Türk toplumları arasında; esir durumunda ve başka milletlerin işgali ve esareti altında bulunmayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak;
*Dışımızda kalan bütün Türk ve Türkmen topluluklarıyla varlıklarını korumak, bize düşen önemli bir görevdir.
Dünyadaki, Türkmen olsun veya diğer ailelerden olsun bütün Türkler; bağımsızlığını kazanarak hür ve müstakil olarak yaşamaya ve üretmeye başlayabilirlerse; bundan en büyük sevinci ve gururu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bizler duyarız. Onlar güçlenirse biz kat be kat daha güçlü hale geliriz.
Bugünlerde Suriye topraklarının ilk ve asıl sahibi olan oradaki Türkmenlere; ülkeyi ve halkını inim-inim inleten kanlı diktatör Eset ve onu bilinmeyen hesaplarla destekleyerek suça katılan Rusya lideri, korkunç bir katliam uygulamaktalar.
Bayır-Bucak Türkmenleri yok edilirse Rusya'nın bir yararı olamaz ki.
Rusya, Akdeniz'de de söz sahibi olabilmek için Suriye'ye ordular indirdi. Akdeniz'de liman sahibi oldu. Bayır-Bucak Türkmenlerinin ise; deniz gücü yok. Dolayısıyla Rusyanın Akdenize inmesine engel olma gibi bir durumları da olamaz.
Rusya illa da Eset adlı insan kasabı diktatörden yana olmak istiyorsa; zavallı Türkmenlerin buna karşı çıkmaları bahis konusu olmadığı gibi; öyle bir güçleri ve olanakları da bulunmamaktadır. Rusya'ya ve Sayın Putin'e yakışan; Esatla dostluk kurarken; O diktatörün halklara ve zavallı azınlıklara yok edercesine katliam uygulamasını durdurmaktır. Büyük devlet ve büyük devlet adamı olmak bunu gerektirir. Sayın Putin, esat adlı dostunun; halkları kırmasına engel olmalıdır.
Rusya'nın işgal ettiği ve yönetimi altında tuttuğu topraklarda; çok fazla Türk ve Türkmen kökenli topluluklar vardır. Büyük devlet yönetimi altında tuttuğu kitlelere ve insanlara iyi ve yumuşak davranır. Sayın Putin, yöenttiği halkların akrabası olan Bayırbucak Türkmenlerinin üzerindeki Eset zulmünü yumuşatmak için adamlar atar ve önlemler geliştirirse; yönettiği halkların sevgisini kazanmış olur.