Eski bir fırkanın gülümsemesiyle uyanır şehir her 5-10 Temmuz günlerinde. Akşehir her 5-10 Temmuzlarda daha bir Nasreddin Hoca’sıyla, fıkralarıyla şehirden tüm dünyaya gülümser.
Güneş şenliklerle birlikte ayrı bir güzellikle doğar bu şehirde. Artık şenlik vakti gelmiştir. 5-10 Temmuz günleri şenlik günleridir Akşehir’de. Bu yıl 5 gün daha uzatılmış ve 5-15 Temmuz günleri şenlik günleri olarak kutlanmıştır. Temmuz günlerinde havanın artan sıcaklığı ile Çay Mahallesi’nden, Kileci Mahallesi’nden, Hıdırlığı’ndan, İbresi’nden, Kent Ormanı’ndan , Anıt Alanı’ndan, Şirin Irmak Sokağı’ndan ve ismini sayamadığım onlarca mahallesinden bir serinlik gelir, sokak aralarındaki taşlardan çocukların mutlulukları sesleri mahalleyi ve tüm şehri kapsar. Çocuk yüzlerinden ve torunlarına gelen mutluluk Nasreddin Hoca’nın bilgeliğidir.
Şenlik yalnızca bir şenlik olarak kutlanmamalıdır; kutlanmaz da. Akşehir insanın yıllar öncesinden gelen bilge kişiliği Nasreddin Hoca’sını anmasıdır, onu hatırlamasıdır. Nasreddin Hoca’mızı fıkraları ile dünyaya gösterdiği bilge kişiliği ile onu anlamak sempozyumlarla. Fıkralarıyla Akşehirli olması ve onu mizahı ile geçmişten bugüne bugün de ise geleceğe ışık tuttuğu fıkraları ile anlatabilmenin diğer adıdır Nasreddin Hoca Şenlikleri.
Nasreddin Hoca’nın türbesinden kaldırılması, ardı sıra kortej halinde yürüyüş yapılması sadece bu kentin insanının bilge bir kişinin ardı sıra yürümesi değildir. Bu kentin, İç Anadolunun, Türkiye’nin, hatta dünyanın yürümesi gereken bir bilge kişiliğin nüktedanlığına, fıkraları ardı sıra yürümesidir.
Nasreddin Hoca’nın ardı sıra yürümek, yüzyıllar Nasreddin Hoca’nın ardı sıra yürümektir ki bu yürüyüşte yüzyıllar yürür, ardı ardına insanlar ve çağlar yürür, değişmeyen ve yüzyıllar ötesinden hâlâ günümüze ve geleceğimize ışık tutan Nasreddin Noca’nın fıkraları, ileri görüşü ve bilge kişiliğidir. Bu yürüyüş Nasreddin Hoca’yı günümüzde yaşatmak ve onun bilge kişiliğine bugün de muhtaç olduğumuz gerçeğidir.
Nasreddin Hoca sanılır ki fıkra anlatan bir kişilik. Nasreddin Hoca sadece Akşehirli değil, Türkiyeli değil, dünya milletlerinin sahiplendiği bir bilge kişiliktir ve Anadolu insanının yaşamışlığını, yaşanmışlığını nüktelerle, fıkralarla anlatır ve Anadolu insanının sağduyusudur, zekasıdır, bilgesidir.
Her yıl 5-10 bu yıl 5-15 Temmuz Nasreddin Hoca Şenliklerinde olduğu gibi bu yıl da Akşehir’imizin güzel sokakları adete her biri tiyatro alanı, eğlence alanıydı. Dünyanın pek çok ülkesinden folklör ekipleri ve misafirler Akşehir’de buluştu ve Nasreddin Hocası ile bu şehir bütünleşti.
Tiyatrolar, çocuklara gösteriler, sanatsal faaliyetler, Akşehirli Yazarlar ve Akşehir’i yazanlar kitap sergileri, Mizah yolu ve Şirin Irmak Sokağının restore edilmesi gerçekten güzellikteydi.
Gecenin karanlığında ışıl ışıl tiyatro ve konserlere ev sahipliği yapan Hıdırlıktaki tiyatro salonu, türkülerin şehirde yankıları duyuldu ve tiyatrolar şehrin sabahında mahalli gazete ve Akşehirlilerin sohbetlerini süsledi.
Nasreddin Hoca sadece güldürmez ve güldürürken düşündürür de işte bu insanı gülerken düşündüren bilge kişi Nasreddin Hoca’mızdır ve ondan bize kalan ve geleceğe de kalacak olan bilge kişiliğidir.
Her yıl 5-10 Temmuzlarda Akşehir’de şenliklere gelen ve bu güzellikleri yaşayarak Akşehir’de kalan yurt içinden ve yurt dışından misafirlerimiz şunu bilir ki her yıl 5-10 Temmuzlarda Nasreddin Hoca’nın Akşehir Gölü’ne çaldığı maya tutmuştur bu da birlik, beraberlik, sevgi ve kardeşliktir ve her yıl düzenlenen şenlikler bizi birbirimize daha çok yaklaştıracak ki bu maya Nasreddin Hoca’nın mizahının ve bilge kişiliğinin mayasıdır. ( 15 Temmuz Akşehir)