Çevremizdeki olaylarla ilgilenmezsek; ülke ve devlet olarak varlığımızla yokluğumuzun bir anlamı kalmaz. Tatarlar Türk kavmidir. Güç durumdaki Kırım halkına sahip çıkmak, boynumuzun borcudur.  Aslında Karadeniz'in kuzeyi,  olduğu gibi Türk halklarıyla doluydu.

Hitler Almanya'sı, Rusya'ya saldırdığı zaman; karşısında Stalin vardı. Amerika ve İngiltere'nin de katkısıyla Hitler mağlup edildikten sonra Stalin; işgal edilen bölgelerdeki Türk kökenli halkları, "Hitlerle ve Almanlarla işbirliği yaptıkları" iddiasıyla; korkunç şekilde cezalandırdı. Öldürebildiği kadarını öldürdü; kalanları soğuktan donmaları için Sibirya'nın en kuzey bölgelerindeki yaşanılamayacak yerlere sürgün etti. Stalin, yakın arkadaşlarının bir çoğunu da öldürtecek kadar gaddardı. Onun düşman saydığı Komünist öncülerden bazıları Güney Amerika'ya kaçtıkları halde; cellatlar gönderip onları öldürttü.

Stalin'den ve durumun biraz yumuşamasından sonra; öldürülme korkusuna aldırmayan KIRIMOĞLU soyadlı bir Tatar Türkü çıktı; cinayetlere kurban gitmeyen ve soğuklarda donup ölmeyen Türkleri, yeniden Kırım'a getirmek için, öldürülmeyi de göze alarak harekete geçti. Epeyce de başarılı oldu.

Şimdi ise, Ukrayna'daki karmaşa ve dağılmayı fırsat bilen Rusya; Kırımı tamamen Ruslarla doldurmaya çalışıyor. Onunla da kalmıyor Moldova'yı da işgal etmek istiyor. Moldova halkının çoğu Hıristiyan Türklerdir. Kırım'ın kuzeyinde de, Yahudi dinini benimsemiş Türler vardı. Onlar şimdi yok olmuş durumdalar. Ukrayna krizi, Rusya taraftarı olan devlet başkanı Yanukoviç'e, Avrupa Birliği taraftarı olan halk kitlelerinin toplu olarak karşı çıkmasıyla başladı. Sevilmeyen başkan, yandaş bildiği Rusya'ya kaçtı; Putin ise ona sahip çıkmakla kalmadı; oradaki Rus nüfusu artırmaya ve Ukrayna'ya el koymaya kalktı. Avrupa Birliğinin fiili başkanı durumunda olan Sayın Mekel'in ikazları fayda etmedi. ABD bazı ekonomik avantajlardan Rusya'yı mahrum bırakacağını belli ederek; haksız fiili durumu geriletmeyi başardı.

"Çok müthiş bir sporcu olan Putin, başa geçtiğinden beri demokrat ve hoşgörülü bir tavır sergilemekteydi. Fakat dağılan ve adeta bir iç patlama yaşayan Ukrayna felaketinden sonra; yeniden ırkçı ve işgalci bir sömürgecilik hayaline mi kapıldı" diye endişeleniyorum. Onu durdurabilecek ve Ukrayna'da bütünlüğü yeniden sağlayabilecek kozlara; yalnız Amerika'nın sahip olduğu açıkça bellidir. Bizim de en azından kutuplara sürülmüş Tatar Türklerinin, yeniden vatanlarına dönebilmelerini ve nüfusun yüzde on ikisine kadar düşen sayılarını artırabilmelerini sağlamak için, elimizden gelecek barışçı adımları atmamız gerekiyor. Kırımı Ruslara terk edip, Türkleri buraya getirmek; bir vatan parçasını daha düşmana vermek anlamına gelir. Onların, Orada, Bağımsız ve Refah içinde yaşamalarını sağlamak gerek. Fakat, yetkililer saltanatlarını daim kılmaktan başka bir şey düşünmüyorlar.