Necatibey Caddesinde, iş hanının girişi önünde; el pedalı denen küçük bir baskı makinesinde güzel kartonlara davetiye vs.. basan bir adam vardı. O kadar güzel şeyler çıkarıyordu ki; herkes düğün, nişan, toplantı davetiyelerini ona sipariş verirdi. Sonra İstanbul yolunda matbaa kurmuş. İpek kağıtlara davetiye basmayı sürdürünce; müşteriden başını alamamış. Melek tabiatlı eşi ve çocukları babalarını kaybedince işi devam ettirmişler ve başarılı olmuşlar.  Büyük oğul sonunda altın madeni çıkaran bir ocak açmış. Keşke yurdumuzda altın çıkarılan onlarca ve yüzlerce ocak olsa! Altın dövizden de petrolden de değerli... Baba yetimi bir delikanlının, altın çıkararak ülkeye yaptığı hizmet; birçok başka işlerden de; politikadan da yararlıdır. Ne yazık ki, "Sen bizim müridimiz değilsin; başka hocanın safındasın!" diyerek veya başka bir gerekçeyle; altın madeni ocağı kapatılmış. Bu kapatmada, yalnız orada çalışıp ekmek parası kazanan vatandaşların değil; tüm ülkenin zararı var. Keşke yüzlerce altın madeni ocağımız çalışsa da; bir yılda ürettiğimiz altınla; bizi politik baskılar ve riskler altında  ezen tüm bağımlılıklarımızdan kurtulabilsek! Fabrikaların ve yararlı işletmelerin, politik veya tarikatsal nedenlerle baltalanmadığı bir ortama kavuşmayı, şiddetle özlüyoruz. Yüce Mevla bizi öyle aydınlık günlere kavuştursun.

RÜŞVET UMRE, OLUR MU?

Çok önemli kişiliğin VİP olarak hacca gittiğinde; "VİP HAC OLUR MU?" diyen bir yazı yayınlamıştım. Hacca giden mümin, tüm üstünlüklerinden, zenginliklerinden, debdebesinden, makamının yüceliğinden ve saltanatından, sıyrılıp; kefen benzeri bir örtüye sarınarak Allahın herhangi bir kulu olarak o makama varır. Bunu açıklamıştım. Bugünlerde rüşvet umre haberleri çıktı. Yetkili kişi, oğlunun da faydalanmış olduğu yabancı bir ticaret adamının, bazı dümenlerini kolaylaştırdıktan sonra; "Artık bizi umreye götürürsün!" yolunda emir yollu  talimat vermiş. O vurguncu da, Özel ve güzel uçağıyla, o yetkili makam sahibini, epeyce kalabalık aile efradıyla birlikte; Cidde havalimanına götürmüş. Zaten Mekke-i Mükerreme'de ve Medine-i Münevvere'de, hava alanı yoktur. Oraya ulaşmak için, Cidde havaalanına varıp; başka araca aktarılırsınız. Türk Havayollarının da, Cidde'ye muntazam ve Hac mevsiminde artan uçak seferleri vardır. Başka Havayolları da aynı işi yapıyor. İktidar yetkilerini kullanan birinin, özel işlerine ve ticaretine kuralları çiğneyerek yardımcı olduğu yabancının özel uçağıyla umre ibadetine gitmesi; rüşvetin bir başka versiyonu gibi görünmüyor mu?

SEÇİME GİDİLİRSE; KAOS ORTAMI SON BULUR

Kavga ve tartışmalar, ekonomiyi çökertti. Paramız pek çok değer yitirince. Halkımız yoksullaştı. Cumhurbaşkanı, hemen seçime gitmemizi sağlamalı. Hercümerç öyle son bulur. Vatandaşlarımızın çoğunluğu, Sayın Gül'ün, ülkenin barışa kavuşmasında daha faal bir rol üslenerek; inisiyatifi ele almasını bekliyor.