İlkokul telaşı yıllarım. Yıllar yıllar önceydi. Okula gidecektim. Bundan büyük bir mutluluk, bundan büyük bir sevinç olabilir miydi? Okul nasıl bir yerdi? Okulda ne yapılıyordu? O zamanlar evimize en yakın ilkokul: Cumhuriyet İlkokulu. Anlatıyorlardı ilkokulu. Büyük bir bina. İçinde öğrenciler var. Öğretmenler var. Müdür, müdür yardımcısı. Nasıl bir yerdi acaba okul? Dedem, babam, ağabeylerim, ablam Cumhuriyet İlkokulu’nda okumuştu.

Dimdik bir yokuşa çıkıp sonra tekrar bir yokuştan inilerek gidiliyordu. İçimde bir korku bir ürperti vardı. İçimde nasıl ki tarifi mümkünsüz bir sevinç varsa bir o kadar da korku vardı. İlkokula başladığım zaman ki o korku, o ürperti hala vardır. Sanırsınız ki öğretmenimiz Müzeyyen Yaman okulun kapısından görünüverecek gibi gelir bana. Sanki okulun kapısının önünden geçerken yeniden Cumhuriyet ilkokuluna başlayacakmışım gibi bir heyecana kapılırım.

Yokuştan aşağıya indim. Okul yine sapasağlam yerinde. Dedemi, babamı, ağabeylerimi ablamı okutan okul. Sonra çevresinde birkaç bakkal vardı kapanmış, yıkıldım yıkılacağım tarzı duran birkaç bina var, yorgunluktan olduğu yere çökmüş binalar, yine çevresinde yapılmış binalar var. Okul yerinde fakat devlet dairesi olmuş. Çocuk cıvıltılarını, bağrış çağrış okula giden çocukları aradım. Yoklardı. Yıllar öncesi çocukluğuma gittim. Arkadaşlarımı hatırladım. Yoklardı. İlkokul, lise, birkaç üniversite bitirdim, pek çok arkadaşım da öyle. Kimse kalmadı. Anılar bile geçti gitti. Bir hüzün kaldı bende.

Anılardan bir unutamadığım öğretmenimiz kaldı. Hayat yolumuza ışık olan, gün olan, güneş olan öğretmenimiz. Bizim okul öğretmenimiz: Müzeyyen Yaman’dı. İlkokul yıllarında ne olmak istediğimizi sorduklarında hemen;  “Öğretmen” derdik. Çünkü öğretmenimiz bizim her şeyimizdi. Her şeyi ondan öğreniyorduk. Çünkü her şeyi o bilirdi.  Onun sayesinde daha güzel yarınlara hazırlandık. Öğretmenimizden sevgiyi öğrendik. Saygıyı öğrendik. Ahlakı öğrendik. Ufacık dünyalarımız onlar sayesinde genişledi, aydınlandı. Ufkumuz onlar sayesinde açıldı.

Öğretmenimiz daima bizim için çabaladı, çalıştı. Sadece ders değildi öğrettiği, hayattı. Biz ne kadar çalışarak, başarılarımızla öğretmenlerimizi sevindirmiş, mutlu da etmişsek, yaramazdık,  bir o kadar haylazdık. Çok zaman öğretmenlerimizi haylazlıklarımızla, yaramazlıklarımızla üzdük.

Yıllar sonra öğretmenimi yolda görmüş, kendimi tanıtmıştım. Ne kadar da mutlu olmuştu. Yıllar sonra bir öğrencisini nasıl da tanımıştı. Ne kadar mutlu olmuş, ne çok sevinmişti. Bir öğrencisi bir yerlere gelmiş, birkaç üniversite bitirmiş, öğretmenini ne kadar da mutlu etmişti. Her şey öğretmeninin sayesinde olmamış mıydı?!

Bizlerde çok hakkı ve emeği bulunan, hakkın rahmetine kavuşan başta ilkokul öğretmenim Müzeyyen Yaman Öğretmenim olmak üzere Allah’tan rahmet dilerken,  üzerimde emeği olan tüm öğretmenlerime, yaşayanlarına sağlık, ölmüş olanlara Allahtan Rahmet diliyorum.

Öğretmen olan eşimin ve eli öpülesi tüm öğretmenlerimizin, bizleri bugünlere getiren tüm öğretmenlerimizin, öğretmenler gününü kutluyorum.

Uzun, huzur  ve mutluluk  içinde bir yaşam dileğiyle;

“Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun Öğretmenlerim”.

(Akşehir -24 Kasım 2023)