Batı Roma İmparatorluğu ile, Doğu Roma İmparatorluğunun ittifak edebildiği dönemlerde; hep Müslüman Türklere karşı Haçlı saldırıları oldu. Ne yazık ki Müslüman Arap şeyh ve kralları da, her seferinde Haçlılara alet oldular.

İstifa eden Papa Almandı. Ortodoks Rum Patrikhanesiyle pek ilgisi yoktu. Seçilen yeni Papa Arjantinli, fakat İtalyan kökenli! Uzak kökleri değil, babası Arjantin'e İtalya'dan gitmiş. Birçok dil biliyor. Üniversitelerde değişik müspet bilim dallarını okumuş. Müslüman din adamlarının ve bizim ulema'nın da, hiç dil bilmeyip Arapçayı ezberden tekrarlamaları yetmez. Birkaç yabancı dil bilmeliler. Matematik, fizik ve sosyoloji  gibi müspet bilim dallarında eğitim almış ve doktora yapmış olmaları, dünya görüşlerini açar. Etkileri güçlenir! Kitleleri etkileyebilmek için Arapçayı değil biraz,hatta tam bilmek bile yetmiyor. Müspet ilimlerde uzman olmak ve başka yabancı diller bilmek yararlı olur.

Din eğitimi de aldım; Amme cüzünü ezberledim. İlkokul son sınıf ve orta birde iken; mahallemiz Kaş Yukarı mescidinin gönüllü müezzinliğini yaptım. En büyük amcam hafızdı; babamın amcası (Ünlü Topal Tevfik) de hafızmış. Hatırlamadığım büyükbabam, Şeriye mahkemesi başkatibiymiş. Anneannemin babasının, Hüyüklü kasabasında medresesi varmış. Annemin babaannesinin babası ise, Şarki Karaağaçtaki en ünlü medresenin banisi ve hocası imiş. Dedem ise imamdı; fazla bir eğitimi yoktu. Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden olan büyük dayımın laikliği övmesine ve bazı kuşkulu sorularına yanıt bulamazdı. Sıkışınca ona "Yezit-kafir" der, konuyu kapatırdı.          Din adamlarımız pozitif bilimlerle de ilgilenir ve dünya gündemini izleyecek kadar yabancı kültür ve dilleri bilirlerse; ufukları genişler. Etkileri güçlenir.

Yeni Papa Cizvit mezhebinden ve yalnızca Katolikleri değil; tüm Hıristiyanları bir şemsiye altında toplama amacını ortaya koydu. Yetkililerimiz anlamazdan geliyorlar, belki farkında değiller:   Avrupa Birliğinin sahipleri, "O birliğin bir Hıristiyan topluluğu olduğunu ve başka dinden olanlara yer vermeyeceklerini" birçok kez ima ettiler. Açık- açık söyleyenler de oldu. Bizimkiler bu gerçeği görmezden gelseler de, durum değişmiyor. Bizi Gümrük Birliğine sokarak, büyük zarar verdiler. Onlara ve anlaştıkları tüm ülkelere ihracatımızda, gümrük vergisi ödüyoruz. O ülkelerin bize sattığı mallara, Avrupa Birliği üyesi olmadığımız için, gümrük vergisi koyamıyoruz. Gümrük Birliğinden çok acele çıkmamız şarttır.

Roma Cermen imparatorluğunun dini payitahtı olan Vatikan ile, Kendini Konstantinopolis'in dini imparatoru olarak gören Patrik; bugüne kadar genellikle pek içli dışlı değillerdi. İstanbul'u fethettiğimiz yıllarda ise, kanlı bıçaklı düşman idiler. Yeni Papa yüzyıllardır süren bu ayrılığı ve zıtlaşmayı giderme amacını, açığa vurdu. Haçlı seferleri Fransa'daki papazların halkı galeyana getirerek sürüklemesi ve başka Hıristiyan mezhebinden olan diğer Avrupa halklarının da o yağmacı kalabalığına katılmasıyla dalgalar halinde, vahşi bir şekilde İstanbul'un, Anadolu'nun ve Müslüman ülkelerin soyularak yakılıp yıkılması ve soykırıma uğratılması sonucunu doğurmuştu. Daha sonraki laik veya ateist Avrupa yöneticileri de; amaçları Türkleri yok etmek olduğunda dini söylemler kullanmışlardı. Ne yazık ki; Arap şeyhleriyle kralları ve diktatörleri de, aynı duygular ve amaçlarla her seferde  saldırganlara alet oldular ve onlarla bize karşı işbirliği yaptılar.

Ortaya çıkmakta olan Hıristiyan ittifakı, bizim zararımıza olacak sonuçlara doğru gidebilir.

}