Gazeteci Ahmet Şener,
Yazar Nihat Ak,
Sodacı Kadir,
Akşehir’in eski Belediye Başkanı Yaşar Cenikoğlu,
Erkök Avcıoğlu,
Avukat Fatma Bakırel Malkoç,
Saray Sineması’nın Makinisti Mavili,
İsimlerini yukarıda bahsettiğim kişilikler Akşehir Çay Mahallesi’nde Cumhuriyet ilkokulu karşısında bu mahallenin çocuklarıydı, hepsi de bu mahallede dünyaya gözlerini açmış, bu mahallede büyümüştü, Akşehir ve tarihinde önemi büyük olan insanlar.
Yine kendimi de bu mahallede büyümüş bir kişilik olarak şanslı görüyorum, Bende bu mahallede büyüdüm, bu mahalleye hayran kaldım, tozlu eğri büğrü yollarında az oyunlar oynamadım,
Bilmeyenler için söylüyorum, Faytoncu Sabri Akşehir’in ilk faytoncularından. Eski adı ile Cumhuriyet İlkokulu’nun karşısındaki çıkmaz sokakta oturur. Tabii o zamanlar araba faytonlardı. Ilgın’a, Yunak‘a,Çeltik’e faytonlar giderdi.
Bu çıkmaz sokak ismi Bayram Sokak olarak geçse de halk arasında Faytoncu Sabri Sokağı olarak bilinir.
Yine bu mahallede yaşayan Sodacı Kadir, Akşehir’in ilk sodacılarından, Faytoncu Sabri’nin oğlu,
Gazeteci Ahmet Şener’i anlatmaya bile gerek yok. Pervasız Gazetesi’nin kurucusu. Akşehir’e ilk gazeteyi kuran, gazeteci, yazar,
Çay Mahallesi’nde Saray Sineması’nın makinistliğini yapmış olan Bayram; namı diğer Mavili.
Erkök Avcıoğlu.
Bu kişilerin ortak özelliği Çay Mahalleli olmaları, Akşehir tarihine yön veren şahsiyetler olmaları.
O günlerde ben çocuktum, ilkokul öğrencisiydim. Faytoncu Sabri’yi, dedem olduğu için, anlatılanlardan, bir de Gazeteci Ahmet Ağabeyin anlattıklarından bilirim. Günün erken saatlerinde kalkar okula giderdim. Şu an eski Cumhuriyet ilkokulu şu an Belediye Binası, Karşısındaki yıkıntıya konulan arabaların bulunduğu yerde Saray Sineması’nın Makinisti Mavili’nin evi vardı, orada otururdu. Kendisine Bayram ismi ile seslenildiği zaman “benim adım Mavili, bana Mavili ismi ile hitap edin” diye tepki gösterir, “bana Mavili, ismi ile hitap edin” diye; bir büyüğüm söylemişti.
Yine Erkök Avcıoğlu, kendisini ve kız kardeşini Sodacı, Faytoncu Kadir’in üniversiteye gitmeleri için Akşehir Garı’na sabahın erken saatlerinde götürdüğünü, onun sayesinde trene yetişebildiklerini söylerdi, kendisi Cumhuriyet İlkokulu’nun karşısında otururdu. Kendisi bir Akşehir aşığıydı. Bir dönem Hacı İbrahim Veli Sandukası’nın kaçırıldığını sandukanın getirilmesi için dava açıp, açılan haklı davasını kazanıp sandukayı yurt dışından getiren Akşehir aşığı, davayı kazanacaksın, mahkeme kararını yabancı dile çevireceksin, kararı kesinleştireceksin… Zor işler! Öyle kolay değil! Hukuk bilgisi olmayan kişilere sözde kolay gibi gelir. Gerçekten zordur. Bilen bilir. Benim otuz yıla yakın bir hukuk bilgimi olduğu için söylüyorum. Neyse, Erkök Avcıoğlu gerçekten bir Akşehir sevdalısıydı. Kendisi Ankara’da yaşar, açtığı davayı takip eder. Sürekli bir ayağı Akşehir’de bir ayağı Ankara’da yaşardı. Ankara’dan geldiği zaman da ilk benim yanıma gelirdi. Allah rahmet eylesin, Akşehirli güzel bir insandı.
Avukat Fatma Bakırel Malkoç, Cumhuriyet İlkokulu’nun karşısında ikinci ara sokakta otururdu.
Yine eski belediye başkanlarından Yaşar Cenikoğlu bu mahalleliydi. Belediye Başkanlığı döneminde Belediye adına çıkarttığı gazete ve dergide birkaç şiirim yayınlandı. Dergi güzeldi fakat gazete dergi kadar değildi.
Daha bu mahalleden kimler geldi kimler geçti.
Çay Mahallesi’nin sokakları sessiz. boş ve kimsesiz gibidir. Tanıdığım evlerin çoğu yıkılmış, belediye tam da karşısındaki Mavili’nin yıkılan evinin boşluğuna araçlarına koyuyor. Yer yok anlaşılan! Belediyenin bahçesine bir kapı açılsa, araçlar bahçeye konulsa…Sanki daha mı şık olur? Bu kısım düzenlense, ağaçlandırılsa, çiçeklense, bahçe kısmı gülmece parkı güzelliğinde olsa daha mı güzel olur? Bilemedim şimdi.
Yine bu sokağa Akşehir tarihine yön vermiş kişiliklerden Faytoncu Sabri, Gazeteci Ahmet Şener, Yazar Nihat AK, Yaşar Cenikoğlu isminin verilmesi şık olmaz mı? Meclis kararı ile geçecek bir olay! Zor olmasa gerek! Ki biz bunu Faytoncu Sabri’ye, Gazeteci Ahmet Şener’e, Nihat Ak’a, Yaşar Cenikoğlu’na bir gönül borcu olarak bilmeliyiz. Akşehir’in ilerlemesinde, aydınlanmasında bu güzel günlerde onların payları düşünen insanlar için büyüktür.
Güzellikler, güzel insanlar bu şehirde, bu mahallede yaşamış, yaşıyor. Geçtiğim bu mahallenin her sokağından evlerinden benim için tanıdık yüzler, gülüşler görürüm. Bu mahalle bana yıllar öncesini hatırlatır, bu mahalleyi bilirim, bu mahalle de beni tanır, bilir.
