Yunus Nadi Öykü Ödülü ve Balkanika Ödülü sahibi yazar, gazeteci, editör ve senarist Ayfer Tunç’un 16 eseri arasında yer alan Dünya Ağrısı; baba-oğul çatışması, geçmişle hesaplaşma, şiddet ve toplumsal bellek temalarını işleyen bir roman. Toplantıya ilişkin değerlendirmeye göre; “Dünya denilen yükü” o kadar güzel aktarıyor ki Ayfer Tunç, bu ağrıya kayıtsız kalmak neredeyse imkansız hale geliyor ve okuyucu, hemen her satırın altını çizmek istiyor.

Yazarın anlatım gücünün, duyguları okuyucuya aktarıp hissettirme yeteneğinin diğer kitaplarındaki gibi başarılı olduğu belirtilen değerlendirmede; “Ayfer Tunç, Dünya Ağrısı’nı okuyucu kalbini oya oya okusun diye yazmış. Kalp ağrısı deniliyor biraz da. Kalbi olmayan ne bilsin dünya ağrısını... Merhamet, acıma, merhem olma, hemhal olma ve bu duyguların, dünyada yaşanmış bütün zulümlere, cinnetlere, facialara, toplu ölümlere karşı ruhunun derisine işlemiş bir kalp ağrısı... Asla geçmeyen, bazen azalan ama geçmeyen bir ağrı. Kendini doğurduğunun sahibi sanan, sadece yol gösterici olduklarını kabul etmeyen ebeveynlerin, hükmetmeye çalıştıkları hayatları daha başlamadan bitirişlerine kahrediyor, hayatın gerçeklerine ve görmezden duymazdan geldiklerimize isyan ediyorsunuz. Dönüp sahip olduklarınıza şükrediyorsunuz. Aynanın karşısına geçtiğinizde iyi bir insan olmaya çabaladığınız için kendinize teşekkür ediyorsunuz.” ifadelerine yer veriliyor.

Kitaptan, “Hafıza insanın düşmanıdır, dedi aynı gece. Unuttum, kurtuldum sanırsın ama öyle bir şey yok. Yaşanmıştan kurtulmak yok. Toprağa girene kadar takip eder seni olmuş olan.”, “Anlatmak acıyı gidermiyor, ama uyuşturuyor.”, Okumazsan ruh sefili olursun.”, “Geceler niye var? Geceler sorular ve cevaplar, günahlar ve itiraflar için var.”, “Yaşamak böyle bir şey değil mi zaten baba… Dinmeyen bir ağrı.”, “Hayatlarının kopmuş parçalarını yerlerine koyuyorlar; ama ek yerleri fena sızlıyor.” gibi alıntılara da yer verilen değerlendirmede; “Güzel roman okumak istiyorsanız mutlaka ama mutlaka okumalısınız.” vurgusu yapılıyor.

Akşehir Okuma Atölyesi; bir sonraki ayda okumak için ünlü öykücü ve romancı Mehmet Rauf’un, bireyin öznel yaşantısını doğrudan konu alan ilk psikolojik roman olarak bilinen Eylül adlı eserini belirledi.