"İslami ve İnsani Sorumluluk, Gazze" başlığı altında, Dünya Müslüman Âlimler Birliği ile İslam Âlimleri Vakfı tarafından organize edilen ve 50’den fazla ülkeden 150 kadar davetli Müslüman Âlim’in İstanbul’da bir araya geldiği ve Türkiye adına, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaşında katıldığı konferans, 22 Ağustos’ta başlayıp 29 Ağustos günü son buldu.

Katılımcıların, insanlığın yüz karası ve Ümmetin kanayan yarası, mazlum ve mağdur işgal altındaki Gazze halkı için, İstanbul’dan tüm dünyaya adalet, merhamet ve yardımlaşma çağrıları yapıldı.

Filistinli masumlar adına tarihe not düşmek, ve belki bir ümit diyerek, GAZZE için insanlığın ve ümmetin ortak vicdanını harekete geçirmek maksadıyla, 8 gün boyunca alınan kararların, İsrail zulmü altındaki Gazze ve Filistin için bir umut ışığı olması duasıyla, 29 Ağustos Cuma güne namaz sonrasında Ayasofya camiinden gönülleri ve kulakları sağır olmayanlara duymaları için İstişareler sonucunda alınan kararlar ‘’İstanbul Bildirisi’’ adıyla ilan edildi.

Konferansın sonuç bildirgesinden alıntılar şöyle:

Filistin halkının meşru hakkı olan direnişten vazgeçirilmesine yönelik tüm çağrıları kesin bir dille reddediyoruz!

Filistin halkının Siyonist işgale karşı, silahlı direniş dâhil olmak üzere, tüm meşru direniş yollarına sahip olduğunu güçlü biçimde teyit ediyoruz.

Gazze’ye uygulanan kara, hava ve deniz ablukasının kırılması için, acil ve kararlı bir biçimde çağrıda bulunuyoruz.

Ümmetin Allah yolunda cihadın tüm şekilleriyle seferber edilmesini gerekli görüyoruz. Sınır ülkelerinin, tüm geçiş kapılarını derhal açmaları vaciptir.

Filistin davası uğruna samimiyetle ortaya konulan tüm gayretleri büyük bir takdirle karşılıyor ve Gazze’de direnen kardeşlerimizin yanında yer almak için yapılan bütün halk inisiyatiflerini ve resmî girişimleri güçlü bir şekilde destekliyoruz. Ve bu maksatla, “Özgürlük Filosu”na çok sayıda geminin katılımını bekliyoruz.

Gazze için vakıf fonu kurulmasını ve iş insanlarını, ekonomik ve finansal kurumları ile imkân dahilinde tüm Müslümanları, bu fonu desteklemeye davet ediyoruz.

Buna göre, her yıl elde edilen kârlarının en az %2’sinin, Gazze’deki yardım ve kalkınma çalışmalarına tahsis edilmesi ve bu desteğin ivedilikle hayata geçirilmesini istiyoruz.

Bu süreç, hukukî ve şeffaf mekanizmalar üzerinden yürütülecek ve böylece Filistin toplumunun direncini güçlendiren ve onların ayakta kalmasına katkı sağlayan, sürdürülebilir güçlü bir desteğe vesile olacaktır.

İslam Alimleri, mevcut insanî felâketin büyüklüğünü ve İslam hukukunun mazlumları gözetme, yardım etme ve onları destekleme maksatlarını dikkate alarak, bir fetva yayımlamışlardır.

Bu fetva mucibince, önümüzdeki yıl verilecek zekâtların en az %50’sinin Gazze’ye tahsis edilmesi gerektiği, dini ve insani bir görev olarak teyit edilmiştir.

Gazze’de yaşanan Siyonist yıkımın etkilerini ortadan kaldırmak ve Gazze’nin yeniden huzurlu ve müreffeh günlere kavuşmasını sağlamak için bütün Müslümanların ve özellikle, Müslüman iş insanlarının sorumluluk üstlenmeleri, sadece insanî bir görev değil, aynı zamanda dinî bir vecibedir.

