Evet hızla çölleşiyoruz!
*Tuz gölünün kurumakta olduğuna dair, on yıllardır imdat çığlıkları geliyordu. Artık o çok yararlı gölümüz de kurudu sayılır. Bir zamanlar balıkçılıkta önemli yeri olan ve Tacettin Yaltırık isimli zengin müteahhidin balık tutma hakkını devletten satın alıp; o işi becermek için yüzlerce Rus Kazaklarını getirip tuttukları balıkların tonajına göre para ödeyerek çalıştırdığı Akşehir gölü çoktaan kurudu; çevreleri çölleşmeye başladı.
*Konya ilinde su veren kaynakların çoğundan, eskisi kadar su gelmiyor. Karapınar çölünde eskiden çok su alınabilen bir kuyunun artık susuz kaldığını on yıllar öncesi görmüştüm.
* Gürül-gürül kaynayan ve bir şiir kitabımı coşkusuna ithaf ettiğim;Ereğli'nin İVRİZ suyunda bile bariz azalma vardı.
***
1970 yılında; Ankara Kazan ilçesinin Saray köyünde; bahçe kurmaya kalkmıştım. Akşehir'den kuyu kazmakta usta olan bir hemşerimi kalfa ve çıraklarıyla birlikte , davet ettim. Çıraklarıyla birlikte geldi; üç-dört gün geçmeden suya ulaştılar.
Atatürk Orman Çiftliğinden satın alıp arabamın bagajında on- on beş seferde taşıdığım meyve fidanlarını da dikip can suyu vermek için birkaç hafta orada kaldılar; ağaçların kök saldığından emin olunca gittiler.
O Bahçe benim birçok yıllar rahatlama ve moral kaynağım oldu. Ne yazı ki; on beş yıl bile geçmeden kuyu; su veremez oldu. Bahçem köreldi.
*Kullandığımız yanlış enerji kaynakları; nefes aldığımız havamızı kirletip organlarımızı ve daha çok ciğerlerimizle beynimizi dumura uğratıyor.
Artık sıvı- katı yakıtlardan vazgeçmemiz şarttır! O yönde şimdiden en sert önlemler alınsa bile; çok geç kalınmıştır.
Artık, kömürü ve petrol türevlerini tarihe gömmemiz gerekiyor! Bu önlemde ve Güneş enerjisiyle rüzgar enerjisini kullanmaya başlamada; hatta o yöndeki her tür önlemlerde kaybettiğimiz yıllara yazık oldu.
Çölleşmeye neden olan en büyük etken; havaya ve çevremize karbon salınmasıdır.
Bütün bunlar on yıllardır bilindiği halde görmezden gelinmenin uyuşukluğuna yatılmış ve hiçbir önlem alınmamıştır.
Dünyayı kirleten katı yakıtlardan ve petrol türevlerinden bütün insanlık kesinlikle vazgeçip; rüzgar ve güneş enerjisine dönerse; insan neslinin ve uygarlığının yaşama şansı biraz artacaktır. Biz de aynı önlemleri almakta çok geciktik. Temiz enerjiye, güneş ve rüzgardan yararlanmaya önem verir ve bu sistemleri kurmayı yurt çapında zorunlu hale getirirsek; hem bütçemiz dolu kalır; hem de iç borçlarla, bağımsızlığımızı tehdit altında bırakan dış borçlardan kurtuluruz.