Oy avcılığı hevesleri tavana vurdu. Bazıları daha çok oy ve koltuk kazanmak için didişip kamu kaynaklarından rüşvetler dağıtmakta! Kendini tanıtmak ve ülkemizle insanlarımız için yapabileceklerini anlatmak, her partinin ve politikacının hakkıdır. Fakat vatandaşların oylarını alabilmek için; hediyeler ve haksız kazançlar ve iltimaslar sağlamak, yanlış bir yoldur. Suç teşkil eder.  Oy rüşvetlerini kamu kaynaklarından vermek ise; hırsızlıktır. illa da o suçu işleyeceklerse; rüşvetleri kendi şişkin gizli kasalarından dağıtsınlar.

Gerçek demokrasilerde hiçbir seçmen, oyunu çıkar veya rüşvet karşılığı olarak kullanmaz ve satmaz. Adaylar ne baskı kurmayı, ne de rüşvet dağıtmayı düşünmezler. Böyle bir şeye yönelenlerin politik hayatı sona erer; halkın gözünde hiçbir değerleri kalmaz.

Demokrasi kültürü tam yerleşmeyen; bu yüzden geri kalan  ülkelerde yapılan seçimler ise; gösteri olarak kalır. *Saddam benzeri diktatör, başkasının kazanmaması için her türlü zorba önlemleri alır. * İktidarda olanlar, baskı ve hileyle; servetler dağıtma ve üstünlükler elde etme yoluyla kazanırlar. Öyle ülkelerdeki iç karışıklıklar hiçbir zaman son bulmaz... Didişmeler, suikastlar ve hatta çatışmalar sürer gider. Halk perişan olur.

Bazı devletlerin başındakiler ise, devasa dış baskı gruplarından birinin himayesine girip;  ülkelerini sömürge yapmak pahasına haram saltanatlarını sürdürürler.

*Suriye ve benzer ülkelerin içler acısı durumu ortada. Koltuğunu hiçbir şekilde devretmeyi düşünmeyen diktatör, karşıtlarına ve demokrasi isteyenlere hiçbir hak tanımadı.  Çatışmalar sürüyor. Zalim, hava saldırıları ile güzelim büyük ve tarihi kentleri bombalayıp halkını toptan soykırımlara uğratıyor.  *Dünya devi sömürgecilerden bir kısmı halktan yana; bir kısmı diktatörden yana gibi görünüp sömürülerini çoğaltarak sürdürüyorlar. Suriye halkının çoğu ülkemize kaçarak; dilencilik, hırsızlık, akla ne gelirse bir yol bulup karınlarını doyurmaya çalışıyor. Tüm felaketler, bir diktatörün güç ve iktidarını sonsuza kadar sürdürme hevesinden kaynaklanıyor. Bu durumdan ders çıkararak:

1-Seçimle gelinen makamların, iki veya üç dönemden fazla aynı kişide kalmayacağını...

2-Seçilenlerin yeniden seçilebilmek için Kamu kaynaklarını kullanmasının en ağır suç olarak cezalandırılmasını, yasalaştırmalıyız.

Ne yazık ki, durum tam tersine! Belediyelerin ve devletin olanakları, koltuğa oturanlar tarafından hesapsızca yandaşlarına dağıtılıyor.

SEÇİMDE KAMU KAYNAĞI, PARASI, ARACI, Uçakları VE OLANAĞıNI KENDİSİ İÇİN KULLANALARIN; OYLARI İPTAL EDİLMELİ! MAZBATALARI GEÇERSİZ SAYILMALI!