Merhaba sevgili dostlar...

Burada sizinle buluşmak ve yazmaya başlamak benim için çok heyecan verici. Uzun yıllar İstanbul’da gazetecilik yaptıktan sonra hayat beni doğduğum yere getirdi. Bir yandan bu değişikliğin hediyelerini alıp kabul ederken bir yandan da memleketimde geçirdiğim günlerimde kendime ve başkalarına nasıl daha fazla katkıda bulunabileceğimi bulmaya çalıştım.

Yazı yazmak benim için hep katkının yolu oldu. Yazdıkça açılır kalem, denir ya, yazdıkça geliştiğini, kendi yolculuğumda etrafımdaki her şeyin daha bir aydınlandığını, bakış açılarımın zenginleştiğini biliyordum. Uzun yıllar yazamamanın hissettirdiği bu boşluğu doldurma konusunda bana elini uzatan gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Bayram Uygun’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu köşenin konusu ne olacak diye sorarsanız... Hayata dair her şey diye özetleyebilirim. Şimdiye değin hiç bakmadığımız açılardan kendimize ve çevremize bakabilmek, kendimizin farkında olmak, “bir ben vardır bende benden içeri” de denilen o “beni” keşfetme yolculuğundaki muhteşem hazları birlikte duyumsayabilmek, bedenimize küstüğümüz, bedenimizi küstürdüğümüz anları bir bir bulmak. Kendimizle ve bedenimizle barışmak.

Yaşadığımız her anın farkında olmak. An’dan lezzet almamızı engelleyen konuları bertaraf etmek...