Akşehir içinde ve şehrimiz dışında, Pervasız Gazetesindeki, bizim köşe yazılarımızı, gazetemizden veya internet aracılığı okuyanların cuması nur cuması olsun, mübarek olsun, hayır ve uğur getirsin.

              İsterseniz bugün: İki körün şehrimizde yaşanmış bugüne kadar basında yer almamış bir Evliyaullah Nasreddin Hoca Mübarekten bir yaşanmış ve halkımızın beyin perdelerinde saklanarak ve bir birlerine anlata anlata bugüne gelmiş bir olayı anlatalım. Bazıları buna hikâye, de dese de,  bunlar hikmetlerdir. Cenabı-ı Hak bunu masal gibi değil buradaki hikmetleri ve bu hikmetlerin sırlarına bizleri erdirsin. Erdirsin de kimin ne nasıl ve peşinde olduğunu anlama basireti versin.

                Hocamız Mübareğin kadılık görevini deruhte ettiği devirde. Akşehir’ de iki kör yaşarmış. Bunlarını da ikisi doğuştan körlermiş. İkisi de yakın evlerde oturdukları ve aynı yaşlarda oldukları için birbirleriyle iyi anlaşırlarmış. Birinin adı farz edelim Ali diğerinin adı da Veli imiş. Ali, Veliyi evlerine çağırmış. Demiş ki Anam bir koca tencere dolma(Yaprak sarmasına Akşehir yöresinde dolma derler.) yaptı. Başkaları gelmeden biz bu dolmaları bitirelim. Demiş. Dolma tenceresinin başına el yordamı ile geçen iki kör, başlamışlar dolma tenceresi daha yarı olamadan kavgaya.

Adı Ali olan Veliye şöyle demiş: Veli oğlum, dolmaları ikişer- ikişer atma ağzına tek tek at ağzına demiş. Veli nereden biliyorsun benim dolmayı çift attığımı ağzıma, o zaman sen kör değilsin, benim dolmaları çift atığımı bildin ve sen beni yıllarca körüm diye kandırdın. Demiş.

   Kavga büyümüş. Yan bahçede çalışan körlerin yakınları koşmuş gelmişler. Bakmışlar olacak gibi değil. İş kadıya intikal etmiş. Nasreddin Hocamız Mübareğin kadılık Makamına gitmişler. Hocamız önce Aliye sormuş: Niye çıktı bu kavga? Ali olanları anlatmış. Nasreddin Hocamız Mübarek bu sefer,  Veliye sormuş: Gerçekten dolmaları çifter çiftermi yedin? Evet demiş. Ali’de benim dolmayı çift ağzıma attığımı biliyorsa o da kör değil. Yılarca körüm diye beni kandırdı. Bunun üzere Ali Körüm diyerek yemin etmiş. Hem de Musaf-ı Şerif üzerine.

Dayanamayan Nasreddin Hocamız Mübareğin kadılık Makamına şahitleri çağırmış onlar da her ikisini kör olduğuna Kuran-ı Azim-ü’ şan üzerine Vav Be, Ta’ li (Ehli olan bilir şerri yemin böle yapılır.) yemin içmişler. Şahadet etmişler.

                Ali’ye söz veren Evliya Nasreddin Hocamız Mübarek sormuş.  Ali. Veli’ nin dolmaları çift götürdüğünü, körsünde nasıl bildin, neren bildin demiş. Ali demiş ki: Hocam bende çift atıyordum da başımdan pay biçtim demiş. Böylece Evliyadan Nasreddin Hocamız Mübarek her ikisini barıştırmış.

                Dolma (sarma) yemenin de, her şeyin bir raconu olduğu gibi bir raconu var.

Bir de bedeli var. Ali ile Veli bu bedeli Evliyaullah Nasreddin Hocamız Mübareğin Kadılık Makamında vermişler.

Dolmaları çift atarak karnını şişirenlerin verecekleri hesap ve bedeller var.

Günümüzde karnı tokların, açları hiç düşünmediğini kesinlikle bilmekteyiz. Bunlar beni ve seni dinlemezler ki: Kendilerinin de yolu açların evlerinden geçmez.

Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan durmadan nasıl gecekondu da iftar açıyor, valilere kaymakamlar aç açık istemem diyor. Değil mi?

 Siz Allah CC. Aşkına, Muhammet Mustafa SVS. Aşkına nerede ne zaman garibin gözyaşını sildiniz.

Allah CC. Şahittir. Hem Vallahi Hem Billahi benim olduğum bir ortamda fakiri, hasta sahibini kovanları bilmekteyim. Vah vah. Yazık. Yazık kere yazık olsun.

 Ak Parti de yüzde ellilik Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan o şahsi oyunun oranı üstüne oyları çıkaramazsak: Yandı gülüm keten helva. Bu günden, sen niye demedin demeyin.

