Çocukluk ve gençlik yıllarında aynı sokakta komşuyduk. Okul yıllarında güneş doğmadan fırından aldığı simitleri istasyona kadar yürüyerek götürür, tren yolcularına satardı. Sonra okula gider çileli yaşamını sürdürürdü.

O benim ağabeyimdi, 4-5 yaş büyüğüm olduğu için koruyucumdu. Unutulmaz anılarımın başrol oyuncusuydu.

İlk gençlik yıllarında Sanatkarlar İdman Yurdu’nda başlayan futbol yaşamı, devamında 1968 yılında kurulan Akşehirspor’da devam etti. O, en uzun süre orada oynayan ve kaptanlık yapan çok değerli biridir. Bu şehrin hiçbir vefasını görmeyen gizli bir kahramandır.

Caydırıcı fiziğine rağmen içinde pırlanta gibi bir yürek taşıyan harika bir insan, adam gibi adamdı.

Akşehirspor’da oynadığım yıllarda abi-kardeş halimiz artarak devam etti. Hiçbir olumsuz anı bırakmadan, sonuna kadar…

İleriki yıllarda içinde bulunduğu durum onu pavyon sahipliğine kadar sürükledi. O günleri anlatmak için şu notu yazmalıyım:

Sigara içmez, alkol kullanmazdı. Çok sonraları kuralı biraz bozduysa da onu hiç kimse başkalarını rahatsız eden pozisyonda görmedi.

Yirmili yaşların başlangıcında genel kültürümü! çoğaltmak için pavyona gittim. Bu ilk seferimdi. Rüstem Abi hemen yanıma geldi, adamlarına işaret edip sahneye en yakın masaya oturttu. Gelen giden ikramlar, bakım süper..

Ama talimat almış olmalılar ki hiçbir kız yanıma gelmedi.

İlerleyen saatlerde müşterilerle çalışanlar arasında büyük bir kavga çıktı, ben durur muyum? Rüstem Abi yıllarca benim yanımda ve arkamda durdu. Fırladım kavganın içine girdim. Bir el beni dışarı çekti. O el Rüstem Abimin eliydi;

“Sen karışma, buralar böyledir, dışında dur” dedi.

Orası çok ayrı bir dünya idi. Hele belki de eşini hiçbir zaman kollarına almamış bazı saygın! işadamlarımızın piste çıkıp sarmaş dolaş pavyon kızlarıyla dans ettiğini görünce fazla dayanamadım. Ayrılmak için hesap istedim. Abim yanıma geldi; “Misafirim, kardeşimsin hesap falan yok” dedi.

Dış kapıya kadar uğurlarken ellerimi tuttu; “Buralar sona göre değil sakın bir daha gelme” dedi.

Daha sonra bu formayı para için giyen, dışarıdan gelen futbolculara dünyanın parası ödenirken bu yerel kahramanımızın değeri hiç bir kurum ya da kişi tarafından bilinmedi.

Artık dramatik bir yaşam içinde gururlu ve yalnız yürüyordu…

Ve sonunda gitti, Rüstem Temizkul’u kaybettik.

İçimde tarifsiz acılar bıraktı. Kendisine rahmet, sevenlerine sabır dilerim.

Güle güle canım abim.

Not: Şehir dışında olduğum için son görevimi yapamadım. Cenaze töreninde bulunamadım. Hakkını helal et…