İlçemizde süre gelen  rivayetlere göre   700-800 yıllık gelenek ve göreneklerimiz olan sıra yaren topluluğunu yaşatmak için hepimizin ve özellikle   genç öğrencilerimizin  sahip çıkması onur ve gurur vericidir. Buna sahip çıkan okul idarecilerin,öğretmenlerini ve öğrenci kardeşlerimi candan kutlarım.

               01 MAYIS 2015 Cuma günü Pervazsız gazetesinde  Akşehir Selçuklu Anadolu lisesi öğrencilerin yaptıkları sıra gösterisini  okudum ve  çok memnun oldum,  diğer okul idareci ve öğrenci kardeşlerime  örnek olsun.

              Mühim olan bu gelenek ve göreneklerimizin bu güne kadar gelmiş ise bu günden sonrada daha ileriye gitmesini temenni ederim.  Eski özelliklerini kaybetmesine rağmen yine de en iyi bir şekilde devam ediyor, işte bunu daha yüksek seviyelere çıkarmak yaşatmak yeni yetişen gençlerimize düşmektedir. Çok eskileri hatırlarsak telefon,televizyon, radyo ve hatta bazı köylerimizde elektrik ve su dahi yoktu, şu zamanımıza baktığımızda ise % 98’ in tamamlandığını görmekteyiz,  Durum demek ki onu gösteriyor sözün özü  ZAMAN SANA UYMUYORSA, SEN ZAMANA UY  demiş atalarımız. İşte Türkiye mizde  KADIN- ERKEK  eşitliği var ise, bu gelenek ve göreneklerimizin daha ileriye gitmesi  için her kim olursa olsun kadın-erkek, öğrenci bunu sürdürmekte onlara düşer.

         Akşehir’imizin şu anda halk oyunları folklorunu  tüm okul idarecileri ve öğrencileri en iyi bir şekilde uygulamakta ve Konya il birinciliği ile geri dönmekteler, neden bu sıra yaren topluluğunu da uygulayamazlar mı tabiî ki uygulayabilirler ve de kardeş okul seçtikleri  il ve ilçelerde gösterilerini yaparak en iyi bir şekilde AKŞEHİR’ i temsil ederler. İnşallah  ileride bunları görmek bizlere nasip olur. Her türlü yardıma hazır olduğumu bildiririm.

         Evet  bunu tenkit edenler çıkar, siz bunları önemsemeyin yolunuza devam edin, ileride daha iyi seviyelere geleceğinizden hiç kuşkum yok.  Bu güne 700-800 yüz yıldan bu güne kadar gelmiş ise bunu devam ettirmekte yeni nesil gençlerimizin görevi olduğunu unutmamamız gerekir. . İnşallah  başarılı olurlar, temennim budur.

        Eski zamanlarda bunu yalnız kendimiz yapıyor,kendi halkımız izliyordu,fakat şu anda CD.ler ve TV. lar sayesinde tüm dünya ya yaptıklarımızı sergileyebiliyor gelenek ve göreneklerimizi gösterme imkanımız oluyor. Bu tüm yapılanlar ise atalarımızın yaptıklarını yaparak stresimizi atıyor, yorgunluklarımızı gideriyor, gülüyor,oynuyor ve güzel bir ortamda da eğleniyoruz. Ne mutlu bunu izleyebilenlere, gösterilerimize gelenlere.

         1975 yıllardan önceki yapılan gösterilerimiz geniş odalı, hanaylı evlerde yapılıyordu,  erkekler geniş hanaylarda ( bu günkü salon denilen yerde ) kadın ve kız çocukları ise ev sahibinin hazırladığı odalarda ışıkları söndürülür, kapıya tül perde ile kapatılır bunların arasından bizim yaptıklarımız gösterilere bakarlardı. Bizler atalarımızın yaptıklarını uyguluyor eğleniyorduk. Şu an soruyorum sizlere, erkek olan kişiler  eski atalarımızın büyüklerimizin evlatları da,kadın ve  genç kızlarımız o ataların evlatları değil mi tabiî ki onlarda  atalarının dedelerinin yaptıkları gelenek ve görenek kültürünü görme ve de yaşatma hakları  olduğunu  unutmamız gerekir.  şu anda  ilçemizdeki öğrencilerimiz  genç kızlarımızlar da bu gelenek ve görenek kültürümüze sahip çıkıyorlar ise kendimizi mutlu sayarız.    Devamının sağlanması da okul idareci ve öğretmenlerine düşmektedir.

