Elim bir trafik kazasında; bu üç ilçemizin adı geçti. Yalvaç'ta doğdum İlkokulu orada okudum(Orta ve Lise ise; Denizli'de parasız yatılıydım) Üç arkadaş sınavı kazanınca; biz üç çocuğu üç eşekli oduncu ile Akşehir'e gönderdiler. Biletlerimizi alıp trene bindirdi. Afyonda Aktarma yapıp gittik. Yalvaç'ın ülkemizin diğer yerlerle bağlantısı Akşehir üzerinden sağlanıyordu. İl merkezine gitmek için; Gelendost'un Hüyük adlı, deniz denen göl kıyısına varılıp; oradan bulunabilirse, kayığa binilip Eğridir'e varmak... oradan da il merkezine ulaşmak gerekiyordu ki; günler sürüyordu.

1960'lara kadar bile, Akşehir'e bozuk kamyonların ve külüstür bir otobüsün işlediği yol; çok ve tehlikeli kıvrımlarla doluydu. Şoför muavini, "Şehere! Şehere! diye saatlerce bağırarak yolcu toplamaya uğraşırdı. Urganlarla bağlanmış yüklerin üzerine yolcular yerleşir; Şoförün sağına ve hatta soluna, torpilli birkaç yolcu tıkıştırılırdı. Birçok kamyon yük ve yolcularıyla uçuruma yuvarlandı. Çok ölümler ve büyük kazalar oldu, o uçurumlu yollarda!

Akşehir'e kısa dağ yolundan yaya veya merkeple gidenler ise; karlı tipiye yakalanırlarsa, yaşamları büyük oranda tehlikeye düşerdi. Donarak kaskatı kesilenlere, (Buymuş=donmuş) denirdi. Ölü bedenleri yakınları tarafından tehlikeler göze alınarak getirilir veya o işle uğraşanlara getirtilerek gömülürdü.

*Gelendost ilçesinde kısa bir süre Kaymakamlık görevinde bulundum. Beldeyi tanınamaz hale getiren korkunç bir sel afetinden yeni kurtulmuştu. Yoksulluk diz boyu idi. Halk çok perişandı. Az sayıda dükkan vardı. Biraz varlıklı olanlar, düğün yapacakları zaman gelin ve damat giysisi için gerekli basma ve kumaşları Yalvaç'taki tüccarlardan alıyordu.

Elmacılık, önce Eğridir'de  başladı. Gölün çevreye bağışladığı ılıman ve nemli hava; elma ağaçlarının bol meyve vermesini ve çok hoş bir tat kazanmasını sağlıyor.

Gelendost ilçesinin de; göle yakın geniş arazileri vardı; ben oradan başka yere atandıktan sonra Gelendost, daha çok gelişip zenginleşmiş. *Yalvaç'ın Hoyran (bucağı) var. Eskiden köy olan o beldenin adı Kumdanlı idi. O bucağın ve bazı köylerinin tarlaları da göle bakar. Oralarda da, elmacılık çok başarılı oldu.

Akşehir'de Avukatlık yaptım ve oradan milletvekili seçildim. Bir minibüse, alabileceğinden çok fazla insanın tıkılıp Gelendost'a elma toplamaya giderken devrilip çok sayıda vatandaşımızın şehit olması haberlerinde; bu üç ilçemizin adları sıkça geçti.

*Kazanın olduğu yer, Yalvaç'a bağlı eski adı Örkenez Nahiyesi olan beldenin uzağındaki dört yol denen mevkidir. Yollar 3O-40 yıl öncesine göre iyileşti. Felaketin nedeni midibüse üç misli yolcunun tıka basa doldurulmuş olmasınıdır. Akşehir'de polis ve trafikçiler var.  Örkenez'de Jandarma karakolu bulunuyor.Bu kadar vatandaşın istiflenmesine engel olunması gerekirdi. *Akşehir eskiden bölgenin en varlıklı kenti idi. Tacettin Yaltırık; bütün göllerde balık tutma hakkını ihale ile almıştı. Şimdi de GÜRMAKSAN ülke çapında bir büyük sanayi kuruluşu oldu. *Akşehir belediyesi, o elim ve feci kazada ölenlerin ailelerine ve yaralananlara para yardımı yapmış.  Allah bir daha böyle kazalar göstermesin. Halkımız ve yetkililer de daha dikkatli davranıp kurallara uymalılar. Denetimler titizlikle uygulanmalı. Kazayla ilgilenen ve yardımlar yapan Konya, Akşehir, Yalvaç, Ilgın, Ş.Karaağaç ve diğer belediyeler, teşekkürü hak etmişlerdir.