Bütün devletlere ve özellikle de İslâm ülkelerine, işgalci Siyonist varlık ve onun destekçileriyle yürütülen her türlü ilişkinin siyasî, ekonomik ve askerî alanlar dâhil olmak üzere, derhal ve tamamen kesilmesinin vacip olduğunu beyan ediyoruz.

Siyonist işgal devletiyle her türlü ticari iş birliği derhâl ve tamamen kesilmelidir.

Bu çağrı, İslâm hukukunun temel ilkeleri, uluslar arası hukukun esasları ve zulme karşı durma ile işgalin ve onun sürekli ihlallerinin engellenmesi yönündeki sorumlulukların bir gereğidir.

Siyonizm’e destek veren şirketlerle, doğrudan veya dolaylı iş birliği yapan firmaların ürünlerini satın almak dinen haramdır.

Ayrıca işgal ve zulme fayda sağlayan bütün yolların, boykot edilmesi farzdır.

İslâm ümmetinin bütün fertlerine, yöneticilerine ve kurumlarına açıkça beyan ediyoruz.

Bu hüküm, İslâm hukukunun temel ilkeleri, mazlumları destekleme ve zalimi engelleme konusundaki icmâ ve usûlî esaslardan kaynaklanmakta olup, ümmetin üzerine bağlayıcı bir sorumluluk yüklemektedir.

Âlimler, geniş katılımlı gösterilere ve protesto yürüyüşlerine öncülük etmeliler.

Devletler, halklarının sivil haklarına riayet etmeli ve özellikle ifade özgürlüğü ile barışçıl gösteri hakkı üzerinde bulunan kısıtlamaları kaldırmalıdır.

Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi kararlarının mutlaka etkinleştirilmesi ve uluslararası yargının, Gazze’de işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçların failleri derhal yargılanmalıdır.

İslâm ülkeleri ve özgür iradeli tüm devletler, kendi ülkelerinde savaş suçlularına karşı derhal ceza mahkemeleri kurmalıdırlar.

Hristiyan dinî kurumlarına özellikle de Katolik dünyasının en üst temsilcisi olan Papa’ya, Dünya Kiliseler Konseyi’ne ve Doğu ile Batı’daki kilise cemaatlerine Gazze’de yürütülen soykırım savaşına karşı, insanî ve ahlâkî bir duruş sergilemeleri yönünde açık bir çağrı yapmaktayız.

Bu çağrı, Gazze’ye yönelik saldırıların derhal sona erdirilmesi, masum sivillere karşı işlenen vahşetin engellenmesi ve zulme karşı tavır alınması gereğini vurgulamaktadır.

Ayrıca başta ABD olmak üzere, işgalciyi destekleyen Batılı hükümetlerle de doğrudan temas kurularak onlara da bu insanlık dışı savaşı durdurmaları için baskı yapılması gerekmektedir.

Gazze’ye yönelik saldırılara karşı çıkan sağduyulu Yahudi kurumlarının, hak ve adalete dayalı bir tutum sergileyerek, Gazze’deki zulmün son bulması için tavır almaları gerekmektedir.

“İşgalci Siyonistlerin” projesinde hedef alınan devletleri, düşmanın planlarına karşı koymak, caydırmak veya karşı durmak için gerçekçi ve somut adımlar atmaya çağırıyoruz.

Sonuç olarak; bu konferans ümmetin hafızasında, Gazze davası etrafında safları birleştirmeye yönelik tarihî bir çağrı olarak yerini alacaktır.

Filistin halkına yardım, destek ve Allah'ın Nusret'i için, İslâmî ve insanî sorumlulukların hayata geçirilmesi, işgalin sona ermesi ve bu toprakların özgürlüğüne kavuşması yolunda, Dünya Müslüman Âlimler Birliği ile İslâm Âlimleri Vakfı’nın yürüttüğü gayretlerin bir devamı ve yeni bir başlangıcı olarak kaydedilecektir.