Emir Can İğrek’in konserini ise bizzat izleme fırsatım oldu. Sahnede cana yakın, samimi ve içten bir sanatçı olarak izleyicilerle kurduğu bağ dikkat çekiciydi. Akşehirli çocuklara gösterdiği ilgi, halkın taleplerine duyarlılığı ve özellikle "Konya değil, Akşehir'e geldim" diyerek yaptığı vurgularla izleyenlerden tam not aldı. Hatta Akşehirspor’dan söz etmesi, kalplere dokunan küçük ama anlamlı detaylardandı. Gerçekten çok keyifli, sıcak bir akşamdı.

Şenlikleri takip ederken kişisel zevklerimden çok, yapılan etkinliklerin Nasreddin Hoca Şenlikleri’nin ruhuna uygunluğunu ve halkın tepkilerini ön planda tutuyorum. Bir gazeteci olarak görevimiz; doğruya doğru, eğriye eğri demek… Gördüğümüzü, yaşadığımızı olduğu gibi aktarmak; sesi çıkmayanın sesi olmak…

Daha önceki Blok3 konserine dair yazımda, doğrudan gözlemlediğim aksaklıkları ve halkın memnuniyetsizliğini açıkça dile getirmiştim. Çünkü görevimiz, sadece güzeli övmek değil, eksikleri de yapıcı bir dille ortaya koymak. Emir Can İğrek konserinde ise bambaşka bir tabloyla karşılaştım. Samimiyet, planlı organizasyon ve halkla iç içe bir atmosfer hakimdi. İşte böyle zamanlarda, Akşehir adına umutlanıyor; doğru işler yapıldığında nasıl güzel sonuçlar doğduğunu görmekten mutluluk duyuyorum. Dilerim bu anlayış, sadece bu etkinlikle sınırlı kalmaz ve tüm organizasyonlara örnek olur.