Kütüphaneler Haftası o yıl da ülkemizde büyük etkinliklerle kutlanmıştı. Toplu kitap okumalar haftaya ayrı bir renk kattı. 24 Mart-1Nisan 2012 tarihleri arasında düzenlenen 1.Tekirdağ Kitap Festivali’nde insanlar yazarlarla buluştu.
Haftayı güzelleştirmek, renk katmak kişilere göre değişiyordu. Bazı insanlar vardır; ellerinin değdiği yerlere gül, çiçek dikerler. Gittikleri yerler onlarla güzelleşir, başkalaşır, insanlara mutluluk verir. Hangi meslekte olursa olsun, yaratıcı insanlar çalıştıkları kurumları sürekli ileriye taşımışlardır. Yenilikler birbirini izlemiştir. Çalışanlar da çalışmayı izleyenler de bundan büyük keyif almışlardır. Benim sözünü etmek istediğim kişi Tekirdağ Kültür, Turizm Müdürü Mehmet Altaş’tan başkası değildir.
Bu güzel insan her gittiği yere güzellik götürmüştür. Eskiyle yetinmemiş, sürekli günceli, çağı yakalamanın mücadelesini de vermiştir. Her yaptığı işten mutlu olduğu gibi insanları da mutlu etmeyi bilmiştir. Daha önce Bartın’da da tanık olduğum, bizzat katıldığım etkinliklerde tanımıştım Mehmet Altaş Müdürümü. Her hafta adına uygun değişik etkinliklerle kutlanırdı. Okullar, gençler olayın içine çekilirdi. Becerisi olanlara bu becerilerini sunma imkanı verilirdi. Başlatmış olduğu tiyatro festivalleri bilmem kaçıncı yıllarını aynı coşkuyla kutluyorlar. Kitap haftasıdır, bakarız öykü, fıkra canlandırma yarışmaları yapılır. Çevre köylere hizmet götürülürdü.
Tekirdağ’da kitap festivaline davet edilmiştim. İşin içinde Mehmet Altaş varsa her iş iptal edilir, davete gidilirdi. Çoğu kez çocuk sesleriyle güzelleşti, festivalin düzenlendiği devasa alışveriş merkezi. Okullar öğrencilerini getirdiler. Çocuğunun elini tutan anneler babalar soluğu orada aldı. Yazarlarla konuşuldu, fotoğraflar çektirildi, imzalı kitaplar alındı. Ana karnındaki bebeklerden tutun da, henüz üç beş aylık bebekler adına kitaplar imzalatıldı.
Aynı günlerde Trakya alabildiğine çılgın bir baharı yaşıyordu. Doğadaki coşku görülmeye değerdi. Beyaza, pembeye bürünmüş ağaçlar insana nasıl da yaşama sevinci veriyordu bir görseniz. Dışardaki, doğadaki bahara inat, kitap festivalinin yapıldığı iş merkezinde daha güzel bir bahar yaşanıyordu. Kitaplar görünüşleriyle birer çiçekten başka bir şey değillerdi. Kitaplara koşan çocukların cıvıltısı doğadaki börtü böceği susturur nitelikteydi. Tekirdağ’ın sıcak insanlarıyla, kitap sevgisiyle donanmış çocuklarıyla gerçek anlamda Kütüphaneler Haftası’nı kutladık. Okul ziyaretlerimiz bir şenlik havasındaydı, o da başka bir yazı konusu olacak nitelikteydi…
Tekirdağ Kültür, Turizm Müdürlüğü çalışanları festival süresince hep yanımızda oldular. Başta Müdür Mehmet Altaş olmak üzere. Müdür yardımcısı Naşit Oskay, Şube Müdürleri Ahmet Kanoğlu ve Hüseyin Kutan, İl Halk Kütüphanesi Müdürü Cafer Caferoğlu mesaileri dışında bile örnek etkinliğe sahip çıktıklarını gösterdiler. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Cafer Beyle karşılaşınca yüzündeki sevinci yakalamamak elde değildi. Hele çocuklar doldurduysa festival alanını, yüreğimiz bayram yeriydi.
Festivalin ilk yılında Tekirdağ’dan altı kitap evi etkinliğe katıldı. Türk Tarih Kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınlarıyla sizlerin yanınızdayız dediler. Tüm katılımcılar ilgiden hoşnuttu. Mehmet Altaş’ın çabalarıyla başlatılan festival böyle giderse geleneksel hale gelecekti. Ülkemizin kendi alanlarında adı olan yirmi dört yazarımız da Tekirdağ’da bulunarak festivale katkı sağladılar.
Her şeyin başı kuşkusuz insandır. İşini seven, severek yapan insanlar her gittikleri yere güzellik de götürürler. Kurumlar kuşkusuz böyle kişilerle ayakta durur. Her yaptıkları işle örnek olup model alınırlar. Festival, Tekirdağ Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından gündeme getirildi. Halk da sahiplendi, bir değil, bin güzellik demeti ortaya çıktı. Mehmet Altaş Müdürüm elinin değdiği yere yine güller dikti. Teşekkürler elini taşın altına koyanlara…
