Tekke Deresi ağarınca, bereketli yağmur buğçelerini örtünür Sultan Dağları.

Çınaraltı’nda bekler,

tek ayak üstünde,

düşe dalan leylekler.

Ulu Cami caddesinden

hızlanınca adımlarınız;

yokuş aşağı,

göz kırpar, günün ilk ışıkları.

Atatürk Meydanı’ndasınız.

aydınlık kent Akşehir’de

*

“Zafer Aşı”nın pişirildiği,

Batı Cephesi Karargâh’ında;

bağımsızlık öykünüzü

tekrar yaşarsınız özgürce.

gururla yankılanır,

duvarlarından şehadetler.

24 Ağustoslarda takılır,

İstiklal Savaşı Zaferi’nin

“Onur Günü” madalyası.

Cumhuriyetimizin kurucusu

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

kenti Akşehir’de.

*

Nasreddin Hoca’nın

Akşehir Gölü’ne çaldığı

mayası ümitten yoğurdu ;

barış şelâlesinden akar,

yüzyıllarca aydınlığı doğru.

Mimar Sinan kalfası

Hasan Paşa'nın

İmaret Camisi’nden,

Nasreddin Hoca Türbesine

geldiyseniz şimdi;

tez okuyun bir Fatiha

Nasreddin Hocamıza.

Yoksa

“Dünyanın Ortası”’ndan

uyarır sizi, kent Akşehir’de.

**

Hıdırlık Tepesi’ne tırmanıp

buz gibi Şarlak Suyu’nu

içmenin sırası gelmiştir artık.

İbre Çeşmesi’nden,

doldurunca avcunuza

bağrınıza döküldükçe

içesiniz, kana kana.

yeşillikler kenti, Akşehir’de

*

İstanbullu Hocayı,

Çolak Salih’i,

Hacı Küçük Efendili

"Anadolu Kuvvacıları "

anlatmaya geçer,

“Küçük Ağa” romanında ,

Akşehirli yazar Tarık Buğra.

*

Emmiler,Turnalar…

türkülerine eşlik edersiniz;

şimdi adettir diye.

tıkır tıkır koşarsınız,

parke taşlı sokaklarında .

çocukluğunuzun yaşandığı

gökkuşağı anıları canlanır;

gözünüzün önünde,

kent Akşehir’de.

*

Horasan Türkmen Şeyhi

Seyit Mahmut Hayrani Türbesi'nin

merdiven başında soluklanınca ;

huzur kaplar yüreğinizi ta derinden.

Timur’un tutsak ettiği

Yıldırım Beyazit’in

demir parmaklığından

okursunuz , bir kez daha

buruk acı tarihimizi.

*

sonra elleriniz cebinizde,

bacalardan tüten

mutlulukların serpildiği,

kerpiç evlerin önünden

geçersiniz.

estikçe eser sert rüzgarlar,

toprak damlar üstünden;

başınıza döküldükçe,

dinçlik yaşatır karlar size

kent Akşehir’de.

**

Selçuklu ilim yuvasında

"Taş Medrese,"

açık Hava Müzesidir daim.

mermer sayfalarından

okursunuz , giriş davetiyesinizi.

*

Kur’an Kerim tefsir alimi,

“Akşehir’in övüncü”

Nimetullah -ı Nahcuvani’nin

türbe ziyareti de unutulmaz.

gönül gözlerinde büyüyen

kenti Akşehir’de.

*

Akşehir Ticaret ve Sanayisi’nin,

makine çarklarını duyarsınız.

Anadolu girişimcilerin sitesinde.

akasından hararetli pazarlıklar

yayılır,Hanaylar’dan,

taş duvarlı bedestenlere doğru.

*

Ahilik geleneğini yaşatan

çekiç sesleri arasında

Arasta’ya giresiniz.

sıcak pide başındaysanız,

tahin- pekmez karması yanında,

sizi bekler, birkaç masum zeytin,

bir de dumanı üstünde Herse.

yanında turşu ,Cıvık Helva varsa;

ille de doyarsınız,

bu bereketli sofrada.

dostlar sohbetlerinde

size de söz düşer

“Yarenler kenti,Akşehir’de .

*

göz erimi bakın bir ovaya;

ufkunuz ulaşabildiğince;

bir eser göremezsiniz şimdilerde,

can biten bu tarlalardan.

Tekke Boğazı, rüzgarını

göndermez olmuş,

kurulmayan harman yerlerine.

şimdi balıklar yaşamıyor artık,

bir zamanların Akşehir Gölü’nde.

*

doğası cennet, tarihi ibret.

tutkusu Cumhuriyet,

sevdasıyla yaşamak istersiniz

bu şirin kent Akşehir'de.

her dakikası,

tadı damağımızdan gitmez

"Günlerden Her Gün"

güzellikler kenti Akşehir’de.