 Yeryüzünde emperyalistlerin ve onların uşaklarının yeni düzen kurucularının, çeşitli mahfillerdeki önlüksüzlerin veya ustaların:  Dünyanın her yerinde, ne pahasına olursa olsun veya her işi, biz ve sadık güvenilir adamlarımız yapacağız. Her makamda sadık ve güvenilir adamlarımız olacak. Ne pahasına olursa olsun. Demekteler. Bilinmez Ki: Bu zihniyeti iyi hesap edemeyenlerin bir hatası neticesinde bu gün bu yaşadığımız olayların daha vahimi olur mu?

 Dünya üzerinde ayak basmadık yer bırakmamak (arzı-mevut) emelleri için yürüdükleri bu yolda; Dünyamız da ve yerelde de bazı insanları avlayarak, Dünyanın geçici ve sahte mutluluklarını onlara sunarak, her yol mubah, her şeyi serbest edip, kafa koparma yemini etmelerinin de bir bedeli var.

 Bizans ve Romalılardan kalma (Bilenler bilir) ayak oyunlarını bilmedikleri için, bu çağda bir yerlerde dışlanmışlardır.

Her şeyi ile İslami ölçü ve nizamlardan ayrılmadan, dün tarihe yön vermiş bir Mübarek Neslin Evlatlarıyız. Genetiğimizde Müslüman ve Türk Atalarının kahramanlığı var. Yiğitliği var. Genetiğimizde bu Ulu Ruh var. Cesaretimiz işte buradan geliyor. Dünya’ ya adalet götürmüş ve adaleti, asaleti kendine ad ve isim etmemiz de bundandır.

Burnundan kıl aldırmayan, kurduğu işbirliği yaptığı şer odakları ile her yere korku ve terör salan,  dünya hâkimiyetine soyunan korsan devlete one minute (BİR DAKİKA) demiş bir liderin partisinde olmamız da bundandır. Onda ki malum yüreği ve delikanlılığı başından beri ferasetimizle bildiğimizdendir.

Dünyanın her yerinde maalesef yavrularını aç,  biilaç bırakmalarının da, onların önünü kesenlerin de, işsiz güçsüz aç açık, koymalarının da Allah CC. Hazretlerine verecekleri bir hesapları var.

Sadece onları emellerin ulaştıracak üç beş dalkavuk, yalancı ve menfaatçi etrafta iş gösteriyorsa ya da öyle iş yapıyor manzarası veriyorsa, bir yerlerde üç beş kişilik pozlarda sinsi gülüşlerini resmediyorlarsa bunu da bir bedeli var.

Allah CC. Hazretlerinin de bir hesabı var.

Bir Ulu Mahkemesi Var. Bu Mahkemenin Adı: Mahkemeyi Kübra ve Şahitlerinin Mübarek İsimleri Rakip ve Atid olan, İki Büyük Melek var.

Allah CC. Hazretleri bunla ilgili  Ayeti Kerimsinde  Buyurur ki: Mâ yelfızu min kavlin illâ ledeyhi rakîbun atîdun

 Mealen: İnsanın her düşüncesini ve yaptığını söylediğini yazan, melekler var.

Bakınız: Kuran-ı Azim’ ü-şan Kaf 18.

Sırat Köprüsü var.

Kulu olduğumuz, Cenab-ı Allah CC. Rabbi Teala’ Hazretlerimizin Yüce Kitabı Kerimi Kuran-ı Azim’ ü Şan’ımızdan bir Ayet-i Kerime ve Tüm Peygamberlerin İmamı Ve gelmesi ile diğer dinlerin ve Peygamberlerin hükmünün son bulduğu, Peygamberimiz Nur Muhammet Mustafa SVS. Efendimizin Bir Mübarek Hadisi Şerifleri ile bugünkü yazımızı bitirelim.

 

Kendileri de ihtiyaçlı oldukları hâlde yiyeceklerini, sırf Allah CC.’ ın rızasına nail olabilmek için fakire, yetime ve esire ikram ederler ve derler ki: Biz size bunu sırf Cenab-ı Allah CC. rızası için ikram ediyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizin azabına uğramaktan korkuyoruz derler. Cenab-ı  Allah CC .da onları o günün felâketinden muhafaza eder, yüzlerine nur, gönüllerine sürur verir. (el-İnsan, 8-11) 

Hazretleri bizden Komşusu Açken tok Yatan Bizden Değildir. (Hadisi Şerif)

 

Allah CC. Hazretleri bu Ayetler ve benzer Hadisi Şeriflere uyanların sayısını artırsın.

 Beyim okurumsunuz: Kamil Balcı Ak Parti Akşehir Belediye Meclisi Üyeliği aday adayı, da, Ak Parti Konya Delegesi, de, yine yazılarında siyaset yapıyor deme lütfen.

Mübarek Cuma Hürmetine; Bir vakıa anlattık.

Takiben Bir Ayet-i Kerime ve Bir Hadisi Şerif arz ettik.

İnşallah tesir-i İlahisi kendi nefsimizle beraber tüm Hazreti Nur Muhammet SVS. Ümmeti ile önce Akşehir, Konya, Türkiye ve Dünya’ mızı kapsasın.

 Daimi cerhi ve hafi Dualar ve Baki Selamlar.