           1990 yılından önce gelenek ve göreneklerimiz olan sıra yarenleri gösterilerini sırası gelen yaren arkadaş geniş bir ev bulur çeşitli zorluklara rağmen sırasını yapardı. Bu sıra gösterilerimiz  Kasım ayında başlar, Mart ayında biterdi. Gösterilerimiz  19.00 da başlar 24.00 de biterdi 4-5 saatten aşağı olmazdı, çeşitli  mahalli oyunlar oynatır, yüzük oyunu ve cezalar,orta oyunu (Piyes), Tombala oynanır,hediyeleri ise ilçemizin esnafları sponsor olarak verirlerdi.  misafirlerle oyunlar, ev sahibinin misafirlere vereceği ikramlar (şekerleme, pişmaniye,lokma, v.s)  gösteri bittikten sonra yaren gurubu kendi aralarında  yapmış olduğu cezaları okurlar, sıraya bir gelir elde  edilir, bu toplanan para ile de fakir çocuklar sünnet ettirilir,huzur evine yardım, ramazanlarda da iftar yemeği verilirdi  veya Akdeniz sahilini Silifke den başlamak üzere Mersin,Alanya, Antalya,İskenderun,  , Kıbrıs gibi yerlere toplanan para ile bir tatil yapılırdı. Bunları hep yaşadım, uyguladım ve devamını sağladım.Fakat bu gibi hususlar hep anılarda kaldı.

          Şu anki duruma baktığımızda zaman kısıtlaması var, 4-5 saat süren gösterilerimizin tamamını 2 saate yapılması istenmekte, Bizlerde sağından keserek, solundan keserek gösterilerimizi bir kuşa benzettik diyebiliriz. Mühim olan kısa da olsa  gelenek ve göreneklerimizi sürdürebiliyorsak, yaşatabiliyorsak, atalarımızın geçmişteki anılarını hatırlayabiliyorsak kendimizi mutlu saymamız gerekir. İşte bu gösterilerimize gelen misafirlerimiz de birazcıkta olsa rahatlayabiliyor, eğlenebiliyorlar ise ne mutlu bizlere.

          Bu gelenek ve göreneklerimizi Akşehir Selçuklu lisesi okul idarecilerini ve öğrencilerini candan kutluyorum. Darısı da diğer okul ve öğrenci kardeşlerimize olsun. Nasıl halk oyunlarını tüm okul öğrencilerimiz uyguluyor yapıyor Konya il birinciliğini alarak ilçemize dönüyor kendilerini tanıtıyorsa bunlar bizim için gurur, onur verici bir olaydır.

           Gelenek ve göreneklerimizi de kardeş okul olarak seçtikleri il ve ilçelerde yaparlarsa,  halk oyunları ile birlikte, yemeklerimizi, ilçemizin tarihi yerlerini , Nasreddin Hocamızı tanıtırlarsa daha da çok başarılı olacaklarına, ilçe halkımızın da sevgisini kazanacaklarına hiç şüphem yok. 2005-2006 öğretim yılında Akşehir Belediyesi sıra yarenleri ilçemizde bulunan tüm okullarla beraber gösterilerimizi halkımıza sunmuştuk.

           Biz Nasreddin Hoca Turizm Dernek yarenleri olarak her yaptığımız sıra gösterilerimizde AKŞEHİR’ i işledik ve misafirlerimize bir şeyler vermeye çalıştık. Devam ettiğimiz sürece de

Yine ilçemizin tarihi,kültürel yerlerini siz sayın misafirlerimize elimizden geldiği kadar,dilimizin döndüğü kadar yapmaya çalışacağız.  Tüm okul öğrencilerimizde gittikleri yerlerde bu konuları işlemelerini  temenni ediyorum. Çünkü hepimiz Akşehir’liyiz, şahsen ben Akşehir’li olmaktan gurur duydum ve kültürünü en iyi bir şekilde devam ettirme çabasındayım. Bu gün var isek yarın yokuz, bunun için de elimde bulunan tüm yarenlik hakkında dökümanlarımı Nasreddin Hoca Turizm Derneğine  teslim edeceğim bu elimdeki  yazılar ise  babamdan arta kalan resimleri  ihtiva etmektedir.  05 yaşlarında babam ve kardeşim yaren olduğu için için  küçük yaşlarda sıra toplantıları ve gösterilerine gittim. 1969 yılından itibaren de kurucusu olduğum Nasreddin Hoca Meydan sırası , Nasreddin Hoca Turizm Derneği, Belediye Meydan sırası kurucularından olup buralarda yarenlik hayatımı devam ettirdim. Şu anda da sıra sorumlusu olarak Nasreddin Hoca Turizm Derneğinde  görev yapmaktayım.

           46 yıllık bir fiil yarenlik hayatımın her yönünü, yapılan tüm etkinliklerini,nasıl yapıldıysa ne olması gerekiyorsa, yarenlik hakkındaki tüzük, cezalar, yapılan oyunlar, olması gereken hususları,nerelere gidildiyse, resimleri ile birlikte bir dosya halinde kitap halinde basılması için Nasreddin Hoca Turizm Dernek Başkanı sayın Ebru Tepe oğluna bir sıra gösterisinde  misafirlerimiz huzurunda teslim ettim. Taktir Nasreddin .Hoca Turizm Dernek yönetiminindir.

         AKŞEHİR Selçuklu Anadolu Lisesi  idarecilerini, öğretmenlerini katkısı olan tüm öğrencilerini candan kutlar saygılar sunar, bu gibi etkinliklerin devamını dilerim.

                 Başka bir yazımda buluşmak ümidiyle ; Hoşça  kalın.