gün 20 sayfa kitap okuma kararı aldı. İlk gün sıkılır, ikinci gün zor gelir, üçüncü gün bırakmak ister. Ama beyin, “devam” sinyali aldıkça bilinçaltı yeni bir kalıp kurar. 30 günün sonunda bu davranış artık “karakter” olur. Ve işte kader dediğimiz şey, bu yeni karakterin üzerinde yükselir.
Son Söz: Küçük Tekrarlar = Yeni Kader
Kader, sadece gökten inen bir yazı değil; yerde yaptığımız tekrarlarla şekillenen bir yolculuktur. Bilinçaltımız,gerçek olanla hayalin farkını bilmez bu nedenle; tekrar ettiğimiz her davranışı “gerçek” zannedip bize yeni bir kimlik sunar.
Öğrenciler için mesaj çok net:
- Büyük hedefleri parçalara bölün.
- Küçük tekrarları alışkanlık haline getirin.
- Her adımda beyne dopamin verin, yolculuğu keyifli hale getirin.
Unutmayın: Küçük tekrarlar, büyük kaderler doğurur.
Görüş ve önerileriniz benim için önemli: [email protected]