Omikron varyantı nedeniyle geçirdikleri karantina sürecinde geçmiş olsun dileklerini ileten TBMM Başkanı Şentop, MHP Genel Başkanı Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Akşener ve diğer tüm siyasi parti genel başkanları, yöneticileri, milletvekilleri, iş insanları ve Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ile Devlet Başkanlarına, kendisi ve ailesi adına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından önemli başlıklar şöyle:

*Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması konusundaki yol haritasının kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlatarak, vatandaşları; kuyumcuların, bankaların ve altın rafinerisinin içinde yer aldığı bu imkanlardan yararlanmaya davet etti.

*Birleşik Arap Emirlikleri’ne giderek Abu Dabi’ye gerçekleştirdikleri resmi ziyarete ilişkin olarak; “Ziyaretim sırasında farklı alanlarda imzaladığımız toplam 13 anlaşma ile ülkelerimiz arasındaki ahdi temelini güçlendirdik. Bir süredir durgunluk içinde olan Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ilişkilerine yeni bir ivme kazandıran bu ziyaretin her iki ülke açısından da verimli ve hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

*Pandemi sürecine dair; “Salgının ilk aylarında iş gücüne katılım 29 milyona, istihdam 25 milyona kadar geriledi. Dünyanın panikle içine kapandığı bu dönemde biz farklı bir politika izleyerek üretimi ve bireyleri destekledik. Faiz tartışmaları ve kur dalgalanmalarının yol açtığı sıkıntılara rağmen bu politikadan taviz vermedik” ifadelerini kullandı. 

*20 yılda yaptıkları icraatları anlatırken; “Dün önceliğimiz; hayatımızın dört bir yanını saran yokluklar, mahrumiyetlerdi. Musluktan akan suyun, tavanda yanan lambanın, konuşacak telefonun, bayramlarda yeni kıyafet sahibi olmanın, kışı geçirecek nevaleyi temin edebilmenin en büyük sevinç sebebi sayıldığı günler yaşadık. Hamdolsun ülkemiz, geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz güçlü altyapı sayesinde tüm bu eşikleri geride bıraktı” dedi.

Asıl olan, kendine ve ailesine karşı mahcubiyet yaşamamaktır

*Konuşmasının, hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılar olduğunu belirttiği bölümünde; “Elbette sokakta, tezgahta, vitrinde canımızı yakan fiyat artışları vardır. Bunların hepsi geçicidir. Bu döneme mahsustur. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar tüm çalışanların gelirlerine yüksek oranlı artış yaparak esnaf ve sanatkarlarımızı kredi paketleriyle destekleyerek, hayat pahalılığının insanlarımızın üzerindeki yükünü azaltmanın gayreti içindeyiz. Ancak bunları konuşurken şu gerçeği de gözden kaçırmamalı, aklımızdan çıkarmamalıyız; alım gücündeki düşüş bir süre sonra telafi edilebilirken, kaybedilen işin, huzurun, vaktin geri kazanımı çok daha zordur. Asıl olan, kendine ve ailesine karşı mahcubiyet yaşamamaktır. Asıl olan; nice krizler, nice sancılar içinde kıvranan bölgemizde başı dik durabilmektir. Asıl olan geleceğe umutla bakabilmeyi sürdürecek zemini kaybetmemektir. Bunun için fabrikaların çalışması, esnafın dükkanının açık kalması, toprağın ekilmesi, yolların yük taşıyan kamyonlarla dolu olması, emlak ve araç satışlarının sürmesi, hayatın canlı şekilde akışı çok önemlidir. Şayet buralarda bir tıkanıklık, gerileme, çöküş yaşanırsa o zaman felaket kapımıza dayanmış demektir. Hamdolsun böyle bir tablo ile karşı karşıya değiliz. Halihazırdaki en önemli sorunumuz yüksek enflasyondur. İnşallah onun da üstesinden, her geçen ay inişini görerek geleceğiz” şeklinde konuştu.