1583 tarihinde III. Murad'ın emriyle yapılan bir tahrirle Akşehir ve çevresindeki höyük üzerindeki yerleşimler belirlenmişti.

            Höyük, tarih boyunca türlü nedenlerle yıkılıp yok olmuş yerleşme bölgelerinde, yıkıntıların üst üste birikmesi nedeniyle oluşmuş, çoğu kez içinde tarihsel kalıntıların gömülü bulunduğu yayvan toprak tepedir. Hüyük, Öyük veya Üyük şeklinde de söylenir.

            Akşehir çevresinde toprak altında kalmış pek çok tarih öncesi yerleşim yeri bulunmaktadır. Bu höyükler Osmanlı dönemindeki yazılı kaynaklarda sık sık geçmektedir.    Höyük üzerine kurulan köy veya mezra gibi yerleşimlerin etrafındaki topraklar kayıtlarda çeşitli kişilere tımar veya zeamet olarak verilmişti.

            Tımar, Osmanlı mali sistemi içinde; bazı asker ve memurlara geçimlerini sağlamak ve masraflarını karşılamak amaçlarıyla hizmetlerine karşılık belirli bölgelerin vergi kaynaklarının tahsisine denmekteydi. Geliri 20.000 akçeye kadar olan topraklardır. 20.000 ile 100.000 akçe arası ise zeamettir.

            1583/991 Tarihli Akşehir Sancağı İcmal Defteri’ne göre Akşehir çevresinde şu höyükler üzerinde yerleşimler vardı:

1-Kara Höyük: Höyük üzerinde Akşehir’e bağlı bir köy vardı. Bu köyün 5400 hissesinin 2999 hissesi Mustafa’ya ait bir tımardı.  Yöneticiye ait olan 600 hissesi ise Kalender’den dönüştürülerek Kılıç’a tımar olarak verildi. Akşehir Bey’ine verilen 1800 hisse ise Mansur’un tımarı idi.

2-Avşak Höyüğü: Bu tarihte höyük üzerinde Doğanhisar’a bağlı bir mezra vardı.  1600 hisse olan mezraya bağlı toprakların 1000 hissesi Hasan’ın tımarı idi. Diğer 600 hisse ise Satılmış’a ait tımardı. Bu mezrada Akşehir’e bağlı Evrendos (Tuzlukçu) köyünden olan ve barutun ana maddesi güherçile çıkarmada çalışan işçilerin oluşturduğu bir cemaat oturmaktaydı.

3- Toprak Çayırı Höyüğü: Ilgın yakınlarındaki bir höyük idi. Ahur Höyüğü topraklarına sınır idi. Bu toprakların 60 hissesi 1583 yılında Sadrazam Kanijeli Siyavuş Paşa’ya verilmişti.

4-Ahur Höyüğü: Ilgın’a bağlı Çiftlik köyü yakınlarında bulunan bir höyük idi.  Çevresindeki toprakları Ilgın merkezine  aitti ve bu toprakların 60 hissesi 1583 yılında Sadrazam olan Kanijeli Siyavuş Paşa’ya verilmişti. 5400 hisse ise Sefer’in tımarı idi.

5-Ziyaret Höyüğü: İshaklı (Sultandağı) yakınlarında idi. Diğer bir adı da Nurgar Mezrası idi. Bu mezranın toprakları yüz yıl çorak kaldıktan sonra buğday ve arpa ekimine başlanmıştı.

6- Cebeli Höyüğü: Bu höyük Akşehir’e bağlı Reis köyü, Akait köyü ve Silind köyünün tam ortasında idi. Höyük üzerinde mezra yerleşimi mevcuttu. Mezranın etrafındaki topraklar 1000 hisseye bölünmüştü ve Ali oğlu Enbiya’ya tımar olarak verilmişti.

7-Hacı Baba Höyüğü: İshaklı’ya (Sultandağı) bağlı üzerinde Elvan Beyli adında köy olan höyüktü. 12200 hisse olan Elvanbeyli Köyü’nün Hacı Baba höyüğü kısmında 3300 hisse vardı ve bu hisseler Durakoğullarından Ali oğlu Balı’nın tımarı idi.

8-Bend Höyüğü: İshaklı’ya (Sultandağı) bağlı üzerinde aynı adlı bir köy olan höyük idi. Bend Höyüğü Köyü’nün toprakları 3000 hisseye bölünmüş. 1583 yılında hisseler Hızır’ın tımarı idi.

9- Baç Höyüğü: Doğanhisar Ayazlar köyü yakınlarında ve üzerinde bir mezra bulunan höyük idi. 1583 yılında devlet tarafından 8850 hisseye bölünen Ilgın’a bağlı Yuvabalık, Ayaslar, Baç höyüğü ve Kavice yerleşimleri vardı. Yuvabalık, Ayaslar ve Kavice birer köy, Baç höyüğü ise bir mezra idi. Bu hisselerin bir kısmı Abdi’nin tımarı, diğer bir kısmı ise Pir Ömer tımarı idi. Baç Höyüğünün 500 hissesi Osman’ın tımarı idi.

10-Gök Höyük: Akşehir’e bağlı ve üzerinde bir mezra bulunan höyük idi.  Gök Höyük mezrası bu tarihte 500 hisse idi ve Veli’ye tımar olarak verilmişti.

11- Senirlü Karahöyük: Üzerinde Ilgın’a bağlı bir köy mevcut idi. Senirlü Kara höyük köyü  toprakları 2331 hisse idi ve gelirleri Vezir Mehmet Paşa’ya aitti.

12-Gaziler Höyük: Üzerinde Ilgın’a bağlı bir köy olan bir höyük idi. Köyün toprakları 1583 yılında 600 hisseye bölünmüş ve gelirleri Vezir Mehmet Paşa’ya aitti.

13-Sahib Höyüğü: İshaklı’ya (Sultandağı) bağlı Elvan Beyli  Köyünde olan diğer bir höyüktü. Bu köyde ElvanBeyli Cemaati oturuyordu ve topraklarını işliyordu. 12200 hisse olan bu toprakların 3300 hissesi Defteri Hakani katibi olan Ramazan’ın zeameti idi. 1500 hissesi ise Ahmet’in tımarı idi.