Aslan yeni bir yere taşınır. Ormandaki hayvanları davet eder. İltifat beklemektedir; ancak yer çok ağır kokmaktadır. İltifat edilecek gibi değil…. Kurt ve tilki beraber gelirler. Aslan önce kurda sorar.

    ‘ Nasıl buldun burayı?’

      Kurt ’ Kralım iyi buldum; ancak biraz kokuyor’ der.

Bu cevap karşısında aslan kükrer ve kurdu cansız yere serer…..Tilki olayı yakından takip eder. Kendisine de aynı sorunun sorulacağını anlar. Hazırlanır…Düşünür….Eğer kokmuyor derse aslan, yağ çektiğini düşünüp sinirlenebilir. Başka bir cevap bulur. Aslan tilkiye sorar:

   ‘ Sen nasıl buldun burayı’

   ‘ İyi buldum kralım……’

   ‘ Koku var mı? ‘

   ‘ Kralım ben nezleyim, burnum koku almıyor.’

 

       Biz nerede yanlış yaptık diye kendilerine soru soranların, etraflarına bakıp nezle olanları, burnu koku almayanların kimler olduklarını bir an önce tespit etmeleri gerekmektedir. Kurnazca hareket edenler, belki istedikleri makam ve mevkileri kazanacaklardır ama, ev kokudan yaşanmaz hale geldiğinde, onlar da ister istemez o evi terk etmek zorunda kalacaklardır. Yattığı yerin koktuğunu aslan bilmez mi? Elbette bilir… Peki neden kokuyor mu diye kurda tilkiye sorma gereksinimi duyar? Bunun üzerinde durup düşünen, her zaman kazanacaktır diye düşünüyorum….

       Aslanda olsanız, kralda olsanız, ev reisi, esnaf veya başkan olsanız…. Evet evet başkan dahi olsanız, makam odanız kokuyor olsa ve bu durumu arkadaşınız size söylemiyorsa, ya da arkadaşınız nezleyim diyorsa, o arkadaşınızın bile samimiyetine güven, duymamanız gerekmektedir. Duymak istediklerinizi söyleyenle değil, duymanız gerekenleri söyleyebilen, cesur insanlarla oturup kalkmalısınız. Yoksa her daim başarısız olacağınızı unutmamalısınız.

       Ülkeyi idare etmeye talip olanların, etrafındaki nezle olanları vakit geçirmeden tespit edip, yanlarından uzaklaştırmaları gerekmektedir. Makam ve mevki sahibi olabilme arzusu yüzünden burunlarından vazgeçenler, sizi de zamanla nezle yapabilir ve sizin de burnunuzun koku almasına engel olabilirler. Koku alamıyorum diyenlerle, koku duyusunu kaybedenler, her zaman kaybetmeye mahkum olacaklarını unutmamaları gerekir.

       Nezleyim diyenler, genellikle insanları önemsemez, kendini düşünen bencil ve zavallı bir karakter özelliğine sahiptirler. Bu özelliklerinden dolayı, başka başka sorunların dallanmasına, budaklanmasına vesile olurlar.  Bu tip insanlar, insani ilişkilerde herkesi küçük gördükleri için de, her zaman kaybeder ve kaybettirirler.

       Küçük ve büyük insan diye bir kavram bana göre yanlıştır.. Küçüklük ve büyüklük makam ve mevkilere, ya da zenginlik ve fakirliğe göre belirlenemez.          

       Ben küçük insanım, karşımdaki ise büyük insan. Karşınızdaki de ben küçük insanım, karşımdaki benden büyük diye düşünürse, herkesin büyük insan olduğu görülecek, küçük insanların olmadığı bir dünyada yaşadığımızın farkına varabileceğimizi düşünüyorum.

    KÜÇÜK İNSANLARIN, BÜYÜK GURURLARI VARDIR. Büyük gururlar kibir ve kini yanında taşır. KİBİRLİ VE KİNDAR OLANLAR İSE, HER ZAMAN KAYBETMEYE MAHKUMDUR, MAHKUM KALACAKLARDIR……

                                                                                       Sağlıklı günler dilerim…….