15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi, aziz ve kahraman milletimizi bölmek, parçalamak ve yıkmak amacıyla gerçekleştirilmiş kanlı bir harekettir. Ancak bu kalkışma, tarihe “15 Temmuz Zaferi” olarak geçmiştir.
Bu hain girişim, dış düşmanlardan çok, onların içerideki maşaları tarafından gerçekleştirilmiştir. Milletin silahlarıyla, uçaklarla, tanklarla kendi halkına bomba atacak kadar gözü dönmüş bir ihanet ve vahşet sergilenmiştir. Bu kez düşman, binbir suratla aramızda gizlenen hainlerdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı, Millî İstihbarat Teşkilatı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü bombalanmış; Sabiha Gökçen Havalimanı ele geçirilmiş; Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri trafiğe kapatılmıştı. Uzun ve karanlık bir gece başlamış, millet darbecilerle yüz yüze gelmişti.
Ancak Allah’a, dine ve vatanına bağlı olan halk sokaklara çıkarak; tankların önünde durmuş, altına yatmış, üstüne çıkmış ve “ölürsem şehit, kalırsam gazi” diyerek göğsünü siper etmiş, hainlerin oyununu bozmuş, destansı bir direniş sergilemiştir.
Bu olay, ülkenin birliğine, ekonomisine, istikbal ve istiklâline zarar vermiş olsa da, emperyalistlerin emellerini kursaklarında bırakmıştır.
En büyük zararlardan biri ise dine verilmiştir. “Cemaat”, “himmet”, “hoşgörü”, “dinler arası diyalog” gibi kavramlarla arkasına düşürdükleri bir robotlar topluluğuyla başka bir din anlayışı oluşturmuşlar, dini ve dini değerleri istismar etmişlerdir. Milletten topladıkları yardımları, yine millete silah olarak çevirmiş, halkın dine olan güvenini sarsmışlardır.
“Aklınızı kullanmaz mısınız? Düşünmez misiniz? Anlamaz mısınız?” ilahî uyarılarına rağmen, aklını kullanmayanlar; bir insanı hiç yanılmaz sanarak, onun her sözünü ilahî bir emir gibi kabul etmiş, mutlak itaati esas alarak bu emperyalist oyunu hayata geçirmiştir.
Ülke genelindeki sınavlarda soruları çalarak, haksız bir şekilde oluşturulan paralel yapı aracılığıyla pek çok kişinin hakkı gasp edilmiştir.
Yüce Rabbimiz; dinimizi, devletimizi, milletimizi, vatanımızı, bayrağımızı ve egemenliğimizi tehdit eden her türlü iç ve dış fitne ve tuzağı boşa çıkarsın. Milletimiz kıyamete kadar daim ve kaim olsun. Sadece Allah’a kul olmayı nasip eylesin. Tüm şehitlerimize, özellikle 15 Temmuz’da hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kahraman gazilerimize sağlıklı ve bereketli bir ömür diliyoruz.