"Türkiye eyalet sisteminden korkmamalı" sözü, çok yanlış!

Osmanlı devleti, Hicaz Emirine, Mekke şerifine ve Mısır Hidivine, eyalet yetkileri verdiği için oraları kaybetti. O yanlıştan sonra parçalandı ve çökmesi daha kolaylaştı. Tüm batı dünyası Osmanlı'ya, adı konmayan yeni haçlı seferleri düzenleyerek, Balkanlardan ve Kafkaslardan silip çıkardı. Özellikle Balkan Türkleri soykırıma uğratıldı. Milyonlarcası öldürüldü. Kağnılarla ve yürüyerek bu tarafa gelen Müslüman Türkler, yollarda avlanıp yok edildiler. Çok azı İstanbul'a ve Anadolu'ya ulaşabildi. Osmanlı orduları Kutsal toprakları, Yemen'i ve Filistin'i kurtarabilmek için oralardaydı. Arap kardeşlerimiz ise, İngilizlerle ve diğer saldırganlarla işbirliği yaptılar. Oralara ayırdığımız kuvvetler, Balkanlara ve Kafkaslara kaydırılsaydı o kadar zayiata uğramazdık.

Daha sonra düşmanlar Sevr diye bir harita hazırladılar. Doğu Anadolu'yu Ermenistan yapacaklardı. İstanbul ve Trakya, İngiliz ve Fransızların; Ege Bölgemiz Yunanlıların; Akdeniz illerimiz İtalyanların malı olacaktı. Bize kalan azıcık topraklar da, eyaletlere bölünecekti. Amaçları bize bıraktıkları yerlerdeki insanlarımızı da; birbiriyle çatışır hale getirmekti. Büyük Atatürk'ün Ankara'da dehasıyla hazırladığı planlar ve ulusumuzun fedakarlığı ile; Kurtuluş savaşı başlatıp kazandık. Düşmanlardan arındırabildiğimiz topraklarımızda; hiç kimsenin ayrıcalığı ve bir vatandaşın diğerine karşı doğuştan üstünlüğü ve eksikliği bulunmayan Cumhuriyetimizi kurduk. Eyalet sistemi de, tüm sakıncaları, yanlışları ve zararlarıyla birlikte tarihe gömüldü. Bütün halkımız bu başarıdan dolayı mutlu oldu, bayramlar yaptı. Eskisine göre çok daha iyi şartlara ve refaha ulaşabildik. Bu kez de dışarıdan bastırılan akıllar; eyaletleşerek bölünmemizi istiyor.

1-Osmanlı'nın çökmesinde eyalet sisteminin de payı vardır.

2-İspanya, eyalet sistemine geçtikten sonra bunalımlar yaşadı ve iktisadi çöküntüye uğradı. Amaçları ayrı devlet kurmak olan eyaletler; merkezi hükümetten sıkça para ve başka şeyler isteyerek sıkıştırıyor.

3-Amerika Birleşik Devletleri, sonradan eyaletleşmedi. Oraya değişik ülkelerden göçenler, ayrı devletler gibi birbiriyle savaşıp kırılıyorlardı. Sonra anlaşarak Birleşik Devlet oldular. Çoğunluk Almanca ve İngilizce konuşuyordu. "Anadil, İngilizce mi olsun? Almanca mı?" diye, oylama yapıldı. İngilizce, bir oy farkla ana dil olarak kabul edildi.  *Şimdi orada, "İngilizceden başka dillerde eğitim olsun" diyen hiç kimse yok! *Kızılderili dilleri için de, Anadilde eğitim yok! İsteyen de yok!

*Federal polis sonsuz güce sahip!  *Dünyanın her yerinden gelmiş olan yüzlerce değişik kökten insanların hiçbiri; ayrı bir güç olma veya birlikten kopma gibi bir hayali kurmuyor. Hiçbir eyalet halkı, ayrı devlet olmak amacıyla silaha sarılmıyor.   *A.B.D'nin  bölünmesi, bazı eyaletlerin Meksika veya Kanada ile birleşmesi gibi amaçlar güden de yok. Bu yönden rahatlar.

Bizim için ise böyle bir tehdit ve tehlike, her zaman oldu. Dışımızdaki dünya neredeyse tümüyle birleşerek; bize saldırdılar. SEVR diye bir harita icat edip bizi parçalamaya kalktılar. Bugün de, aynı meşum haritayı üzerimize uygulayıp, yurdumuzu lime-lime bölme hevesleri, düşmanlarımızda ve düşmanlıklarını saklarmış gibi yapan hain dostlarımızda her zaman vardı; yeniden de şiddetle depreşmiş bulunuyor. Eyaletleşme felaketin ve bölünmenin en önemli adımı olur.

Kurtuluş savaşıyla Atatürk'ün önderliğinde yırtıp attığımız Sevr'i getirmeye yönelik olan bu sivri akıllar, dışarıdan zorla bastırılıyor! İçimizde ise, bu hevese kapılanlar görülüyor. Fakat böyle bir bölünme birçok bölgemizin ve insanımızın zararına olur.  *Vergiler daha çok Batı ve iç Anadolu'dan toplanıyor. Eyalet yapılması düşünülen doğu illerinden vergi alınamıyor. Elektrik faturaları bile ödenmediği için; oraların elektrik borçları Batı ve İç Anadolu halkının faturalarına kaçak- kayıp bedeli diye ilave ediliyor. Eyalet olurlarsa, elektrik paralarını ve başka giderlerini ödemek zorunda kalırlar SEVR dayatmasının amacı her neyse; eyaletleşme için yöneticilerimizi zorlamanın amacı da odur!

}