2012-2013 eğitim öğretim dönemi yarıyıl tatili başladı. İlk ve ortaöğretimde Akşehir'de 20 bine, Türkiye genelinde ise yaklaşık 15 milyon öğrenci dün karnelerini aldı.

Toplumumuzda,çocuğun bütün davranış ve aktivitelerinin yanı sıra, ders çalışma süreçlerini de kontrol altında tutmaya çalışan, çocuklarının herhangi bir işi tek başına yapabileceğine inanmayan, aşırı kontrolcü ailelerin yanında, çocukları ile aşırı ilgili olup, onlara görev vermeyerek ve işleri kendileri üstlenerek, çocuklarını daha mutlu edeceklerini düşünen aşırı koruyucu aileler de bulunmaktadır. Her iki aile tipinin de çocukların sorumluluk duygusunu kazanmalarını engelleyip tembelleşmelerine neden olduğu unutulmamalıdır.
Küçük yaşlardan itibaren çocuklarına yapabilecekleri görevleri veren, bunları yaptıklarında da olumlu söz ve tutumlarla, olumlu davranışların ortaya çıkmasına katkıda bulunan destekleyici aile tipi, çocuğun kendine güven duygusunun gelişmesine katkı sağlamaktadır. Onun için ''Çocuğunuzun karnesi ister başarılı, ister kırık notlarla dolu olsun onu kucaklayın ve sevginizi gösterin''.

Sert ve baskıcı aile çocuklarının, zayıf karne korkusunu diğer ailelerin çocuklarına göre daha fazla yaşadıkları, evden kaçma, intihar, karne notlarını değiştirme, yalan gibi istenmeyen davranışlara daha fazla yöneldikleri görünen bir gerçektir

Anne-babaları, karne notunun, çocuğun başarısını ve yeteneğini değerlendirmede nihai bir belge olmadığını bilmelidir. Karne, çocuğun ilgi, yetenek, zeka ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi değildir. Sadece derslerinde bazı eksikliklerin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesidir. Karne öğrenciye verildiği gibi aynı zamanda aileye de verilmektedir.
Gelelim karnesinde zayıf bulunan öğrenciye en doğru yaklaşımın nasıl olacağına. Bunları şöylece sıralamak mümkün:
-Mutlaka iyi bir karne beklediğinizi vurgulayıp, çocuğunuzun korku ve kaygı duymasına neden olmayın.
-Çocuğunuzun karnesi ile ilgili duygularınızı, kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun başarılı olabilmesi için arkasında olduğunuzu hissettirin.
-Çocuğunuza karnesinin iyi de kötü de olsa onu seveceğinizi sık sık tekrarlayın.
-Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın, olumsuz nitelendirmeler yapmayın, tehdit etmeyin.
-Eleştirip, emirler vermeyin.
-Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşularınızla kıyaslamayın.
-Çocuğunuzu kesinlikle aşağılamayın, hele arkadaşlarının yanında buna hiç kalkışmayın.
-Çocuğunuzun kendi karnesi ile ilgili anlattıklarını dinleyin. Onun düşüncelerine önem verin. Karne notları kötü ise başarısızlığının nedenlerini çocuğunuzla beraber bulmaya ve çözmeye çalışın.
-Çocuğunuzun karnesi zayıf olabilir. Ona açık bir kapı bırakın, kendini affettirebilmesi için bir yol gösterin.
-Çocuğun çabası varsa motivasyonu yüksekse bu davranışını onaylayın. Başarılı olduğu konuları vurgulayın ve ön plana çıkartın. Sorun olan alanlarda birlikte çözüm yolu arayın.
-Çocuğunuzun zayıfı var diye ona tatilini zehir etmeyin, dinlenme hakkına saygı gösterin ve buna yönelik planlar yapın. Çocuğunuzun hoşuna gidecek faaliyetleri birlikte gerçekleştirin.
-Çocuğunuzun eksikliklerini gidermek için onunla beraber uygun bir plan yapın ve bunu uygulayın. Ne de olsa tatil diyerek tüm vaktini boşa harcamasına da fırsat vermeyin. Televizyonu çok izlemesine, bilgisayarda saatlerce oyun oynamasına, internette vakit geçirmesine izin vermeyin. Bunlar yerine alternatif şeyler bulun, hoşuna gidebilecek kitaplar hediye edin, onları okumalarını sağlayın.
Sonuçta çocuğunuz dinlenmiş ve motivasyonu yüksek olarak, hazırlıklı bir şekilde ikinci döneme başlayacaktır. Unutmayın; çocuğa verilen karne, sadece çocuğa değil aileye de verilen bir göstergedir.