İnsanın doğuştan sahip olduğu bir takım haklar vardır. Bunlar, insanın insanca yaşayabilmesi için gerekli olan haklardır. Bu hakların başlıcaları şunlardır:

Yaşama hakkı, Kişi dokunulmazlığı hakkı, Sağlık hakkı, Eğitim hakkı, Özel yaşamın gizliliği, Seçme ve seçilme hakkı, Din ve vicdan özgürlüğü, Haberleşme özgürlüğü ..

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir Sen İstanbul 4 No.lu Şubenin‘’Divan Toplantısında’’ yaptığı konuşmada özellikle ‘’Hak ve Özgürlüklere’’vurgu yaptı.

Gündoğdu, ‘’Kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, Meclis’te başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemelerin milletin haklı ve ortak beklentisi olduğunu’’ söyledi. Gündoğdu, “Mücadelemiz hak ve özgürlük merkezlidir” dedi.

Gündoğdu;“Kadın-erkek eşitliğine yönelik çalışmalar kayda değer olmasına rağmen kadın-kadın eşitliğinin sağlanması bakımından bir ilerleme sağlanamadı. Bu çerçevede kamuda başörtülü görev yapmayı mümkün kılan, Meclis’te başörtülü kadınların yer almasını sağlayan, kadınların başörtüsüyle eğitim hakkından yararlanmasına imkân veren ve bütün bunları teminat altına alan yasal ve anayasal düzenlemeler, milletin haklı ve ortak beklentisidir.”dedi.

Gündoğdu; ‘’Sendikalar üyesinin hak ve menfaatleri için vardır. Ötelerin ötesine yolculukta araçlar amaca hizmet ettiği ölçüde iyidir. İnsana hizmet için Müslüman olmaya gerek yok. Ben başörtülü öğretmen için değil, başörtüsü için mücadele veriyorum. Mücadelemiz, hak ve özgürlük merkezlidir. Başörtüsü nedeniyle uyarı, kınama gibi ceza almış olanların durumunu idari mahkemelere, oradan da yüksek mahkemelere taşıyacağız.’’ dedi.

Gündoğdu konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘’Hz. Musayı, Hz. İsayı sevdiğini söyleyenlerin onların kardeşi olan Hz. Muhammed’e dil uzatmaları tesadüfî değildir. Kapitalizmi siyonizmin sponsor’u olarak görenler, Peygamberimize hakaretten geri durmuyorlar. Düne kadar Esedle Başbakanın yakınlığını görüyorduk. Ortadoğu da Arz-ı Mev’ud emellerini gerçekleştirmek için Şii-Sunni kargaşası-çatışması çıkartmak istiyorlar. Tarihte ilk ırkçı terörist şeytan, ilk hasiste Habil’dir. Bugün Habil’in misyonunu üstlenenleri düşündüğümüzde sendikaların misyonunu daha iyi anlarız.’’ dedi.

Konuşmasında Toplu Sözleşme sürecine de değinen Gündoğdu; ‘’Halkı ve öğrencileri cezalandırmak için eylem yapmadık. Bunu bize mecbur edenleri mahçup etmek için yaptık. Mehmet Şimşek hala bize zarar veriyor. Şimşek çıktı dedi ki; Ahmet Bey, yüzde 50 oy almışız. Memur maaşlarını biz belirleyemeyeceğiz mi? Memura zam yaparsak yatırımlar durur. Köylünün yolunu yapamayız diyor. Memura şaşı bakıyor. Diğer taraftan da zamlar fırtına gibi yağıyor. Bu arada ek ödeme talebimizde de ısrar ediyoruz.’’ Şeklinde konuştu.

Gündoğdu Ömer Dinçer’in üslup ve söylemlerini de eleştirdiği konuşmasına şöyle devam etti; ‘’Cumhuriyet tarihinin inanç bakımından en bizden bakanı olmasına rağmen, üslûp ve söylemleri bakımından bize en yabancı bakanı. ‘öğretmen sen çalışmıyorsun, idareci sen de hırsızlık işareti görüyorum…’ Bu bakış sakat bakıştır. Ömer’e kızgınlığınız, sisteme (4+4+4 ü kastederek) kızgınlığa dönüşmesin.’’ dedi.

Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri Ramazan Çakırcı da divan üyelerinin çeşitli konulara ilişkin sorularını cevapladı.

‘’2012-2013 Eğitim Öğretim yılında Anadolu Liselerine dönüştürülen okulların önümüzdeki günlerde normlarının belirlenmesiyle halen bu okullarda senelerdir görev yapan öğretmenlerin tedirginlik yaşadıkları, sınava giren-girmeyen öğretmen ayrımı yapılarak her yeni Anadolu lisesine dönüşen okuldan 10-15 öğretmenin norm fazlası duruma düşürülerek sıkıntı yaşayacaklar mı? Her ilçeden 4-5 civarında normal Lisenin Anadolu Lisesine dönüştüğü dolayısıyla bu uygulamadan çok sayıda öğretmenin etkileneceği, zaten gelecek sene hiç normal lise kalmayacağına göre öğretim yılının ortasında yeni bir sorun mu yaşanacak?’’ şeklindeki soruya Çakırcı;

‘’Biz daha önce bu konudaki önerilerimizi bakanlık yetkililerine ilettik. Yeni dönüşen Anadolu Liselerinde halen çalışan sınav kazanmış olan öğretmenlere öncelik tanınsın, diğerleri de hizmet puanına göre öncelik tanınarak aynı okullarda devam etsin. Şeklindeki görüşlerimizi iletmiştik. Bu konuda Bakanlık yetkilileriyle görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Öğretim yılı ortasında yeni sorunların, yeni mağduriyetlerin yaşanmaması için gereken gayreti göstereceğiz.’’ dedi.

Temennimiz odur ki; Ülkemizde insanların doğuştan sahip olduğu temel haklarıyla ilgili atılan adımlar hayata geçsin. Karanlık günlerin geride kaldığı, insan haklarının ön plana çıktığı, barış ve kardeşlik ortamının oluştuğu bir ülke olsun.