Yönetenler işlerinin çokluğundan; yaptıkları işlere ve eylemlere tarafsız bir gözle bakamazlar.

Yandaş yazarlar da, belki gerçekten beğendiklerinden; belki de başka değişik nedenlerle sürekli onları överek göklere çıkardıkları için; aksaklıklar, yönetenlerin gözünden saklanmış veya uzakta kalmış olur.

Oysa aksaklıklar ve yanlışlar, dışarıdan bakınca daha iyi görünür.             Dünyanın her yerinde bazı insanlar ve birçok vatandaşlar, ülkesinin daha mutlu ve refah içinde olmasını sağlamak için kafa yormayabilir.

*Buna karşın birçok ülkede ve de demokrasinin tam olarak oturmadığı yerlerde;  yönetenlerin yaptıkları işlerdeki eksiklikleri görüp hatırlatanlara kızdıkları, gücendikleri ve kendisini beğenmeyenleri hapsettirdikleri; hatta cehenneme göndermek istedikleri görülebiliyor.

Böylece aksaklıklara dikkat çeken; he şeyin düzelmesini ve ülkenin daha güçlü ve müreffeh hale gelmesini amaçlı eleştiriler; çoğunlukla hakaretmiş gibi algılanabiliyor.

Demokrasinin tam olarak oturduğu ve bu durumun verdiği güçle kalkınıp zenginleşen  ülkelerin yöneticileri ise; kendileri hakkındaki tenkitleri, intikam hisleriyle karşılamıyor. ELEŞTİRİLERDEN DERS ALARAK, DAHA ÇOK BEĞENİLMENİN YOLUNDA YÜRÜYORLAR.

*Aleyhindeki eleştirilere kızıp köpürmeyen; intikam duygularıyla eleştiri yapanları zindanlarda çürütmeye kalkışmayan yöneticilerin ülkelerinde demokrasi tam olduğundan; o memleketler zenginleşiyor; kalkınıyor.

*Bunun tam tersi olan memleketler ise; ne yazık ki, geri kalıyorlar. Yoksullaşıyorlar; dış yardımlara ve dış akıllara muhtaç hale geliyorlar.

*Özel yaşamımızda da aynı durum vardır. Çoğumuz kendimizi öven, beğenen ve metheden arkadaşlarımızdan ve diğer kişilerden hoşlanırız.

"Pantolon düğmemizin iliklenmemiş olduğunu veya yemek yeme hızımızın midemize dokunabileceğini; dolayısıyla yavaş yiyerek çok çiğnememiz gerektiğini" hatırlatan arkadaşlarımıza, çoğunlukla kızarız veya güceniriz.

*Oysa  yanlışlarımızı görüp hatırlatanlar; bize iyilik etmiş olurlar

Kibarlık olsun diye veya kırmamak için eksiklerimizi söylemeyenleri, kendimize daha yakın dost zannederiz. Keşke onlar da, "Pantolon düğmemizin açık olduğunu veya yüzümüzde tıraş kreminden kalıntılar bulunduğunu" söyleyip bizi uyarsalar.

O zaman gerçekten bizlere iyilik yapmış olurlardı.

*Kamu yönetiminin ülkeye daha yararlı işler yapılabilmesi için; her vatandaşın önerilerini ve görüşlerini açıklaması da; gücü elinde bulunduranlarla yönetenleri kritikleriyle uyarması;   ülkemizin ve milletimizin yararınadır.