Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar.
Farzet ki bir rüyaydım, esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur, sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu, kaybolup gittim.
Belki de bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben “BİTTİM …” Orhan Veli Kanık

Bazı insan “CANDIR.” Kızarsın darılmaz. Bazen saçmalar üzersin yine senden uzaklaşmaz.
Çünkü halden anlar. “ALLAH” böyle güzel dostların sayısını artırsın inşallah.
Bazıları “KÖRDÜR.” Gözüne bile soksan bazı gerçekleri görmez.
Bazıları da “NANKÖRDÜR.” İşine gelmediği için hiç bir şey hissetmez.
Boş yere çabalama. İnanmaz ve ikna olmaz.
ÇÜNKÜ:
Menfaatleri “KİRALIK” olanların yürekleri de “SATILIK” olur.

SEVGİ VARDIR:
Gözle görülmez. Anılar vardır, izleri silinmez.
Son bir “ÖLÜM” vardır, geri dönülmez.
Her şey unutulur ama…
“DEĞER” verdiğin insanlar asla unutulmaz…

“Yunus Emre” diyor ki…
Kötülerin “ŞERRİNDEN”, Zalimlerin “ZULMÜNDEN”, Yalancıların “DİLİNDEN”, Çıkarcıların “HEDEFİNDEN”, İkiyüzlülerin “YÜZSÜZLÜĞÜNDEN”
Bizleri koru yarabbim.

İnsan; “İYİLİĞİ” kadar taşlanır, “MERHAMETİ” kadar dışlanır, “KULLUĞU” kadarda da sınanır.

“YÜZÜNÜZE BAKIP” utanmadan yalan söyleyecek cesaretleri vardır da,
Yalan söylemeden önce;
Sizin onlardan daha “ZEKİ” olabilme ihtimalinizi düşünebilecek beyinleri yoktur “BAZILARININ…”

Ben canım dediğim insanlar tarafından defalarca incitildim, kırıldım.
“HER DEFASINDA” tekrar ayağa kalktım.
Kimse bana güçsüz olduğumu söylemesin.
“BEN GÜCÜMÜ” Yediğim “DOST” kazıklarından aldım…

“KARŞINIZDAKİ İNSAN …”
Sizi hayatında nereye koyuyorsa; siz de onu oraya koyun.
Ne eksik ne de fazla…

Hayattan aldığım en büyük ders:
“SEVGİSİYLE” karşında sapasağlam duramayan birine asla “YASLANMAYACAKSIN…”

“İNSANLAR…”
Yalnız oldukları için değil, “YANLIŞ KALPTE” misafir oldukları için “MUTSUZDURLAR.”

ALLAH''ım bizi; “ÖZÜ BAŞKA” sözü başka “YÜZÜ BAŞKA” İnsanlarla “İMTİHAN ETME…”

Annem derdi ki..
“GÜVENMEK” sevmekten daha kıymetlidir.
En büyük “KEŞKELERİ” en çok sevdiklerin söyletir sana….
Yolu doğru olanın yükü hep ağır olurmuş
“MEĞER NE HAKLIYMIŞ…”
Yalan söylemedim, hep doğruyu konuştum.
Bu yüzden hep mutsuz oldum.
ŞİMDİ ANNEMİ DAHA İYİ ANLIYORUM…
VE BEN ARTIK…
Kalbine kötülük değmemiş insanlar tanımak istiyorum…

Size bugün Pakistan'dan bahsedeceğim.
PAKİSTAN
Başkenti: İslamabat. Tarihi Ravalpindi şehrinin hemen yanında kurulmuş bir şehir burası.
1947 yılında Pakistan bağımsızlığını kazanmış.
Urduca ve İngilizce olmak üzere iki resmi dil konuşuluyor.
Hindular, Sihler ve Budistler yaşıyor bu ülkede.
Ben size Keşmir şehrinden bahsedeceğim. Hindistan'a sınır bir şehir burası.

KEŞMİR
Burada çok enteresan adetler var.
Keşmir'de bir düğüne gittik. “SAHARA BANDİ” adeti varmış burada.
Erkek, yani damat; süslü tel ve çiçeklerden duvak örtmüşler yüzüne. Gözlerine kara sürmeler sürünmüş, ellerine kınalar yakılmış, parmaklarının hepsinde şıkırtılı yüzükler, kulaklarında salkım küpeler var.
Kaynana ve kayınbabası erkeğe duvağını açmadan önce “YÜZ GÖRÜMLÜĞÜ” veriyorlar.
Bizde gelin hanıma yapılanların tam tersi.
Pakistan ve Hindistan'da geçerli imiş bu adet.
Keşmir'de yaşayanlar; Falcılara çok inanıyorlar. Dünyanın en büyük falcıları burada. Canları istediği zaman ve canları istedikleri kimselerin falına bakıyorlar.
Bazen çok zenginleri bile reddederlermiş. O zenginler de falcıların eşref saatlerini beklermiş fallarına baktırmak için. Fazla da para istemiyorlar. Ben de baktırdım.
Kum dökülmüş bir köşede yere oturduk, çubukla kuma çizgiler çizdi. Buna “REMİL FALI” diyorlar.
Rehberimiz Türkçe olarak bana anlattı. On dolar ve bir paket sigara istedi.
Bu fal çok ilgimi çekti, zira çok inandırıcıydı. Pek çok şeyimi de bildi.

Haftanın Sözü: “DENİZİ SEVİYORSAN”; dalgaları da seveceksin. Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin… Nietzsche